Melih Bey selam vererek yanlarına oturduğunda elindeki gazeteyi bırakan Mehmet:
- Melih Bey, İBB Soruşturması ile bağlantılı olarak aralarında Beyoğlu Belediye Başkanının da bulunduğu 44 kişi gözaltına alındı. Benzeri gözaltı ve tutuklamalar bundan sonra da olabilecek gibi. Bir yandan İBB bağlantılı yolsuzluklarla ilgili iddianame neden hazırlanmadı deniliyor ama bir yandan da gözaltılar devam ediyor. Gidişat nereye doğru sizce?..
- Benzeri ölçekte yolsuzluklar daha önce yaşanmadığı için bir şey söylemek güç. Mart ayında başlayan süreç halen sürüyor ve zaman içerisinde yeni itirafçılar çıktığı gibi bununla bağlantılı yeni operasyonlar yapılabiliyor. İddianamenin hazırlanışının sürekli yeni gelişmelerin ortaya çıkması ile ilgili olduğunu söyleyebiliriz. Ancak duyabildiğimiz kadarı bile tüyleri diken diken etmeye yetiyor… Mustafa:

- Bu arada CHP'li Aydın Belediye Başkanı'nın AK Parti'ye geçişi de ciddi gürültüler kopardı. Özellikle de Özgür Özel'in söyledikleri yenilir yutulur şeyler değil. Buna ne dersiniz?..
- Aydın Belediye Başkanı'nın CHP'nin mevcut yönetimi ile problemler yaşadığı biliniyordu zaten. Dolayısıyla geçişi çok da şaşırtıcı değil. Özgür Özel, 'ne dese yeridir' denebilecek bir durumda olduğu için söyledikleri anlamsız. İBB itirafçısı Aziz İhsan Aktaş'ın Aydın Belediyesi ile de çalıştığı ve Başkan Çerçioğlu'na 'ya içeri atıl, ya gel partime katıl' denildiği için AK Parti'ye katıldığı iddiası, komik. Adı geçen kişinin çalıştığı çok sayıda belediye var ve bunların hepsinde yolsuzluk olduğunu söylemek akıl işi değil… Selim:
- Operasyon yapılan belediyelerin tamamı için yargının CHP içinden gelen ihbarlar sebebiyle harekete geçtiği biliniyor. Aydın ile ilgili benzeri bir durum olsaydı birileri çoktan harekete geçerdi zaten…
- Bu doğru. Topuklu Efe de denilen Çerçioğlu'nun Kılıçdaroğlu yanlısı olduğu için Özgür Özel ve dolayısıyla İmamoğlu ile başının hoş olmadığı, malum. İBB ile bağlantılı yolsuzluk sisteminin buraya nüfuz edemediği söylenebilir. Yine Çerçioğlu'nun AK Parti'ye katılırken söylediği 'kamu ahlakından taviz vermeme ilkeleri nedeniyle CHP ile aynı yolda yürüme imkânım artık bulunmamaktadır...' sözü, önemli… Remzi:
- Aynı konuşmada sarfettiği, 'hakkımda birtakım iddialar varsa buyursunlar açıklasınlar. Yargıdan veya yargılamaktan hiçbir zaman korkmadım, başım dik. Yaşadığım sorunları burada açıklamayı siyasi ahlak açısından hiç uygun bulmuyorum. Ancak gerekirse tek de açıklarım' sözleri de dikkat çekiciydi… İhsan:
- CHP'lilerin ve Özgür Özel'in hala hiçbir şey olmamış gibi davranması, akıl alır gibi değil. Tuhaf olan insanlar arasında da benzer bakışın yer bulabilmesi. Sadece CHP'li belediyelerde mi yolsuzluk var sorusunu soranlar hala var. Buna ne denebilir?..
Hizmet ehli olmak ya da olmamak…
- Mesele çok basit aslında. Belediyelerin bütçelerine ve bunlarla yapmaları gereken hizmetleri yapıp yapmadıklarına dikkat edilirse, hangi belediyelerde yolsuzluk olup hangilerinde olmadığını anlamak kolaylaşır. Kolay örnek olduğu için yine İBB'yi hatırlatalım. Son 6 senede toplam 1 trilyon 117 milyar lira bütçe kullanan İBB'nin bu dönemde yaptığı hizmetler olarak 17 kent lokantası ve 105 kreşten başka bir şey sayılamayışı, çok önemli bir örnek… İhsan:
- konu hizmet ehli olmak ya da olmamak, yani. Ama CHP'lilere sorarsan belediyelerinin çok şey yaptıklarını söylüyorlar…
- Halep orada ise arşın burada. Ne yapmışlar? Adaylığında mevcut metroları iki katına çıkaracağı sözünü verdiği halde, İmamoğlu döneminde projesi yapılan tek bir yeni metro hattı yok. AK Parti döneminden kalanların da sadece 8 kilometresini bitirebilmiş. İstanbul'un Avrupa yakası trafiğini ciddi şekilde rahatlatacak TEM ve E100 arasında projelendirilen yol konusunda parmağını bile kımıldatmamış. Her iki yakada trafiği rahatlatmak için yapılacak 22 tünelle ilgili projeyi de rafa kaldırmış. Vaat ettiği 100 bin kentsel dönüşüm ve 15 bin sosyal konuttan eser yok. Kurulduğu yıldan itibaren her yıl ortalama 3 bin 500 konut yapan KİPTAŞ, 2019'dan beri 6 yılda bu kadar konut yapamamış. Daha sayayım mı?.. Mustafa:
- Doğru söze ne denir?..
- Ülke genelindeki AK Partili büyükşehir, il, ilçe ve belde belediyelerine bakın. Hepsi da adeta birbirleriyle yarışırcasına hizmet yapıyorlar. Bunda 'halka hizmeti Hakk'a hizmet bilen bir kadro olmalarının büyük payı var tabii. Ancak, vaktiyle kendisi de belediye başkanlığı yapmış olan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın AK Partili belediyelerin tamamının hizmetlerini yakın bir şekilde takip ettiğini de unutmamak lazım… İhsan:
- İşte bu çok önemli. Ak Partili bütün belediyelerin Cumhurbaşkanımız tarafından yakın bir şekilde takip edildiğini ve hizmetlerin hangi aşamada olduğu konusunda sıklıkla arandıklarını biliyoruz. Her şey bir yana, sadece 11 ilimizi vuran deprem bölgesindeki gelişmelere bakanlar, AK Parti zihniyetinin hizmeti öncelediğini kolaylıkla anlar zaten… Mehmet:
- Söylediklerinize şunu da ilave etmek lazım. İstanbul'da AK Partili ilçe belediyelerinin yaptığı hizmetlere ve CHP'li belediyelerin yapmadığı hizmetlere bakmak da çok şeyi anlamak için kafi. Esenler, Bağcılar, Zeytinburnu, Güngören, Kağıthane, Ümraniye, Pendik ve İstanbul'daki diğer AK Partili ilçe belediyelerinin neler yaptıklarını görebilmek için internet sitelerine girip bakanlar, bu gerçeği görebilirler. Aynı şekilde uzun zamandır CHP tarafından idare edilen ilçe belediyelerinin internet sitelerine girenler de hizmet yerine laf ürettiklerini fark edebilir… Melih Bey:
- Hakikaten öyle. Ak Parti'den 2024'te CHP'ye geçen belediyelerden bazılarının başkanları yolsuzluktan alındı. Bunu siyasi sebeplere bağlayanlar, CHP'li belediye başkanları ile ilgili ihbarların CHP içinden geldiğini ve hakikaten ciddi yolsuzluklar olduğu için operasyon yapılmak zorunda kalındığını da görmezden geliyorlar… İhsan:

