Gelişmeleri takip ederek cımbızla seçtikleri konuları çarpıtmak, muhalif olduklarını söyleseler de daha çok hasım denilmeyi hak eden güruhun ortak özelliği.
Cumhurbaşkanımızın BM 80. Genel Kurulu vesilesiyle yaptığı ABD ziyareti, olumsuz algılar üretenlerin gerçekleri kirletme çabalarının zirve yaptığı günlerdi.
Güya Türkiye'nin menfaatlerini savunuyormuş gibi yapanlar, Cumhurbaşkanımızın Filistin ve Gazze konusuna sessiz kalacağı iddiasından başlayıp, ABD Başkanı Trump karşısında gerçekleri söylemeye cesaret edemeyeceğine kadar bir dizi yalan ürettiler.
Cumhurbaşkanımızın BM Genel Kurulu'nda her zamankinden daha kararlı bir şekilde Gazze'yi dile getirmesi ve aralarında İngiltere ve Fransa'nın da olduğu bir dizi ülkenin Filistin'i devlet olarak tanıması, muhalif mi İsrail yanlısı mı oldukları belli olmayanların süngüsünü düşürdü, ama durmadılar.
BM Genel Kurulu sonrası Trump'la Washington'da yapılan görüşmenin öncesi ve sonrasında ürettikleri yalanlar ise parmak ısırtacak düzeyde idi.
Cumhurbaşkanımız ve heyetinin Beyaz Saray'da benzeri az görülen bir şekilde karşılanıp uğurlanması canlarını çok sıktığı için olacak, görüşmedeki konular üzerinden itibarsızlaştırma operasyonuna giriştiler.
Gerçekler hoşlarına gitmediği için olsa gerek, F35 ve F16 yanında Kaan için gereken motorlar konusunda kafa karıştırıcı iddialara sarıldılar.
Üretim sürecinin prototipleri için gereken motorları zaten mevcut olan Kaan'ın, envantere girene kadar yerli motorlarının üretileceği ve benzeri çocuklarımızın bile bildikleri üzerinden olumsuz algı oluşturma çabaları ile alçaklıklarını ispatladılar.
Bahsettiklerimiz, muhalif kılıklı hainlerin olumsuz yorumlarının tahminden ziyade dilek/temenni olduğunu gösteriyor. Gelişmelerin kesinlikle ülkemiz lehine olmayacağı beklentisini yayarak aslında böyle olmasını dilediklerini açık eden güruhun, memnuniyet verici olanları kirletme gayreti de sır değil.
Kimlikleri, aidiyetleri ya da devşirilmiş olmaları sebebiyle kendilerini bizden ve bizim gibi hissetmeyenler, Türkiye lehine olan hiçbir şeyi istemiyor ve bir şekilde gerçekleştiğinde de itibarsızlaştırmak için inanılmaz bir gayret gösteriyorlar. Bunu yaparken vatanseverlik maskesi takmayı ihmal etmedikleri de vakıa.
Yalanların doğrulara nazaran 8 kat daha hızlı yayıldığı gerçeği, mevcut durumun can sıkıcı yönü. İnsanımızın kafasını karıştırmak üzere üretilen yalanların insanımız arasında ciddi şekilde yayıldığı, altı çizilmesi gereken konulardan.
Kendi ayaklarımız üzerinde durmamızdan rahatsız olan dış mihraklar ve içimizdeki uzantıları ile mücadele, çok önemli. Kötü dilek ve temennilerini tahmin diye pazarlayanların, dış mihrakların içimizdeki uzantıları olduğunu söylemek bile gereksiz.
Sürekli yalanlar üreten ve yayanlar karşısında başarılı olmamız gerek. Yani yapacak çok işimiz var ve çok çalışmalıyız…