Ne zaman muhalefeti eleştirsem "gücünüz onlarımı yetiyor, sıkıyorsaiktidarı eleştirin" diyorlar.
Geçenlerde ana muhalefet lideri Kılıçdaroğlu da Bahçeli'ye "hele biriktidar olayım öyleeleştirirsin" dedi. Muhalefet hatayapınca niçin iktidarıneleştirilecek bir yanlışınıaramam gerekiyor, anlayabilmişdeğilim.
Örneğin Kılıçdaroğlu Adana'da, en çok CHP'lilerin tepki duyduğuFETÖ'cülükten tutuklananisimleri alkışlatınca, ideal olan gazeteci tavrı nedir?
Mitingde alkışlatılan isimleredair dün söylediklerimiziunutup, sırf iktidar prim yapardiye Kılıçdaroğlu'nu eleştiridengeri durmak mı?
CHP yandaşı gazeteciler gibi, iktidarın Kılıçdaroğlu'nu hatayapmaya sürüklediğini söylemekmi?
Düne kadar FETÖ ile iyi mücadele etmediğini söylediğin iktidarı bu kez de "FETÖ ile sert mücadele ettiği için mağduriyetler doğuyor" diye eleştirmek mi? Evet, mantıksızca.
Ama artık asıl konuşmamız gereken, bu halin,mantıksızlığın müzminleşmesininüzüntüverici bir sıkışmışlığıişaretetmesi.
Yakınarak ya da dalgaya vurarak geçiştiremeyeceğiz hayati bir konu.
Zira bugün ülkede milyonlarca insan bu kolektif akıl tutulmasınınesiri.
Yoksa aklından,yurtseverliğinden şüphe etmediğimizinsanlar, yaşadığı ülkeninpara birimi küresel bir dalgalanmasonucu dolar karşısındaeriyince nasıl mutlu olabilirlerdi ki?
Başka hangi sebeple memleketinve de bizzat kendilerinin zararıolan bir gelişmeye sevinir halegelebilirlerdi?
Evet, rasyonel bir zemine dayanması gereken muhalefet bir varoluş biçimine dönüşünce çözümsüzlük başlıyor. Muhalefet iktidara ulaşmakiçin bir araç olmaktan çıkıpamaç halini alıyor, kutsallaşıyor.
Yani bir süre sonra muhalefet etmek için muhalefet eder halde buluyorsunuz kendinizi. İktidarperspektifi daraldıkça, siz desıkışıyorsunuz.
Nereden mi biliyorum?
Kendimden! Gençliğimden.
Desteklediği siyasi grubun iktidar olasılığını kaybetmesiinsanı romantikleştiriyor. İktidarı almayı başarı saymadığınızgibi muhalefete mahkûmolmayı da onur sanmayabaşlıyorsunuz.
İşte, muhalefetin iktidarın daha iyi çalışması için güçlenmesi gerektiğini bu yüzden ısrarla tekrarlıyorum.
Seçimle, siyaset içi dinamiklerle değil, kasetle, komployla partilerin başına oturanları bu yüzden eleştiriden muaf tutmuyorum.
Çünkü ülkede bir arada yaşadığımız kardeşlerimizin, arkadaşlarımızın, milyonlarca mutsuzun, temsilhakkını gasp ederek insanları umutsuzluğa mahkûm eden,"delirten" onlardan başkasıdeğil.
İnanın, muhalefet de medyası ve tüm kurumlarıyla birlikte rasyonelleşme yoluna girince herkesin yakındığı toplumsal kutuplaşmada bitecek... İnsanlar taleplerini,eleştirilerini sonuç alacakbir tutarlılıkla ifade edenmuhalefete kavuşunca rahatlayacak...
Siyaset dışı vesayet odaklarına, terör örgütlerine sarılmaktan kurtulacak...
Ve tabii iktidar da böylesine bir muhalefetin konforundan mahrum kalacağı için daha çok çalışacak,kırk ölçüp bir biçecek... Biraz mantık ve sabırbugünlerde hepimize iyi gelecek.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.