Zeytin Dalı Harekatı dün, yani 18 Mart 1915 Çanakkale DenizZaferi'nin 103. Yıldönümünde TürkSilahlı Kuvvetleri ve Özgür SuriyeOrdusu'nun Afrin'e girmesiyle zaferle neticelendi.
Afrin tek başına çok şey ifade etmiyor gibi gözükse de, Münbiç ve Fırat'ın doğusu ile beraber düşünüldüğünde, oldukça önemli bir yer. Dolayısıyla Türkiye'nin Zeytin Dalı Harekatıile yapmak istediği, bugünümüzve geleceğimiz açısından oldukçaönemliydi.
ABD ile işbirliği halindeki teröristlerin, Afrin'i Münbiç ve Fırat'ın doğusundaki kanton adını verdikleri diğer yerlerle birleştirip sonra da bir şekilde Akdeniz'e ulaşmayı hesapladıklarını biliyoruz.
2012'den itibaren adım adım uygulamaya konulmak istenen bu planın, 15 Temmuz öncesi TSK'yasızmış olan hainler tarafından dadesteklendiği, bilinen hususlardan.
Bu süreçte Gezi Olayları'nın, 17-25 Aralık yargı ve emniyet kanalıyla darbe girişiminin ve tabii 15 Temmuz'un da, başka bazı hedefler yanında, Türkiye'deSuriye'nin kuzeyinde kurulacak birterör devleti plana razı olabilecekbir yönetim oluşturabilmek için tezgahlandığını söyleyebiliriz.
15 Temmuz muhteşem şahlanışının yanında, Fırat Kalkanı'nın ve ZeytinDalı Harekatı'nın da ÇanakkaleRuhu'nu hatırlatması, işte bu yüzden.
Çanakkale Deniz Zaferi, Osmanlı'yı teslime zorlamak için Kasım 1914'te Çanakkale önlerine gelen İtilafdonanmasının 18 Mart 1915'tekalkıştığı nihai saldırınınpüskürtülmesi ile kazanılmıştı.
İngiliz ve Fransız gemilerinden oluşan Birleşik Filo, en önemli zırhlıları denizin dibini boylayıp, bazıları da ağır yara alınca, geri çekilmek zorunda kalmıştı. Çanakkale geçilmedi,geçilmez!...
Çanakkale Deniz Zaferi'ni, İtilaf Devletleri'nin 25 Nisan 1915'tekiçıkarma harekatı ile başlayanÇanakkale Kara Savaşı izlemiş ve artık bitti zannedilen Osmanlı, muhteşem bir zafere daha imza atarak İtilaf ordusunu yenilgiye uğratmıştı.
Osmanlı'yı tek ve kesin bir darbeyle teslime zorlamak için kalkışılan girişimin, arzu edildiği gibi gerçekleşmemesi, 'Çanakkale Geçilmez' sözünün kaynağıdır. Eğer 1915'te Çanakkalegeçilebilmiş olsaydı Osmanlıtopraklarının fiili olarak işgaledileceği açıktı. Bu da ve aynı dönemde fiili olarak işgal edilen bölge ülkeleri gibi Türkiye'nin bağımsızlığının da belki çok sonralara kalabileceğinin göstergesi...
Dolayısıyla 'Çanakkale Geçilmez' sözünün, sonradan gerçekleşen yenilgi ve bazı bölgelerde yaşanan işgaller sebebiyle geçersiz olduğunu söyleyenlerin, fiili işgalin 'mütareke şartlarınauyulup uyulmadığını denetlemek'bahanesiyle yapılan geçici işgallerleaynı olmadığını unutmamaları gerekir.
1915'te dünyanın hemen her tarafındaki sömürgelerinden topladıkları askerlerle Osmanlı'nın üzerine yüklenmişlerdi. Şimdi ise yine değişik ülkelerden topladıkları teröristlerle, sınırımızda bir terör koridoru oluşturmaya ve Akdeniz'e ulaştırmaya çalışıyorlar.
1915'te başlangıçta İngiltere, Fransa ve Rusya'dan oluşan İtilaf (Anlaşma) devletleri, İngiliz ve Fransızsömürgelerinden devşirilenMüslüman askerleri güya 'Halifeyikurtarma' yalanıyla Çanakkale önlerine getirmişlerdi.
Şimdilerde de, ABD'nin bölgedeki birçok akılsızı kendilerine bir devlet kurduracakları, dışarıdan getirdikleri lejyonerleri de para ile kandırıp sınırlarımıza sürmesi olayıyla karşı karşıyayız.
Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı ile altı kuvvetlice çizilen Türkiye'ninkararlılığı, birilerini Münbiç veFırat'ın doğusu ile ilgili hesaplarınıülkemizin istediği şekilde revizeetmeye mecbur bıraktı...
Gerekeni yapmazlarsa, Türkiye'ningerekeni itina ile yapacağınıbiliyorlar çünkü...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.