Erdoğan’ın 14 Mayıs seçim kararı ne anlama geliyor?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ocak ayında seçimlerin 14 Mayıs'ta yapılacağını açıklamıştı. Asrın depreminin ardından bu tarihin kasım ayına erteleneceğini düşünenler çoğunluktaydı. Çarşamba günkü grup toplantısında Erdoğan, "14 Mayıs'ta millet gereğini yapacak" diyerek bu tartışmalara son noktayı koydu.

İKTİDAR DEĞİL TÜRKİYE MESELESİ
Dünkü yazımda deprem sonrasında yapılan siyasi kamuoyu araştırmalarında Erdoğan'ın oylarında düşüş olmadığının altını çizmiştim. Erdoğan, sürekli halkın arasında olan bir lider. Derdini dinliyor, ihtiyaçlarını biliyor ve 14 Mayıs'ta kazanacağına inanıyor. Biraz şüphesi olsa, seçimin en azından normal zamanında, yani 18 Haziran'da yapılmasını isteyebilirdi. Onunla yol yürüyenlerin de en az Erdoğan kadar inanması gerekiyor.
Bu artık bir parti ya da iktidar meselesi değil, Türkiye'nin geleceği meselesi. Ülkemizin geleceğini 6'lı Masa'nın kişisel egolarına, siyasi çekişmelerine teslim edemeyiz. 6'lı Masa'nın iç çekişmeleri, polemikleri ve kavgaları artık Türkiye'de muhalefetin bir karakteri haline geldi.
Bununla birlikte marjinal sol örgütlerin deprem felaketi üzerinden yaptıkları kara propaganda ve devlet düşmanlığı, muhalefetin hanesine yazıyor. Seçmen de bunu görüyor. Asrın felaketine rağmen iktidara destek vermekten vazgeçmiyor. Çünkü muhalefete güvenmiyor.

TÜRKİYE YENİDEN İMAR EDİLİYOR
Bugün deprem bölgesinde 21 bin konutun temeli atılıyor. Devlet büyük bir hızla yaraları sarıyor. İstanbul'da kentsel dönüşüm kapsamında 1.5 milyon konutun taşınma planları hazır.
Yeni şehirler kuruluyor. Türkiye 100. yılında yeniden imar ediliyor. Sokağa çıkıp insanlara sorun, "Türkiye'nin içinde bulunduğu sorunları 6'lı Masa çözer" diyen tek bir insan bulamazsınız. Ama "Yaparsa yine Erdoğan yapar" diyen milyonlarca insanla karşılaşabilirsiniz.
Sürekli ilk kez oy kullanacak olan genç nüfusu gündeme getiriyorlar. "Biz odunu koysak Z kuşağı oy verir" diyen muhalefetin Türkiye'deki genç nüfusu çok hafife aldığını düşünüyorum.
Türkiye'deki geniş seçmen kitlelerinin siyasi tercihlerini, Bakırköy Meydanı'nda bankamatik farelerinin yaptığı sokak röportajları belirlemiyor. 21 yıl oldu hâlâ bunu anlamadınız.