Globalleşirken ulus devleti korumayı da başarmışız
22.10.2018, Pazartesi
Yeni dünyadaki sosyo-politik eğilimlerin neler olacağını tartışanlar, genellikle "Globalleşme"nin sona ermek üzere olduğunu seslendiriyorlar.
Onlara göre "Ulus Devlet" yeniden yükselen değer olmak üzereymiş...
Savaşma seviş
20'nci yüzyılın ortalarında özellikleABD'nin VietnamSavaşı'nı protestoiçin seslendirilen"Savaşma seviş"şeklindeki sloganlarve pankartlar,bu yüzyılda biranlam taşımıyor.
Hatta geçenlerdeki bir televizyon açık oturumunda bir konuşmacı bu sloganla "Temelben evliyim, ikisinide yaparımdiyormuş" diyerek alay da etti.
Türküm doğruyum
Şiir okumanın nazım, konuşmanınnesir olduğunu yeni öğrenen Molier'inKibarlık Budalası "Meğer ben hep nesirsöylüyormuşum" diyerek şaşırır ya...
Bizler de meğer globalleşirken ulus devleti de korumuşuz diyerek şaşkınlığımızı ifade etmek durumundayız. Gerçekten yeni Türkiye'de her şeyden birer parça var...
"Türküm, doğruyum, çalışkanım" diye başlayan öğrenci andı bile, arşivden çıkartıldı ve ulus devletin söylemleri arasına yeniden girdi.
Her yerde varlar
Bütün bu arayışların ve değerlendirmelerinarasında ABD'yi ve bu ülkeninbaşkanı Trump'ı nereye oturtmak gerekiyor?
Çünkü globalleşmeyi kesin şekilde reddetmesine ve merkantilizme dönüş yapmak için her çeşit anlaşmayı yok saymasına rağmen, bu Trump'ın ulus devletinin dünyanın her köşesinde askerleri ve uydu adamları var. Bizim FETÖ'nün altını kazıdığınızda bile, 1950'lerde dünyada "Komünizmle mücadele"yi, örgütleyen CIA ile karşılaşmıyor musunuz?
Nükleer savaş mı?
Kısacası "Globalleşme mi yoksaulus devlet mi" içerikli tartışmalar, ABDsöz konusu olduğunda anlamsız kalıyorlar.
Çünkü Amerika'da her şeyden biraz biraz var... Ve son olarak Trump 1987'de Rusya ile imzalanan "Orta MenzilliNükleer Kuvvetler Anlaşması"ndan ülkesinin çekileceğini açıkladığına göre, bu ülkenin gündeminde bir nükleer savaş ihtimali bile var.
Kaşıkçı ve Brunson
Yani bahtsız Kaşıkçı'nın ölüm emrinikim verdi diye araştırmak pek anlamlıdeğil. Çünkü Trump bu sorunun sorulmasınıneredeyse yasaklamak üzere... Kaşıkçıbir Suudi gazeteci değil de Brunson gibiEvangelist bir papaz olsaydı, kaderi defarklı olurdu.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.