G.Saray'a, Avrupa'da gösterdiği başarılardan ve ülke puanına yaptığı katkılardan dolayı teşekkür etmek gerekir. Barcelona çıktığında herkes;"İspanyol ekibi adınaiki maçta da fark olur"demişti. Ama G.Saray'ın kimliğini unutmuşlardı. G.Saraylı futbolcular, Barselona'da mükemmel bir kontrollü oyun oynayarak yenilmediler. İstanbul'da soğuk havaya rağmen tribünleri dolduran coşkulu G.Saray taraftarı sayesinde özellikle ilk yarıda Barcelona'ya karşı müthiş bir direnç, mücadele koydular. Marcao'nungolüile büyük fırsatyakaladılar. Ancak Pedri'nin ağları bulmasında defansta inanılmaz bir pozisyon hatası yaptı. Marcao ve Nelsson'un çalımlara karşı erken yere yatmaları hataydı. Maçı izleyen Popescu'nunbu tür pozisyonlarda hepayakta kaldığını gördüm.
Maç öncesi, G.Saray'ın pas organizasyonunu yöneten Feghouli'nin ağrıları nedeniyle kadrodan çıkarılması G.Saray'ın oyun ritmini bozdu. Cicaldau o görevi ne yazık ki üstlenemedi. 5.dakikada Gomis klasındaki biroyuncunun kaçırdığı gol, tamamenbitik oluşundandı. Torrent'in Feghouli'nin yokluğunda Mohamed'i kulübede tutup 63 dakika oyuna sıfır katkı sağlayan, yürüyecek hali olmayan Gomis'e katlanması tribünlerin de tepkisini çekti. Taraftar, Mostafa'yı çağırmasa belki de Torrent değişikliğe bile gitmeyecekti. Barcelona'nın ikinci golünde Busquets'in yaptığı kurnazlık, yani sakatlanan Van Aanholt'un yokluğunu fırsat bilip oyunu çabuk başlatması, G.Saray'ın ikinci golü yemesine neden oldu. Barça oyun ve kadroolarak öyle zayıflamış ki böylekurnazlıklara bile ihtiyaç duyuyor. G.Saraylı oyuncular, Barcelona'ya karşı asla ezilmediler, kafa kafaya mücadele ettiler, kaybettiler ama alkışlandılar.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.