Pastırma yazı yaşayan İstanbul'dan geceleri sıcaklık eksi 5 derecelere düşen Frankfurt'a gitmek çok cazip olmasa da, bedenen orada ama ruhen adeta Türkiye'de yaşayan insanımızın sıcaklığı, bunu katlanılabilir ve dahası tercih edilebilir kılıyor. Frankfurt yakınlarındaki Bicshofsheim'de düzenlenen Hayat Kitap ve Kültür Fuarı, Hessen eyaleti ve yakın çevresine hitap eden bir etkinlik. Üçüncüsü düzenlenen fuarın gittikçe geliştiği ve her defasında daha da fazla ilgi görmeye başladığı söylenebilir.
Kitap ve kültür fuarı adı altında, Türkiye'den ve çeşitli Avrupa ülkelerinden gelen isimlerin konferansları ve değişik sunumları ile dolu dolu geçen fuar, bölgedekilerin birbirleriyle görüşmeleri ve hasret gidermelerine de imkan veriyor. Gerek sunumlar sırasındaki sorularla ve gerekse özel sohbetlerde dile getirilen konuların, hemen bütün Avrupa'da olduğu gibi Frankfurt ve havalisinde yaşayan insanımızın da belki Almanya'dan çok Türkiye'nin meseleleri ile ilgilendiklerini göstermesi, dikkat çekici bir durum.
Anlatılanları dikkatle dinleyen insanların, kafalarına takılan konuların önemine göre Terörsüz Türkiye sürecinden başlayıp, doğal gaz ve petrol keşiflerine, savunma sanayindeki gelişmelere ve benzer hususlara dair soruları, gündemi sanki Türkiye'de imiş gibi takip ettiklerini gösteriyor. Terörsüz Türkiye süreci ile ilgili gelişmeler ve İmralı ziyareti ile ilgili sorular, algı operasyonlarının orada da sürdüğünü düşündürüyor.
Önemli olan ve daha önemli olan konusuna derinlemesine düşünmeyenlerin, ustalıkla oluşturulan olumsuz sorulara takılıp kalmaları, Türkiye'de olduğu gibi Avrupa'da da yaygın, belli ki. Terör örgütü PKK ile bağlantısını inkar etmediği dönemlerde DEM Parti ile fütursuzca iş birliği yapanların, sürece uygun adımlar atan DEM üzerinden Terörsüz Türkiye sürecini itibarsızlaştırmaya çalıştıklarına insanları ikna etmenin çok kolay olmadığını söylemek bile gereksiz. Beş gün süren Fuar boyunca en çok konuşulan konu ise tabii ki Gazze ve Filistin. Bu da bölgedeki gelişmeleri dikkatle takip ettiği anlaşılan insanımızın, kalpleri Gazze ve Filistinlilerle atıyor ve akılları da acıyan yerimizde.
Yapılanları yeterli görmeseler de son dönemde yaşananların Türkiye'nin olup bitenlerle ilgili katkılarının önemini gösterdiğini düşünenlerde, ateşkes kırılgan olsa da bundan sonraki gelişmelerin Gazze ve Filistin açısından daha iyi günleri müjdeleyebileceği beklentisi hakim. Gazze ve Filistin hassasiyeti taşımanın zaman zaman ağır bedelleri olabilse de birçok Batı ve Avrupa ülkesinde olduğu gibi Almanya'da da bu hassasiyetin eksilmek bir yana gittikçe arttığı söylenebilir. Gazze'de yaşananların aslında bütün insanlığın problemi olduğu kanaatine sahip olanların sayısındaki artış, Frankfurt'ta şahit olduklarımızın en sevindirici tarafı...