'Keşke ben 2009'dan beri hayatımı zindana çeviren, mahkeme mahkeme yargılatan, tetikçi savcısına mahkemesine tutuklatan, suçsuz yere kızımı bir sene babasız, Vecidem'i eşsiz bırakan, Silivri'yi bana mesken yapan polisler gözaltına alınmış diye sevinebilseydim' diyen Şener özetle şunları söyledi: 'Neden bilmiyorum ama olamıyorum. Bu onların suçlu olması ya da olmaması ile ilgili bir konu değil. Elimde değil, ben bu özgürlük katili polisleri değil, onların eşleri ve çocuklarını düşünüyorum. Onlar benimkine acımadı ama ben acıyorum. Üzgünüm ama onlar gibi acımasız olamıyorum.' Kendisini mağdur edenlerin de bir zamanlar kullandıkları hukuka emanet olduğunu yazan Şener, 'Akıllarına, yargılanacakları iddialar değil, evlerine sahte delil koydukları insanlar gelsin. Yıllarca birbirinden ayırdıkları aileler gelsin. Gece yarısı ağlayan çocuklar gelsin. Tutukluyken ölen Kuddusi Okkır, Türkan Saylan, intihar eden Ali Tatar, cezaevinde ölen Kaşif Kozunoğlu ve diğerleri gelsin. Nezarette ilk gecede vicdanlarında bir mahkeme kursunlar, sabaha hükmü de kendileri versinler' ifadelerini kullandı.