Yok yahu, Türkiye'de değil. (Sizin aklınıza ne geldi?)
Dünyanın düz olduğuna inanan dört yüz kişi, California'da biraraya gelmiş...
Yanlış okumadınız, dünyanın "düz" olduğuna inanan.
Bu bir "inanç" meselesi değil, "Darwincilik" gibi bir tartışma hiç değil. Ama işi inanca bağlamışlar.
Bunlar, hadi diyelim hiç mektep medrese görmediler, ama bilgisayar kullanıyorlar, "selfie" çekmesini biliyorlar cep telefonlarıyla... Amerikan çocukları...
Ve de dünyanın "yuvarlak" olduğuna inanmıyorlarmış.
"Dünya yuvarlak mı, tostoparlakmı?" sorusuna cevaparamayacaklar.
Kanıt olarak "ufuk çizgisinebakın, dümdüz..." diyorlar. Dünyanın yuvarlak olması şeytanın en büyük yalanıymış.
Bunlara herhalde "ufuk çizgisindegeminin önce dumanı,sonra direği, sonra gövdesibelirir" falan diye deanlatılmıştır ama...
Bu hesaba göre ilkokul öğretmenim Köfte Rıdvan en büyük şeytan!
Eh, işi getirip inanca bağlayacaklarsa, Hindistan'da maymuna tapanlar da var, file tapanlar da... Cem Yılmaz'ın dediği gibi isteyen "krem peynire" bile tapabilir!
Öyle ya, serbest piyasa ekonomisi, düşünce özgürlüğü, bir de inanç ve vicdan özgürlüğü... Çağımızın olmazsa olmazları...
Dıngıl dedik ama, ya şimdi onlar da bize dönüp "sizinaranızda da psikopatdonu koklayanlar var, bizsize bir şey söyledik mi" derlerse ne yaparız?
***
Ha, şimdi geldik zurnanın zırt dediği yere.
Toplantının biletleri 249 dolardan satılmış!
Bugünkü kurdan 976 lira.
Toplam 99 bin 600 dolar, yani 390 bin lira. Güzel para.
Bu zırvaya önayak olan, Mark Sargent diye birisi. YouTube'da 40 binden fazla takipçisi varmış. Beyzbol şapkalı, toraman bir Amerikan oğlanı.
Dünyayı dümdüz gösteren "hediyelik eşyalardan" falan da iyi para kaldırıyor.
Naziler'in bir kısmı da dünyanın "içbükey yüzeyinde" yaşadığımıza inanırdı, hatta ölçüm yapmak ve bunu kanıtlamak için kutup bölgesine bir SS ekibi bile göndermişlerdi ama bu zırvadan para kazanmak akıllarına gelmemişti...
***
Peki bu Amerikan toramanlarını ne yapalım?
Uzayda kurulacak "Asgardia" devletine vatandaş da yazdıramayız ki, uzayın bizzat kendisine inanmıyorlar. (Oraya ancak "Asgardia'da sömürüyok" diyen bazı çok zeki Türk solcuları yazılıyorlar.)
En iyisi, Fetullah'a söyleyelim örgütüne kaydetsin.
Efsunlayacak dangalak aramıyor muydu?
DÜZELTME VE ÖZÜR
Celal Bayar'ın 1952 yılında Yunanistan'a gittiğini yazmış, buna karşılık Yunan kralının niçin Türkiye'ye gelmediğini sormuştum...
Atina'dan çok sevgili dostum Hristos Elmacıoğlu aradı ve uyardı: Kral Pavlos ile kraliçe Frederika aynı yılın haziran ayında bir "iade-iziyarette" bulunmuşlar. Özür dileyerek düzeltiyorum.
Elmacıoğlu, o yıllarda Türk-Yunan ilişkilerinin en iyi düzeyde olduğunu, İstanbullu Rumlar'ın da rahat ve mutlu olduklarını, herşeyin tadının Kıbrıs meselesi çıkınca kaçtığını hatırlatıyor...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.