İstanbul'un bina risk haritası ne anlatıyor? İstanbul nasıl taşınacak?
Kahramanmaraş'ta yaşanan depremlerin ardından deprem riski taşıyan İstanbul'da yaşayan vatandaşlar alternatif arayışına girdi. Öte yandan İstanbul’un taşınması söz konusu. Anadolu ve Avrupa yakasına yeni şehirler inşa edilecek. 1999 öncesi yapılan 1 buçuk milyon konut yıkılacak. Bu konutlarda ise konutlarda 7 milyon kişi yaşıyor. Peki İstanbul'un bina risk haritası ne anlatıyor? Kaç bina 1999 öncesi yapıldı? 24 yaş üstündeki yapılar nasıl dönüşüme sokulacak? 1999 öncesi yapılan binaların tamamı riskli statüsünde mi? Gelişmeleri A Haber muhabiri yüksek mimar Akın Sevgili değerlendirdi.
Kahramanmaraş merkezli 2 büyük depremin ardından gözler beklenen büyük Marmara depremine çevrildi. Risk altındaki İstanbul'da kentsel dönüşüm çalışmaları sürerken şehrin taşınması söz konusu. 1999 öncesi yapılan 1 buçuk milyon konut yıkılacak. Anadolu ve Avrupa yakasına yeni şehirler inşa edilecek.
Peki İstanbul'un bina risk haritası ne anlatıyor? Kaç bina 1999 öncesi yapıldı? 24 yaş üstündeki yapılar nasıl dönüşüme sokulacak? 1999 öncesi yapılan binaların tamamı riskli statüsünde mi?
Akın Sevgili'nin öne çıkan sözleri:
"Şehirlerin kuzeye taşınması ile alakalı şehir plancılarının ve mimarların da söz hakkının olmasını gerektiğini ve kıymetli olduğunu düşünüyorum. Hedef depreme mukavim bölgeler ve yapılar inşa etmek nitelikli şehir üretmek bu korkuyu yaşarken ıskalamadığımız bir nokta olmalı. Bakanımız Murat Kurum 1,5 milyon konutun taşınması ile alakalı bir açıklama yaptı. Bizler yıkıcı depremlerin gerek 99 gerek bu taze yaşadığımız depremin gece olması sebebiyle depremler gece oluyor hissine kapılıyoruz.
Biz hep konut odaklı bakıyoruz, olaya biraz şehirdeki tüm yapılar olarak bakmak lazım. Kamu binaları, okullar, kreşler, ofisler, iş yerleri bu güvenli yapının ciddiyeti devam ediyor. Burada konut parantezini biraz genişletmek lazım. Bu durum bir milli mücadeleye dönüştü. Riskli yapıların yenilenmesi dolayısıyla vatandaşın yaşam hakkının korunması için son derece önem arz ediyor. Riskli yapı stokunun bu kadar büyük bir rakamda olduğunu gördüğümüz zaman 99 öncesine bakmanın doğru yöne bakmak olduğunu ama yeterli olmadığını düşünüyorum.
99 depreminden sonra hep bir şeylerin değiştiği söylenir fakat asıl yönetmelik 1 Ocak 98 yönetmeliğidir. Biz bununla yapılarımızı inşa etme fırsatı bulamadık. Kısa süre içerisinde nervürlü demir gibi hazır beton gibi bu özelliklere sahip yapıları yapamadık. Bu özelliklere sahip yapılar sağlam demek ki? Hayır. Çok yeni yapıların yıkılmasının bir açıklamasının olduğunu sanmıyorum. Bu işler çok teknik konular bunu bina yapımındaki duvar örme işine benzetirsek sizden önceki paydaşın yani mühendisin çalışanın yanlış bir tuğla koyması sizin de süreci yanlış yöne götürebileceğiniz anlamına geliyor. İnşaat mühendisinin projelendirme aşamasında yapının zemin bilgileri ona yanlış gelmişse haliyle projeye doğru devam etmesi mümkün değil. C30 beton, nervürlü demir binanın sağlam olduğu anlamına gelmez.
99 öncesine çok şiddetli şekilde konsantre olup çünkü 98 yönetmeliğine tabi olmayan yapılardır onlar. 75 yönetmeliğince yapılan yapılardır. O zamanda hem yönetmelik yetersizdir hem de denetim, iş gücü, malzeme kalitesi yetersidir. Maalesef toplumsal deprem bilincinin olmadığı bir dönemdir. Tüm paydaşların deprem bilincine sahip olmadığı senaryoda sağlam bir yapıdan söz etmek maalesef mümkün değil. 99 öncesi her binanın mevcut 2018 yönetmeliğinin şartlarını sağlamadığını söyleyebiliriz. Ancak bu yapıların hepsinin yüzde 100 oranla ilk depremde yıkılacağı anlamına gelmez.
Her bir zeminin özelliği var. Zayıf gösterilen zeminde inşa edilen yapıların yıkılacağı anlamına da gelmiyor. Sadece daha fazla risk altında olduklarını gösteriyor. 2018 yönetmeliğinde şöyle bir gelişme yaşandı; eskiden bir bölgenin ya da şehrin deprem haritasında kodu olurdu. 2018'den sonra parsel ölçeğinde yapının yapıldığı arsanın özellikleri dikkate alınır oldu. Fay hattına uzaklıktan tutunda zeminin yapısı ile alakalı çok ciddi çalışmalar yapıldı. Dünyanın en yüksek yapısının çölde inşa edildiğini düşünürsek aslında insanoğlunun bilim ile geldiği nokta sağlam yapılar yapmaya muktedir. Ancak bu zemin çalışmasını neden yapıyoruz? Her noktada yeni bir şey öğreniyoruz."
İSTANBUL'DAKİ BİNA VE KONUT SAYISI
1 MİLYON 164 BİN BİNA- 4 BUÇUK MİLYON DAİRE
HER DAİREDE ORTALAMA 3,3 KİŞİ YAŞIYOR
1999 ÖNCESİ YAPILAN BİNA SAYISI
- İSTANBUL'DAKİ HER 10 BİNADAN 7'Sİ 20 YAŞIN ÜZERİNDE
- 2000 YILI ÖNCESİNE AİT BİNA SAYISI 817 BİN
- 2000 YILI ÖNCESİ BİNALARDA 3,1 MİLYON KONUT VAR
20 YAŞ ÜSTÜ BİNA SAYISI
FATİH 39 BİN 786
ÜSKÜDAR 35 BİN 353
BAĞCILAR 34 BİN 618
SARIYER 33 BİN 68
ÜMRANİYE 33 BİN 727
PENDİK 34 BİN 592
BEYKOZ 34 BİN 333
İSTANBUL'UN NÜFUSU 15 MİLYON 907 BİN 951
ESENYURT: 983 BİN 571
K. ÇEKMECE: 808 BİN 571
PENDİK: 750 BİN 435
BAĞCILAR: 740 BİN 069
ÜMRANİYE: 732 BİN 379