HAŞMET BABAOĞLU

Gelecek şöyle mi olacak, böyle mi olacak?
Konuşup duruyoruz...
Ama Gazze gerçeği varken...
Soykırımın izleyicisi olmanın ağır yükü karşısında konuştuklarımızın ne anlamı var?
Bugün Gazze orada yanıyor işte!
Çocuklar kefenleniyor her gün...
Ne konuşsak, neyi tartışsak, ağır biçimde egosantrik mızıldanmalara dönüyor.
Küsüz artık; şu satırlara bile küsüz.

***

Fakat bizim "böyle yaşamaktan suçlu" hayatımız hiç durmuyor ki...
Büyük politikalar, küçük çıkarlar anaforu durmuyor ki...
İşte haftaya başlarken aldığım birkaç notu aşağıya düşüyorum; isteyen bakabilir...

***

Bir...
Ekonomi yorumcularının Trump'ı küçümseyen halleri akıl alır gibi değil...
Hepsinde "Trump yakında dünyanın kaç karış olduğunu görür" tavrı var...
Yahu tek akıllı siz misiniz?
Neden ücretli kölesi olduğunuz global finans sistemine "ilahi sistem" muamelesi çekiyorsunuz?
Trump sistemi yıkacak, diyorlar.
Belki yıkacak ve zaten açık açık bunu dillendiriyor.
Belki de başarısız olacak...
Ama politika da bu işte!
"Gerçek bir politik iradeye hazır değildik; onu kitleleri oyalamak için kullanıyorduk, Trump fazla oldu" desenize dürüstçe...

***

İki...
İklim kanunu büyük ihtimalle bu hafta mecliste onaylanacak...
Anlamadığım şu...
ABD, iklim sözleşmelerini Ocak ayında çöpe attı, Rusya ve Çin'in umurunda değil...
İklim sözleşmesini önemseyen AB ülkeleri bu cendereden nasıl çıkacaklarını tartışıyorlar...
Karbon emisyonları global anlamda ciddiye alınamayacak kadar küçük olan Türkiye neden bu kanunu böyle ciddiye alıyor?
Şimdi iyi düşünelim de, ileride "yanlış yapmışız" diye dertlenmeyelim...

***

Üç...
Bir sözüm de CHP'ye odaklananlara...
Kılıçdaroğlu "çalanların yüzüne tükürülür, ben çalmadım" deyince, CHP'de ortalık karıştı...
Ama CHP bunlara alışık...
Alışık olmayan bizleriz, dışarıdan bakanlar...
Ha şu da var...
Ana muhalefet partisini yolundan çıkartan, bugün dediğini yarın inkar etme siyasetini kurumlaştıran kim?
Kılıçdaroğlu...
Kalkar "tükürme" konusunu da inkar eder yakında, hiç övmeyin bence...

***

NOT DEFTERİ
'Koynunda yılan beslemek' deyimi, yılanın bu yüzden size minnet duyacağı anlamına gelmez, biliyorsunuz değil mi? (ROMAIN GARY / Yalan-Roman)