İsmail Saymaz'ın iddiaları tek tek çürüdü! Eskişehir Vali Yardımcısı Salih Altun A Haber'de gerçekleri böyle açıkladı
İsmail Saymaz'ın yalan ve yanlış bilgilerle gündeme getirdiği TÜGVA iddialarına ilişkin yalanlama açıklamaları peş peşe geliyor. Tüm TÜGVA yöneticilerini AK Parti döneminde İBB'den maaş alan, kurum aracılığı ile kamuda iş bulduklarını iddia eden Sözcü yazarı Saymaz'ın yalanları tek tek deşifre oluyor. TÜGVA yöneticisi Fatih Yüksel sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada "Her dediği 10 şeyin 9’u yalan 1’i de şaibeli çıkan İsmail Saymaz hakkımızda bir araştırma yapmadan eline verilen kâğıtlarla yine konuşmuş." ifadelerine yer vererek hakikati tek tek anlattı. Öte yandan Eskişehir Vali Yardımcısı Salih Altun sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada İsmail Saymaz'a sert tepki göstererek "Böylesine güzide Vakıf ve STK’lar hakkında “paralel yapı, terör örgütü” gibi mesnetsiz nitelendirmeler yapılması ve konuya ismimin alet edilmek istenmesinden büyük rahatsızlık duyduğumu açık yüreklilikle ifade etmek isterim. Kamu oyuna saygı ile duyurulur." ifadelerini kullandı. Yaşanan olayla ilgili A Haber'e konuşan Eskişehir Vali Yardımcısı Salih Altun "Görevimi sürdürürken kamu menfaatini üst düzeyde tuttuğumuz için devletimizin çıkarlarını üst düzeyde tuttuğumuz için bu davranışa karşı menfaati olmayan kişilerin bir takım kıskançlıklar, kin veya nefret duyan insanlarla karşılaşmamız normaldir. " dedi.
ESKİŞEHİR VALİ YARDIMCISI SALİH ALTUN'DAN İSMAİL SAYMAZ'IN TÜGVA HABERİNE YALANLAMA
Yaşanan olayla ilgili A Haber'e konuşan Eskişehir Vali Yardımcısı Salih Altun, "Ben Türkiye Cumhuriyeti devletinde bir vali yardımcısı olarak görev yapmaktan gurur duyuyorum. Görevimi sürdürürken kamu menfaatini üst düzeyde tuttuğumuz için devletimizin çıkarlarını üst düzeyde tuttuğumuz için bu davranışa karşı menfaati olmayan kişilerin bir takım kıskançlıklar, kin veya nefret duyan insanlarla karşılaşmamız normaldir. " dedi.
Meslek yaşantısında birçok olayla karşılaştığını ve birçok tehlikeyi püskürttüğünü ifade eden Salih Altun, "Bitlis'de vali yardımcısı olarak çalıştığım dönemle ilgili üzerime çok gelinmesinin nedeni O dönem valimiz Orhan Öztürk teveccühü ve daha sonra Ahmet Çınar'ın da teveccühü ile FETÖ ile mücadele kurulu kuruldu. Bu komisyonun başkanlığını yaptım. Ayrıca terörle mücadele ve göç ile ilgili bir koordinasyon merkezi kuruldu. Orada da başkanlık yaptım." dedi.
SALİH ALTUN'UN ÖNE ÇIKAN AÇIKLAMALARI:
Tabi bunlar 2014 ve 2015 yılında yaşanıyor ve darbe girişiminden önce yaşanan ve Paralel Yapı'nın direndiği devletin içerisine sızdırmış olduğu kripto unsurlarıyla devleti dize getirmeye çalıştığı yıllarda gerçekten mertçe ve cesurca bu yapıya karşı mücadele ettik.
Bu mücadeleyi verirken Bitlis özeli araştırılacak olursa, dönemin valileri ile de görüşülecek olursa bizim nasıl bir mücadele verdiğimiz ve bu örgüte karşı onun yanında PKK'ya karşı mücadele ettik. Hendek operasyonları sırasında da görevimizi layığıyla yerin getirmeye çalıştık. Dolayısıyla bizim o sırada birçok hasmımız oluştu.
