Djital detoks trendi varmış meğer...
İnternete bakmadan, cep telefonuna yapışmadan yaşayan insanların sayısı çoğalıyormuş ve 2026'da bu eğilim güçlenerek sürecekmiş...
Bunlara inananlara soruyorum...
Hangi dünyada yaşıyorsunuz? Kaç kişisiniz?
***
Böyle böyle asıl olup bitenden...
İnsan yaşamının göz göre göre dönüştürüldüğü gerçeğinden mesela...
Sosyal sınıflar arasındaki farkın korkunç biçimde derinleştirilmesinden...
Gelmekte olan dünyanın bizi silindir gibi ezme ihtimalinden...
Güzel ve ahlaklı yaşamak için yüzlerce yılda edindiğimiz donanımın birer birer çözüldüğünden...
Bahis açamaz hale geliyoruz...
***
Djital detoks dedim ya...
Yabancı gezi dergilerinde ne göreyim!
2026'da cep telefonlarının sinyal almadığı yerlere seyahat edilecek,
sessizlik içinde ağaçların hışırtısına, dağların uğultusuna kulak verilecekmiş.
Bak sen!
Ama rezervasyon ve seyahat planları elbette kablolu olacak ve dijital platformlardan yapılacak...
***
Yeni trendler üzerine yazıp konuşanlar bazen beni çok güldürüyor...
Uyanık bir işadamı olan Hector Hughes,
"Unplugged/Kablosuz" adını verdiği tatil kabinleri yaptı ya...
Yüksek ücretli çalışanlar ve global burjuvazi de bu işi çok şık buldu.
Sonuç?
"Ağam bizimle eğleniyor"un modern versiyonu...
Kablo takılmadık yanımız kalmadı ama birkaç bin kişilik fantezilerle toplumları oyalıyorlar.
***
Gelelim esasa...
2026'da güç kazanacak gerçek sosyal, kültürel, politik trendleri konuşmaya cesaretimiz var mı?
İlk olarak...
Dev global şirketlerin gücünden başlayalım...
Şirketler, devletlerle sahada çarpışacak kadar budala değiller elbette...
Onların işi
"insan"ın zihninin ele geçirilmesi...
Bu konuda çok tecrübeliler ve epey yol aldılar.
Önümüzdeki yıl dev şirketler ile ulus devletler arasındaki "savaş" acımasızlaşacak...
***
Mesela 2026 yaşlılık tıbbı, acil tıp ve farmakoloji alanında çarpıcı yüzleşmelerin dönemi olacak...
Mesela nakit para birçok ülkede sizlere ömür hâle gelecek...
Ama yerim kalmadı...
Bunları gelecek günlerde konuşuruz.
***
NOT DEFTERİ
Acı çekmek ona onurlu ve doğru bir şey gibi görünüyordu; ama acıdan tat almamak için de elinden gelen her şeyi yapmak istiyordu. (G.G. MARQUEZ / Kolera Günlerinde Aşk)