'Daha motoru dahil pek bir şeyi olmayan Kaan uçağından 48 adetin 10 yıl içinde Endonezya'ya satılacağına ilişkin haber bana şöyle bir anımı hatırlattı' diyen emekli büyükelçi Selim Kuneralp, şöyle devam etmiş:
"28 Şubat dönemi. Rahmetli Erbakan başbakan… Fransa Dışişleri Bakanı Charette başbakanı ziyaret etti… Başbakana AB adaylığımız konusunda bir konuşma notu hazırlamıştık. Fransızlar da hazırlıklarını ona göre yapmışlardı. Ancak Başbakan AB konusunu açmadı. Fransız bakan bari gelmişken birkaç Airbus satayım dedi. Ancak rahmetli Erbakan'ın cevabı çok şaşırtıcı oldu. 'Biz artık ne Airbus ne Boeing alacağız, D8 çerçevesinde Endonezya Cumhurbaşkanı dostum Habibi ile birlikte kendi uçağımızı üreteceğiz' dedi.
Bunun üzerine Charette ince bir tebessümle 'Habibi benim de iyi dostumdur, gerçekten odasında birçok uçak maketi var, ama hiçbiri uçmadı' dedi."
Rahmetli Erbakan Hoca'nın İran, Pakistan, Malezya, Singapur ve Endonezya gezisinin (1996) önemli duraklarından birisi de Bandung'daki Endonezya Uçak fabrikası idi.
Sanayileşmemiz için yanıp tutuşan Erbakan Hoca ile Almanya'da doktora yapan Devlet Başkanı Yusuf Habibi'nin vizyonu ile kurulan fabrikada lisanslı olarak NC212, NBELL412, SuperPuma ve NBO105 gibi uçak ve helikopterler üretiliyordu. Malezya, Kore, BAE ve Tayland için CN235'in birçok serisini üreten Endonezya, tamamen yerli N250 uçağını geliştirmeye başladığında rüzgar döndü. Ve test uçuşları başlayan N250, IMF'nin talebi ile rafa kaldırıldı.
Yani, Kuneralp'ın aktardığı Fransız Dışişleri Bakanı'nın 'Habibi'nin odasındaki uçak maketlerinin uçmadığı' sözü, yalan.
Konu, uçak sanayiinde vaktiyle bizde yaşananlar gibi.. O dönem Endonezya Uçak Sanayii çalışanlarından Masduki Suwandi'nin söyledikleri, önemli:
"ABD gibi gelişmiş devletlerin, gelişmekte olan devletlerin havacılık ve yüksek teknolojilerde yükselmelerini istemediklerini düşünüyorum. Bizim başımıza da bu geldi. N250'nin sertifikasyonu tam bitmek üzereyken; ABD yönetimi, IMF yolu ile hükümetten Endonezya Havacılık Sanayi ve Gemi Sanayi Şirketi'ne desteklerini durdurmasını istedi." (https://www.mmo.org.tr/sites/default/files/6368270ffd51418_ek.pdf)
Kuneralp'ın mesajı üzerinde daha fazla durulmayı hak ediyor, ama yerimiz dar. Ancak, o dönem THY Yönetim Kurulu üyelerinden sungur Emre'ye göre: Erbakan Hoca, THY'nin Airbus ya da Boeing hangisi daha fazla yerli parça üretimine razı ise ondan alınması gerektiğini savunuyordu. Boeing'le 49 uçak görüşmesi o dönemde başladı ve sonraki hükümetçe imzalandı.
M. Suwandi, 'Endonezya ve Türkiye, kendi uçaklarını yapmak için beraber çalışmalı' diyordu. Ve şimdi öyle de oluyor. Kıskançlıktan mı yoksa hasetten mi bilinmez, tersini düşünen Kuneralp'a söylenebilecek olan ise Eski Türkiye'nin geride kaldığı…
Duygularımızı paylaşamayanlarla aynı havayı solumak, belki problem. Ama malzeme bu…