Halep'te neler oluyor?
Sanırım birçok kişinin şu an cevabını aradığı soru bu.
Ama konu Suriye diye duymazdan görmezden gelenler olabilir.
Halep'in bugünkü kaderi kadar acı olan bir gerçek maalesef bu: "Bize ne Halep'ten!"
****
Öncelikle Halep'in bir Türkmen şehri olduğunu hatırlamakta fayda var.
Selçuklu'dan Osmanlı'ya…
Dünya harbine kadar bizim şehrimizdi Halep.
Sonra bir devlet kurdu Fransızlar-İngilizler, adına da Suriye dediler.
Bugün dahi şehrin her bir sokağında her bir taşında bizim izlerimiz var.
Kültüründe, yaşam tarzında bizden bir şeyler var.
Antep ve Halep karşılaştırması yapalım mesela.
Tarihi dokusu ve mutfağının benzerliklerine bakalım.
Sınırı çizdiler ve aynı aileden bir kısmı o tarafta bir kısmı bu tarafta kalıverdiler.
Bugün bizim sınırlarımızda değil ama Halep bizden bir şehir.
Musul, Kerkük nasıl Türkmen şehri olarak geçiyorsa Halep'te öyle.
Bir farkı yok yani…
Haritadan baktığımızda sadece 50 km.
***
Gelelim neler yaşandığına…
Suriye İç Savaşının başlamasıyla birlikte özellikle 2012 yılında ardından 2016 yılında yaşanan şiddetli çatışmalar kültür başkenti Halep'i yerle bir etti.
Esad rejiminin bölgedeki yıkımı, katliamı hala hafızalarda.
Yerle bir edildi Halep.

Demografi darma duman edildi.
Şam'dan sonra ülkenin ikinci büyük şehri olan Halep'in iç savaştan önce 5 milyonluk nüfusunun
yüzde 50'sini Araplar, yüzde 40'ını Türkmenler yüzde 10'luk kısmını ise diğer halklar oluşturuyordu.( Ermeni, Kürt ve Çerkez)
Birkaç kasaba Şii, gayrimüslimler hariç geri kalan tüm şehir Sunni idi.
Sonra olanlar oldu.
Nüfus 200-300 bine kadar düştü.
Tıpkı diğer bölgelerde DEAŞ ve PKK gibi terör örgütleri kullanarak yapıldığı gibi demografi mühendisliği Halep'te de masaya sürüldü.
Peki burada başrol kimindi?
İran!
Tüm milis güçlerin ve Devrim Muhafızlarınla Ne işin var diye sormak lazım değil mi Halep'te.
Sadece Esad çağırdı diye mi? Hayır!
Şehri muhaliflerden kurtarsınlar diye mi? Hayır!
Koltuğunu korusun diye mi? Hayır!
Esad suya düşen yılan misali..
Zira İran, Esad'dan büyüktü.
Devlet olarak da, devlet aklı olarak da.

İranlı önemli politikacılardan Ali Ekber Velayeti 2016 'da Halep'in Muhaliflerin elinden alınması üzerine söyle demişti.
"Halep'in kurtarılmasının bundan sonra atılacak adımlar için başlangıç!"
Kurtardık dedikleri PKK/YPG, DEAŞ ya da işgalci güçler değil, ülkesinden Esad'ın gitmesini, demokrasi isteyen, muhaliflerdi.
İşte Esad sırf o koltukta kalabilsin, mağlubiyete uğramasın diye Halep ve civarı İran'a peşkeş çekildi
Sonrasında zaferin ortağı İran, hem Devrim Muhafızlarıyla hem de diğer milis güçleriyle kente adeta çöktü.
Suriye'deki yerleşim merkezleri oldu Halep adeta.
Askeri noktaların sayısı her geçen gün arttı.
Silah fabrikaları kuruldu.
Ve ardından demografi hamleleri.
Alt yapı, üst yapı çalışmaları derken tonla para yığdı Halep ve çevresine.
Taşıma bir nüfus oluşturuldu.
Şii milislerin aileleri bu bölgelere yerleştirildi.
Okullar, Hüseyniyeler, medreseler, türbeler, mescitler, kültür merkezleri ve daha pek çok şey.
Yani İran, mezhepsel olarak da Halep'i ele geçirmişti.
Ama olmadı!
***
Halep gerçek sahiplerine geri döndü.
Daha doğrusu Halepliler Halep'e geri döndü-dönüyor.
HTŞ tek başına almadı. Muhalif gruplar…
Aralarında Türkmenler, Arap aşiretler vs. irili ufaklı çok sayıda grup..
Ortak noktaları Halepli olup da İdlib bölgesinde yaşıyor olmaları, insani kriz ve yakın bir zamanda onları bekleyen büyük bir katliam. O yüzden adı Geri Püskürtme'ydi. Ama rejim güçleri ve diğer gruplar direnemeyince Halep hatta Hama'ya kadar ilerledi.
****
Geldiğimiz noktada bugün en önemli konu Halep'in yeniden inşası, ihyası ve Halep'in Haleplilerde kalması.
HTŞ konusu muhakkak tartışılacak, konuşulacak.
Endişeler var!
Şimdilik ya Suriye Geçici Hükümeti idareyi ele alacak, ya da ortak bir yönetim kurulacak.
Ama işin sonunda Halep'i yöneteceklere Halepliler karar verecek.
Geri dönüşler de başladı zaten.
Daha artacak.
Ülkemizden de Suriye'den de başka ülkelerden de kendi evine, yurduna toprağına dönmek için pek çok mülteci Halep'e doğru yolda.
Peki rejim Rusya ve İran'la birlikte terör örgütü PKK'yı yanına alıp karşı bir geri alma operasyonuna mı girişecek?
Yoksa sahadaki durumu artık kabullenip masaya mı gelecek?
***

Not: Kahraman Türk askeri henüz sahada değil. Halep'te muhalifler, Tel Rıfat'ta ise SMO var. Halep Kalesi'ne şanlı Türk Bayrağı'nı asanlarsa Türkiye'ye gönülden bağlı toprağını korumak için savaşan Halepli Türkmenler. O bayrak için can veren dedeleri gibi gerektiğinde can verecek kadar çok sevenler.