Zengezur Koridoru
- Şu Zengezur Koridoru hakkında ne düşündüğünü öğrenelim bari. Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki gelişmelere ABD'nin neden müdahil olduğu ve anlaşmanın Washington'da imzalanmasına ne dersin?..
- Öncelikle merhum Üstad Necip Fazıl Kısakürek'in bir sözünü hatırlayalım. O, 'malım gelsin de isterse Çin'den gelsin' derdi. Zengezur Koridoru, bizim uzun zamandır istediğimiz bir koridordu. Rusya'nın, Ermenistan'ın ve İran'ın muhalefeti nedeniyle bir türlü gerçekleşemeyen bu hususta şu anda alınan mesafe bizim açımızdan son derecede olumlu ve netice olarak nerede imzalandığının da çok önemi yok. Görece gelirken savaşları durduracağını söyleyen ancak herhangi bir şey yapamayan Trump'un bir anlamda bizim pişirdiğimiz bir yemeği servis ettiği de söylenebilir… Selim:
- Koridora ABD'nin de müdahil olmasının problem çıkarma ihtimali yok mu?..
- Olabilir. Ancak unutmayın ABD'nin koridora müdahil olacağı yer sadece Ermenistan sınırları içinde. Azerbaycan ya da Nahcıvan'la ilgili herhangi bir yetkisi olmayacak. Şimdilik ticari yaklaşıyormuş gibi gözüken ABD sonrasında stratejik yaklaşmayı tabii ki düşünebilir. Ama bunu o zaman düşünürüz. Şu anda önemli olan koridorun açılması ve Türkiye'nin Türki cumhuriyetlerle kara yolu bağlantısına kavuşacak olması… Mehmet:

- Konuyu çeşitli şekillerde gündeme getirip insanımızın kafasını karıştırmaya çalışanlar da önünde sonunda ülkemizin lehine olan gelişmelerden rahatsız olanlardan ibaret. Bunlardan hangilerinin ABD, hangilerinin Rus, hangilerinin İran ve hangilerinin de Ermenistan yanlısı olduklarını anlamak da kolay değil… İhsan:
- Evet, anlaşılan Melih Bey kalkacak. Belediyeler bazında meydana gelen gelişmeler, ülkemizi yönetmeye talip olan zihniyetler arasındaki farkları açık seçik ortaya koyuyor. Çeşitli sebeplerle pireye kızıp yorgan yakan ya da kendi ayaklarına sıkanların da gelişmeleri ciddiyetle takip ettiklerini umalım. Cenab-ı Hakk'tan ülkemiz ve bölgemiz için hayırlar dileriz…
- Amin…