Birtakım kişilerin bir takım kişisel husumetleri ile bizim o dönem uzaklaştırmamız oldu. Ama biz hiçbir zaman devletimize küsmedik. Bu olayın ENSAR, TÜGVA ve TÜRGEV ile hiçbir alakası yok. Bunun bunlarla ilişkilendirilmesi son derece mantıksız.
Cumhuriyet gazetesinin manşetine bakacak olursak benim 15 Temmuz sonrası uğramış olduğumuz haksızlığa TÜGVA gibi TÜRGEV gibi ENSAR gibi yerlerin sebebiyet vermiş gibi kamuoyunda algı oluşturulması son derece yanlıştır. Bürokratları siyasi çekişmenin içerisine çekmemek gerekir.
A HABER'DE SKANDAL OLAYI DEĞERLENDİREN SABAH GAZETESİ YAZARI OKAN MÜDERRİSOĞLU:
"Terör örgütü dediğiniz yapı özü itibariyle amaçlarına şiddet ve silah yoluyla ulaşmaya çalışan suç unsurudur. Bir kurumsal yapıyı böyle bir çerçeve içine oturmak son derece tehlikeli. Esasen daha önceki çalışanları yaptığı haberler noktasında, siyasal iktidara karşı konuşlanma biçimini, bir gazetecilik faaliyeti değil de adeta hesaplaşma, bir muhalif medya fonksiyonun ötesinde muhalefet merkezi olarak konuşlandırmıştı. O hedeflerine ulaşmak için düşmanım düşmanı dostum düşüncesiyle yaklaştığı için yol ve yöntemleri saptırarak FETÖ ve benzeri oluşumlarla maalesef yolları kesişmişti." dedi.
AK PARTİ KAHRAMANMARAŞ MİLLETVEKİLİ AHMET ÖZDEMİR'İN AÇIKLAMALARI:
"Cumhuriyet gazetesinin yaptığı işin bir haberi değeri olmadığını belirtmek istiyorum. Çünkü gayri nizami bir harp usulü kullanıyor. Kendince iktidara yakın olduğu düşündüğü vakıf ve derneklere bir terör örgütü anlayışı yüklemeye çalışıyor. Bu aslında Cumhur İttifakı'nın zarar görmesine yönelik bir harp usulü aslında.
Bu bilinçli olarak yapıyorlar. Bu vakıflar hangi terör örgütü enstrümanını kullandılar ki Cumhuriyet gazetesi bu iddiaları ortaya atabiliyor. Bu vakıflar "Gelin ülkeye el koyun mu?" dedi ya da "PKK, HDP'nin 6-7 Ekim'de yaptığı gibi sokak çağrısı yapıp insanların canına mı kast etti?" Tabi ki bunların hiç birini yapmadı." dedi.
İŞTE ESKİŞEHİR İL VALİ YARDIMCISI SALİH ALTUN'UN SOSYAL MEDYA HESABINDAN YAPTIĞI O AÇIKLAMA:
1. Bitlis Vali Yardımcısı olarak görev yaptığım 2015-2016 dönemi ile ilgili bazı basın yayın organlardan çıkan haberlerde ismimin geçmesi nedeni ile kamuoyuna açıklama yapma zorunluluğu doğmuştur.
2. Devletimizin şahsıma gösterdiği güven ve teveccühe layık olmaya çalışarak yaklaşık 17 yıldır Mülki İdare Amirliği mesleğini sürdürmekteyim.
2014, 2015 ve 2016 yıllarında Valilerimin de teveccühü ile Bitlis'te Vali Vekilliği ve Terörle Mücadele ve Göç koordinatörlüğü gibi önemli görevlerde bulundum. Devletimize ihanet eden başta FETÖ ve PKK olmak üzere tüm şer odakları ile layıkı ile mücadele ettim.
