BAŞKAN Recep Tayyip Erdoğan; devletlerin de üstünde olan enerji şirketlerine, emperyalist yamyamlara ve dünyadaki para baronlarına karşı haklı direnişini sürdürüyor. Başkan Recep Tayyip Erdoğan önceki gün Samsun'da gençlere yaptığı konuşmada, Amerika Birleşik Devletleri'ne de mesaj verdi. Başkan Erdoğan;
"Tayfun diyorsun, Yunan ürküyor (Atina'yı vurur) diyor. Vuracak tabi. Sen Amerika'dan adalara birşeyler almaya çalışırsan Türkiye gibi bir ülke armut toplayamayacak ya…." dedi.
TÜRKİYE, Yunanistan'ın arkasındaki kuklacıları tek tek bildiğini tarihe kaydetti. "Türkiye, Yunanistan ile gerginliği tırmandırıyor" diyenler, milletin ve devletin hakları savunulmasın mı istiyorlar…? Milletimizi ve Türkiye Cumhuriyeti'ni hapsetmek, haklarımızı gasp etmek isteyenler, en sert şekilde karşılık görmesinler mi..? Yunanistan'a her istediğini verirsen, Akdeniz'de petrol/doğalgaz aramazsan, Suriye'de Siyonist Yahudilerin istediği, Kürt görünümlü Yahudi devletini kabul edersen, milli paralarımız ile ticaret yapma isteğinden vazgeçersen, Libya'da Haçlı/Siyonist köpeği Hafter'den yana olursan, içimizdeki gazeteci, sivil toplumcu, işadamı maskeli ajan/provokatör hainlere ses çıkartmazsan, uluslararası ilişkilerde sizi çok severler... Haçlı/Siyonist/Küreselci emperyalist yamyamlar, bizi düşman ilan ediyorlar. Yalan ve iftira dolu saldırılara maruz kalıyoruz. Bütün bu saldırıların sebebi Başkan Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhur İttifakı'nın, milletimizin ve devletimizin hakkını sonuna kadar savunma gayreti yüzündendir.
CHP, MUHALİFLER, VE AMERİKA PUTU
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne, ikide bir "Suriye'de ne işimiz var?" diye soran Kılıçdaroğlu, ABD'ye bu güne kadar Suriye'de ne işiniz var dememiştir. ABD'ye Suriye'deki teröristlere açıkça verdiği destek hakkında, bugüne kadar tek bir soru dahi sormamıştır... Sert sözleri, ağır hakaretleri bir kenara bırakın, eleştiri bile yapmamıştır...
Daha da korkunç olanı, ABD'nin teröristlere verdiği silahların ülkemize yönelmeyeceğini bile savunabilmiştir.
Demek ki; CHP Genel Başkanı; Suriye'de ABD'nin bu eli kanlı katillerle işbirliğinden, rahatsızlık duymuyor. Aklınıza gelebilecek her konuda ağzına geleni söyleyen CHP'liler, "Kahrolsun Amerika" demiyorlar, diyemiyorlar... 6+1 masadaki öteki Genel Başkanlar da ABD'nin Suriye'deki varlığı ve Yunanistan'ı Amerikan cephaneliği yapması hakkında dut yemiş bülbül gibiler.
Tabii ki Joe Biden, muhalefeti destekleyecek ve Başkan Erdoğan'ı devirmek isteyecek... Çünkü; muhalifler ve başı CHP, Türkiye için değil adeta ABD için çalışıyor. Türkiyeli gibi değil, Amerikalı gibi konuşuyorlar ve davranıyorlar.
GERÇEKLERİ YAMULTANLAR
Cocuğun cinsel istismarı, vicdanı olan herkesin şiddetle reddettiği lanetli, iğrenç bir suçtur. Gündemdeki istismar suçu ile ilgili olarak mağdurenin şikayeti üzerine soruşturma başlatılmış, iddianame düzenlenmiş ve kamu davası açılmıştır. Suçun üzerine gidildiği, yargılama başlatıldığı halde, konunun üstünün örtüldüğünü algısı oluşturmaya gayret etmek, gerçeği yamultmaktır. Yargı konu ile ilgili olarak kendi mekanizmalarını işletmektedir. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, konuya müdahil olmuştur. Herkesin lanetlediği iğrenç bir meseleyi, sokaklara taşıyarak siyasi malzeme yapmaya çalışmak siyasi istismar değil de nedir…? Amasız ve fakatsız, kimden gelirse gelsin bu ve benzeri durumları lanetliyoruz ve hukuki süreçlerini sonuna kadar izleyeceğiz.
Bu hadise üzerinden; bütün Müslümanlar'ı, ülkenimizin kıymetli kurumlarını, sivil toplum kuruluşlarını, itham eden, iftiralar yayanları da kabul etmiyoruz, sinsi ve kasıtlı buluyoruz.
YALAN BOMBASI İLE ANARŞİ
İFTİRA yay, pislik at, yalan söyle...
Çamur at, izi kalsın... CHP ve solcu maskeli bazıları ile kendisini muhalif olarak tanımlayanların medya anlayışları aynen böyle...
Yalan bilgi paylaşıyorlar. Siyasiler, basın mensupları, bilim adamı, sanatçı, sivil toplum liderleri bu yalanı geniş kitlelere ulaştırıyor.
Yabancı ve karanlık dış güçler ile fonlanan internet siteleri, reklam ve tanıtım ajansları, bu yalanı haber yapıyor. Gerçek ortaya çıkınca, siyasiler ve gazeteciler paylaşımını siliyor... Bilgiyi başkasından almıştım diyor.
Özür yok, telafi yok, helalleşme yok. Kim başlattı bilemiyorsunuz. Her biri, diğerini kaynak gösteriyor. Hesapların çoğu sahte.
Gerçek olanların ise kimliklerine ve adreslerine ulaşabilmek ve hukuk yolu ile hesap sormak ise büyük bir çaba, zaman ve para gerektiriyor.
Ancak bu arada, yalan orta yerde duruyor...
Korkunç bir infaz, suikast yok etme silahı...