Devlet Bahçeli'nin, başkanlık sistemini halkoyuna sunma çağrısı tartışılmaya devam ediyor.
Sabah'ın duyurduğu üzere, her şey takvime uygun gittiği takdirde, nisan ayında sandık halkın önüne konabilir.
Ancak oylanacak olan sadece başkanlık sistemi mi olacak, yoksa aynı zamanda yeni anayasa mı?
Konuyla ilgili konuştuğum kaynaklar iki seçeneğin de masada olduğunu, hem yeni anayasa hem de başkanlık sistemi özelinde gerekli çalışmaların tamamlanmak üzere olduğunu söylüyorlar.
Şahsen, bugüne dek sadece revizyona tabi tutulmuş olan darbe anayasasını kökten değiştirmenin, en başta 15 Temmuz darbe girişimini püskürtmüş bu milletin hakkı olduğuna inanıyorum. Dahaüç ay önce asker botuylaçiğnenmeye çalışılmışolan millî iradenin önüne,o botlar altında yazılmış12 Eylül anayasasınındeğiştirilmiş maddelerinideğil, seçilmişler eliyleyazılmış ilk sivil anayasamızıkoymak daha isabetlive hakkaniyetli olur.
Ancak MHP buna sıcak bakacak mı? Ak Parti ve MHP arasında gerilim kaynağı olan maddeler ne olacak? İlk üç madde, vatandaşlık tanımı, vb. görüş farklılıkları ne olacak?
Mevcut anlaşmazlıklar aşılıp, ortak bir zemin bulunabilecek mi? Ak Parti'ye yakın kaynaklar, bu hususta da MHP ile istişare etmeye hazır olduklarını söylediler. MHP yeşil ışık yaktığı takdirde, milleti darbe anayasasından kurtaran iki parti olarak tarihe geçebilirler. Bu arada CHP de kendi varlığını inatçı bir olumsuzluk ve topyekûn bir ret tavrıyla anlamsızlaştırmaya devam edebilir.
Öte yandan 'sadece revizyonolmalı' fikrini savunanlar da var. Ancak yönetim sistemi ve kurumlarını tamamen dönüştürecek bu adım, yaklaşık 110 maddenin değiştirilmesini gerektiriyor. Yıllardır 82 Anayasası için 'yamalıbohça' denirdi ya, işte bu sefer nerdeyse 'yama tutmazbir bohçamız' olması da söz konusu.
Irak ve Suriye'de verdiğimiz mücadele, biçim olarak farklı olsa da, FETÖ, PKK, DAEŞ, DHKP-C'ye karşı verilen mücadeleden farklı değil.
Tüm bunlar Türkiye için sadece birer 'güvenlik tehdidi' değil, aynı zamanda varlık tehdidi. Dolayısıyla her birini varlığımıza kast eden unsurlar olarak görmek en doğrusu.
Bu minvalde bir tür seferberlik döneminden geçiyoruz.
Devlet yapısını güçlendirmek ve siyasetin krize açık işleyişini ortadan kaldırmak, bekâ mücadelemizin bir parçası. Bir buçuk yıl önce sistem reformuna kayıtsız şartsız karşı çıkan MHP'nin halka gitme çağrısını da bu bağlamdan ayrı okumamak lazım. O yüzden seçilmişler, ideolojik farklılıkları olabildiğince kenara koyup, milleti merkeze alan yeni bir anayasayı bu millete sunmalılar...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.