HAŞMET BABAOĞLU

Tezgâhın başında durup "Hiçbir şey elimizde değil" havalarına bürünme...
Bir sosyopat gibi hiç endişeye kapılmadan endişe pazarlama...
ABD bu işte!
Dünyayı muazzam bir riyayı siyasallaştırarak yönetiyor.

***

Belli ki İsrail savaşı büyütecek...
Önce Hizbullah'ı bahane edip Lübnan'a yürüyecek.
Bütün bunlara Pentagon ve Beyaz Saray'dan bağımsız ve bağlantısız biçimde karar verebilir mi İsrail?
Evet, demek budalaca bir gülünçlük olmaz mı?

***

Şu sahneye bakın!
ABD Savunma Bakanı ile İsrail Savunma Bakanı Gallant buluştular geçen gün...
Sonra gazetecileri çağırdılar.
ABD Savunma Bakanı Austin, "Çok endişeliyiz" dedi; "Burada çıkacak bir çatışma bölgesel felakete dönüşür." Sanki gelişmeleri uzaktan izliyormuş gibi...
Gallant da ABD'den "olur" almamış, asıl güçlü figür oymuş gibi, "Ülkemizin kuzeyindeki gerçekliği değiştirmeye kararlıyız" açıklaması yaptı.
Yuttuk mu?

***

Soru şu:
Gazze'deki soykırımı her gün nakliye uçaklarıyla inen Amerikan bombaları olmadan 9 ay boyunca sürdürebilir miydi İsrail?
Hayır!
O hâlde İsrail şimdi Lübnan'a gerçekten kendi kararıyla mı girecek?
Uzun yıllardır böyle bir savaşa hazırlanan Hizbullah'ı neyle alt etmeyi düşünüyorlar?
Amerikan lojistiği olmasa İsrail bölgenin jandarması rollerine soyunabilir mi?
Netanyahu'yu günah keçisi yapa yapa daha nereye kadar gidebiliriz?

***

Riya silahlı...
Ateş ve yalan birlikte büyüyor...
Başka ulus devletler göz yumar; milletler görmezden gelmeyi sürdürürse bu yalan büyür, büyür ve bütün Ortadoğu'yu ateşe atar.

***

NORMALLEŞME

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın önceki günkü açıklamaları Cumhur İttifakı'na bir nevi uzun ömür aşısıydı...
Ayrıca "normalleşme"yi baştan tarif etti Erdoğan: "Milletimize ve devletimizin güvenliğine dair konularda bir ortak bakış açısını, bir ortak duyguyu yakalamaya çalışıyoruz."
Ancak ittifakın bedenini kemiren "enfeksiyon" ortada...
Şunu iyi biliyoruz: CHP "devletin güvenliğine dair konularda ortak bir duygu"dan uzaklaşalı çok oldu...
Bu yoldan geri dönebilir mi CHP? Zor...
Peki 31 Mart seçimlerinin koyduğu tablo yakın siyasi gelecek açısından yok sayılarak yola devam edilebilir mi? O da zor.
Sonbahar çok patırtılı geçecek...