4. Nitekim 15 Temmuz 2016 hain darbe gecesi de Bitlis Vali vekili olarak vatansever kamu görevlileri ve halkımız ile birlikte darbeye karşı koydum ve darbecilerin tutuklanmasını sağladım.
5. Süre gelen bu mücadele esnasında bir çok kripto unsurun husumeti ile karşılaştığım ve bu husumetin hala devam ettiği de yadsınamaz bir gerçektir.
6. Husumetten kaynaklı yaftalama ve mesnetiz yakıştırmaların bazı haber siteleri ve gazetelerde TÜGVA ile zorlama bağlantılarla ilişkilendirilmeye çalışılarak habermiş gibi servis edilmesi son derece talihsiz olmakla birlikte kasıtlıdır da.
7. TÜGVA, TÜRGEV, ENSAR VAKFI, İLİM YAYMA CEMİYETİ gibi Vakıf ve STK'lar kamu yararına çalışan dolayısı ile ülkemiz için faydalı nesiller yetiştirme gayreti içinde olan kurumlardır.
İŞTE TÜGVA YÖNETCİSİ FATİH YÜKSEL'İN SOSYAL MEDYA HESABINDAN YAPTIĞI O AÇIKLAMA:
Kendileri çalıp, kendileri oynamışlar gülerek izledik ama artık yalanları kabak tadı vermeye başladı.
Her dediği 10 şeyin 9'u yalan 1'i de şaibeli çıkan İsmail Saymaz hakkımızda bir araştırma yapmadan eline verilen kâğıtlarla yine konuşmuş.
İ. SAYMAZ'IN FİYASKOLARI:
1) İBB'de çalışmaya başladığım tarih, Türkiye Gençlik Vakfı'nın kuruluşundan yıllar öncesine dayanmaktadır. Onu da yanlış almışsınız. 1 Şubat 2012'de işe başladım.
2) İSTAÇ serüvenimi İBB'den ve İSTAÇ'tan dinlemek yerine, elinize tutuşturulan kağıt ile anlatmaya çalışarak yalan haber yapmışsınız. İSTAÇ çalışanlarının birçoğu beni tanır, hem mühendislik dönemlerimi hem de yöneticilik dönemlerimi, ayrıldığım güne kadar sorabilirsiniz.
3) Bırakın az çalışma ya da işe gitmeme iddialarını, mesai mefhumu gözetmeden fazla çalıştığımı herkes bilir.
4) Vakıf çalışmaları ile profesyonel çalışma hayatımı, her zaman ayrı tutmuşumdur. Hiçbir zaman ATM memurluğu yapmadım, yapmam da! Bunu gazetecilik namusuna sürekli halel getiren birinin anlaması mümkün değildir!
5) Ben, iftiralarınızla ilgili sizler hakkında suç duyurusunda bulunuyorum. Hodri meydan!
Siz de iddialarınızı ispatlayın! İspatlayamazsanız gazeteciliği bırakın.
6) Onurlu bir şekilde icra ettiğim "Danışman" görevimi gündem etmişsiniz ama diğerlerini saymamışsınız: Endüstriyel Atık Planlama Mühendisi, Endüstriyel Atık İşletme Mühendisi, Asya Yakası Atık Aktarma Şefi, Avrupa Yakası Atık Aktarma şefi olarak görev aldım.
Buralarda birçok başarılı çalışmaya imza attık.
7) İBB'de sadece 1 ay danışman olarak görev yaptım, bu süreçte de proje sorumlusu olarak "İstanbul Evsel Atıklarının Demir Yolu ile taşınması" konusunu çalıştım.
8) Mevcut durumda İBB'de bir çok danışman var, hepsinden bir özür dileseniz iyi olur, işe yaramadıklarını ima etmişsiniz.
Son olarak, vakıftaki arkadaşlarım ve şahsımla ilgili başlatılan yalan haber, itibarsızlaştırma ve hedef gösterme sebebiyle İ.Saymaz ve sözde TV kanalı hakkında suç duyurusunda bulunup, hukuki sürecin takipçisi olacağım.
HAKİKAT KAZANAZAK.