Bunu genellikle örf belirler. Daha çok şöyle de hesap ediliyor:
Nişan ve düğünde gelen takılar kadına mehir olsun deniliyor. Bu böyle konuşulunca da gelen bütün takılar kadına kalmış olur.
Ama böyle bir konuşma yoksa kadının evine gelen kadına, erkeğin evine gelen de erkeğe kalmış olabilir. Dediğim gibi, burada örf, gelenek ve nikâh öncesindeki karşılıklı konuşmalar belirleyici olur.
Maaş için formaliteden boşanma caiz mi?
Bu boşanma dinen geçerli olur. Bu iş devleti kandırmaktır ve alınan para haramdır.
Zina edenler evlenirse, zina günahı kalkar mı?
İşlenen günah evlenmekle silinmez. İşlenen günah ancak tevbe ile silinir. Yani kişi zina yaptığı kişiyle sonradan evlense bile işlediği günah silinmez. Bununla beraber tevbeye devam edilmelidir.
Veli kulun mezarını ziyaret edince hacı olunur mu?
Elbette ki iyi insanların mezarlarını ziyaret edip dua etmek güzel bir harekettir.
Neticede bu bir kabir ziyaretidir.
Kabir ziyareti sünnettir. Ancak herhangi bir ermişin (velinin) hatta sahabenin kabrini ziyaret etmekle yarım hacı olunmaz.
İki bayram arası nikâh geçerli mi?
İki bayram arası evlenmek ve düğün yapmak sakıncalı değildir. Bu konuda engelleyici bir hüküm yoktur. Zaten iki bayram arası olmayan bir zaman yok ki! Şu anda bile Kurban ve Ramazan Bayramı arası değil mi?
Vakit namazların ardından kaza kılınır mı?
Sabah ve ikindi namazlarından sonra kaza namazı kılmamak daha uygundur. Diğer namazlardan sonra ve bütün namazlardan önce kaza kılabilirsiniz.
Kaza namazı için bir sıra takip etmemiz gerekmez. İkindiden önce mutlaka ikindiyi veya yatsıdan sonra mutlaka yatsıyı kılmanız gerekmez. Böyle bir zorunluluk yoktur.
Borsadaki paranın zekatı nasıl olur?
Borsadaki hisse senetlerinizin zekâtını şöyle hesap edersiniz: Belli bir tarih belirlersiniz. Daha sonraki yıl -nisap miktarına eriştiği tarihten bir yıl sonrahisse senetlerinizin piyasa değerini belirlersiniz.
Ve o değerin kırkta birini, yüzde iki buçuğunu zekât olarak çıkarırsınız.
****
İSLAM AHLAK MERKEZLİ BİR DİNDİR
İslam ahlak merkezli bir dindir İslam dininin sadece helal ve haramlar koyan ve ibadet isteyen bir din olduğunu zannedenler yanılgı içindedirler. Elbet İslam'ın helal ve haram saydığı hususları ve emrettiği ibadetleri ile yasakladığı hususları vardır. Ancak bizler çoğu kez: "Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim" sözünü hatırlamayız. "İslam güzel ahlaktır" sözünü unuturuz.
Tebessümü ibadet sayan, aldatmayı en büyük zulüm kabul eden, yalan şahitliği ihanet kabul eden bir din hiç şüphesiz insan merkezli bir dindir. Ahlak ve erdemi önceleyen bir dindir.
****
İSLAM ALEMİ DÜŞÜNDÜRÜYOR
Her umre sonrası aynı duygularla dolu olarak dönüyoruz.
İslam alemi yoksul ve yorgun bir görüntü serdediyor.
Birbirleriyle ilgili değiller.
Gönüller beraber değil.
Ekonomik olarak güçlü olsa da bunu siyasi vitrinde hissettiremiyorlar.
Gördüğümüz olumsuz görüntüleri gazetede sıralamak doğrusu hoşuma gitmiyor.
Neticede hastalık yaygın bir hastalık. Bir olmak, bütünleşmek, güçleri birleştirmek, problemleri minimize etmek, ilim, tefekkür ve ahlak ile edebi egemen kılmak zorundayız.
Tembellik denilen bulaşıcı hastalığı tedavi etmeliyiz.
Tüketen değil, üreten bir nesil oluşturmalıyız.
Ekonomik, siyasi, bilimsel, inovatif, bitirici - çağı aşanhamlelerimiz, askeri gücümüz olmadıkça başkalarını alkışlamaya devam edeceğiz.
Bu hususlarla dişe dokunur adımları atan bizim ülkemiz aradan sıyrılıyor. Bizim de problemlerimiz var.
Sükunet ve güçlü bir özgüvenle, ahlakiliği önceleyerek daha da güçlü hale gelebiliriz.
****
GÜNAHKARA SÖVME
Sahabenin büyüklerinden Hz. Ebu Derda Şam'da kadılık yaptı. Bir gün sokaktaki insanların günah işlemiş birine sövüp - hakaret ettiklerini gördü.
Ebu Derda bu insanlara engel oldu. Sonra şöyle dedi:
"Sizler kuyuya düşmüş birini gördüğünüzde ne yaparsınız?" Oradakiler dediler ki: "Bir ip sarkıtıp onu çıkarmaya çabalarız." Ebu Derda devam etti: "Her günah bir çukur ve kuyudur. Öyleyse siz de günah çukuruna düşmüş bu insana bir ip sarkıtın ve onu oradan çıkarın.
Hakaretten vazgeçin." İnsanlar şaşkınlık içinde sordular: "Sen şimdi bu günahkar adama düşman değil misin?" Ebu Derda (r.a.) hayır dedi: "Ben bu adamın şahsına değil, günahlarına düşmanım."