Doktora sorarsan, "normalde yapamayacaklarışeyleri yapıyorlar"...
Yüz yüze söyleyemeyecekleri şeyleri sosyal medyada söylüyorlar.
"Büyüyünce AK Partili olacaksabeş yaşındaki kız çocuğunun ırzınageçilmesi iyidir" gibi... Bunu söyleyen debir kadın üstelik.
Sıkışınca da "sonradansildim ama"diyor. Yerseniz, pişmanmış.
Anadolu Ajansı'nın bir muhabiri, ayda üç otuz paraya emek harcayan bir çocuk, haber peşinde, yani görev sırasında uçurumdan düştü. Bugüne kadar yalnızca ayakkabısının teki bulunabildi.
Sosyopatlar çok sevindiler.
Sosyal medya adı verilen zevzeklik ve pislik ortamına gene bozuk ruhlarının çöp tenekesini döktüler.
"Üzülmedim kiii... Üzülmedimkiii..." diyen çıktı.
"Düştüğü yerdeki toprağın canı acımamıştırumarım" diyen çıktı.
"Ölmediyse gömün gitsin" diyen çıktı.
"Millete yanlış bilgi verdiyse gebersin" diyen de çıktı.
Anadolu Ajansı'nın seçim gecesi sonuçları veriş şeklini beğenmemişler, hınçlarını görev şehidi zavallı bir muhabir çocuktan çıkarıyorlar.
Bu insanlık suçudur, insanlığa karşı işlenmiş suçtur, zamanaşımı da yoktur.
Böylece halk da, kim nefret suçu işliyormuş, kim kimi "ötekileştiriyormuş" görüyor.
Görebilen görüyor tabii, görmek isteyen görebiliyor.
***
Bunlar ruh hastaları. Fakat "cezai ehliyetleri" var.
Çünkü ancak sanıkta "psikoz" söz konusuysa cezai ehliyet olmaz, "nevroz" buna girmez.
En ağır cezalara çarptırılmaları gerekir, fakat polis ancak yakaladığını öpüyor, kaçan kurtuluyor.
Doktor "normalde yapamayacaklarışeyleri söylüyorlar" demiş.
Yapamayacakları ne malum?
Hemen ardından da eklemiş: "Bedelödeyecekler... Eğer bedel ödemezlerseyarın daha kötüsünü yaparlar."
Yani, "kuvveden fiile" çıkarlar. Düşünceden uygulamaya...
"İç savaş çıksın" diye art ayaklarıyla kaşınanlar da bunlardır.
Ruhlarında artakalmış vahşet hissi, "muhalefet" görüntüsü altında dışa vuruluyor. Ya günün birinde "eyleme" dökülürse?
Öte yandan gün geçmiyor ki, kaçırılmış ve öldürülmüş çocuklar, arabaya bağlanıp sürüklenmiş köpekler, gözleri oyulmuş kedi yavruları ya da patileri kesilmiş köpek yavrularının haberleri de gelmesin...
Kötü bir yere doğru gidiyoruz.
Türkiye'nin içini karıştırmak isteyenler yalnız iktidar-muhalefet çekişmesine değil, işte bu vahşet hissinin de üzerine oynayacaklar.
Yetmişli yıllarda yaptıkları gibi.
Yutup yutmamak sizin elinizdedir.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.