ENGİN ARDIÇ

Moralleri bozulmuştu...
Bir ara kanatlanmışlar, sonra ayakları suya ermişti...
"Yok, bu gidişle biz gene kazanamayacağız" umutsuzluğu ağır basmaya başlamıştı.
Şimdi birdenbire gene umutlandılar.
Işık belirmiş!
Saraçhanebaşı'nda düzenlenen "mini miting" coşku verdi.
Hele hükümete yuh çekilince de...
Ulan, geliyor muyuz acaba?
İmamoğlu hapse girmeyecek ama biz müebbet yemiş gibi yapalım...
Ağlamakta fayda var... Halkımız "mağdur" sever...
Meral Hanım Ankara'dan koşup gelsin ve meseleye el koysun. Meyvelerini devşirsin.
Ki, Kılıçdaroğlu da "Bizim adaylık elden gidiyor galiba" diye panikleyip Almanya'dan apar topar dönsün.
"Küçükler" de kendilerine kendilerince pay çıkarmayı denesinler.
Bu mini mitingin en keyifli yanı, İmamoğlu'nu alenen alkışlamak zorunda kalan Kaftancıoğlu oldu! Siyasetin sopası yok!
Bütün bunların muhalif basındaki yansımasını merakla bekliyoruz.
"Ekremciler" tasfiye olmuşlardı, bakalım şimdi "Kemalciler" nasıl dayanacaklar?
En eğlencelisi de "sanal basın", TKP'den bile medet umacak kadar aciz kalıyor...

***

Attila İlhan merhumun durup durup parlatmayı pek sevdiği bir kongre vardı... TKP'nin ünlü "Akaretler kongresi"...
Gizli bir toplantı.
11 kişinin katıldığını öğrendiğim zaman ağzım açık kalmıştı... 11 kişi...
Yazıyla, on bir.
Sonra ne mitingler gördük...
Seçim öncesi 500 bin kişi toplamayı başardılar.
Şaka değildi bu, yarım milyon kişi.
Fakat bu da onları "kesmedi".
Elbirliğiyle bu sayıya sıfır eklediler, 5 milyon yaptılar.
Seçimden sonra da "Nereye gitti yahu bu beş milyon kişi?" diye ağlamaya koyuldular.
Kendi uçurdukları balona önce kendileri inanmışlardı. Yalan söylemenin ilk şartı da bu değil midir?
Şimdi kışta kıyamette gene bir miting hamlesi...
Saraçhane kaç kişi alır?
Elbette abartacaklar, kalabalık gösteren açılar bulup resmini öyle çekecekler.
Ve çantada keklik sanacaklar.

***

Bir garip cephe...
Kemalistler ile Kürt ayrılıkçıları, faşistler ile sosyalistler, dinciler ile liberaller el ele...
O kadar ki, yüz yaşını geçmiş pamuk ihtiyarların elini öpmeye gidiyorlar.
Söylemiştik, Muazzez İlmiye Çığ'ı aday gösterin diye, hem olgun kadın hem Atatürkçü, daha ne?

***

Ya kazara kazanırlarsa?
Çapsızlık içinde nasıl çırpınıp, Türkiye'nin amansız sorunlarının altında nasıl bunalıp ezileceklerini ilgiyle izleriz.
İki eliyle belediye otobüsü işletemeyen Ekrem mi otobüsün üstüne çıkacak da ekonomiyi işletecek?