Ekip çaylarını içmeye başladığında ilk sözü alan İhsan:
- İşin sonu tam olarak ne olur bilmiyorum, ama insanı ara sebebiyle İsrail'in bombardımanlarının durmuş olması bile sevindirici. 7 Ekim'den beri haberleri izlemeden duramaz ama izlemeye de cesaret edemez hale gelmiştik… Mehmet:
- Haklısın. Terör örgütü İsrail, insani ara ya da ateşkese rağmen melanetini sürdürse de en azından yoğun bombardımanlara birkaç gün ara vermesi, iyi. Tabii, insani ara denilen şey bitince tekrar başlayacağını bilmek, moral bozucu… Arkadaşlarını dinleyen Selim:
- Ben de aynı kanaatteyim. Ne olur ve nasıl olur bilmiyorum ama bu birkaç gün içinde beklenmedik gelişmeler olsa da Gazze'de yaşanan insanlık dışı saldırılar bir şekilde sona erse bari... İşte Melih Bey de geldi!. Hoş geldin Melih Ağabey, geç otur… Hazirunu selamlayan Melih Bey:
- Beklediğim gibi, siz de benim gibi biraz rahatlamış gibisiniz. Ama 4 günlük insani ara sona erince tekrar aynı şeylerin yaşanacağını bildiğiniz için de tedirgin durumdasınız… Mehmet:
- Nasıl olmayalım ki, Melih Bey! Haftalardır konuşuyoruz, Müslümanlar birlik olabilse tükürükleriyle boğabilecekleri İsrail denilen melun ülke, haftalardır Gazze'yi bombalayıp çoluk çocuk demeden öldürüyor; okul, hastane, cami, kilise ayrımı yapmadan yakıp yıkıyor, bütün olup bitenlerin yanlış olduğunu bilseler de koskoca ülkelerin liderleri adeta saldırganı teşvik edip saldırılarını daha da artırması için cesaretlendiriyor… Mustafa:
- Buradan ben devam edeyim bari. İki milyarlık İslam Aleminin, Gazze'deki bir avuç Müslümanın suçsuz günahsız yere katledilişini izlemek durumda kalması, meselenin en kötü en anlaşılmaz tarafı… Selim:
- Hakikaten Melih Bey, insan bu durumu izahta zorlanıyor. Gazze'deki katliama mesela buraya en yakın olan ülkeler Mısır, Ürdün, Lübnan ve Suriye müdahil olsa diye düşünenler çok. Neden bu ülkeler bir şeyler yapamıyorlar?..
- İlk bakışta son derece basit gibi geliyor belki. Ancak, iş o kadar kolay değil. Suriye, Lübnan ve Ürdün'ü kendilerine has sebeplerle denklemden hemen çıkarabiliriz. Mısır'ı yönetenlerin ülkenin başına nasıl geldiklerini biliyoruz. Bunu bir kenara koysak bile, Mısır İsrail'e müdahale etmeye kalkarsa, en basitinden bunu hangi silahlarla yapacağını düşünmek gerek. Hayal gücünüzü kullanın, Mısır'ı yöneten Sisi ve beraberindekiler, kendilerini iktidara getiren güçlere karşı çıkmayı göze alıp İsrail'e müdahale etmeye niyetlenseler, bunu hangi silahlarla yapmalarını bekliyoruz?.. İhsan:
- Melih Bey, barut yok fıkrasını hatırlatıyorsun anladığım kadarıyla. Doğru, hiçbir ülkenin ABD'den aldığı silahlarla İsrail'i vurma şansı olamaz. Buna niyetlenip yola çıksalar bile, silahların yazılımları onun satan ülkenin kontrolünde olduğu için daha yarı yolda başlarına olmadık işler gelir… Remzi:
- O zaman listeyi uzatabiliriz. Mesela Suudi Arabistan'ı ve bölgedeki başka bazı ülkeleri de aynı kategoride değerlendirebiliriz herhalde?… Melih Bey:
- Meseleyi böyle düşündüğümüz zaman, İslam ülkelerinin neden kendi ayakları üzerinde durma yolunu seçmediklerini sorgulamak gerek öncelikle. Bu durumda, Türkiye olarak ne yaptığımızı ve ne yapmaya çalıştığımızı anlamak kolaylaşır. Savunma sanayiinde yerlilik, çok ama çok önemli. Tabii konu sadece uçak, helikopter ya da füze yapmanızla bitmiyor ve bunların yazılımının da size ait olma gerekiyor. Yoksa yarın bir tehlike ile karşı karşıya kaldığınızda, silahları ve yazılımı satanın müsaadesi olmasa, istediğiniz gibi kullanamazsınız…
Silah değil, pahalı oyuncaklar!..
- Bu açıdan bakılınca özellikle de silahlanmaya dünyanın parasını aktaran petrol zengini ülkelerin aslında silah filan değil, sadece pahalı oyuncaklar aldıklarını düşünmek gerekiyor galiba... Bu sözleri söyleyen Mehmet idi…
- İşin doğrusu bu. Bizim Kıbrıs meselesinde ve terörle mücadelede yaşadıklarımızı hatırlamak yeterli. NATO kapsamında bize verilen silah ve teçhizatı Kıbrıs söz konusu olduğu zaman kullanamayacağımız söylendiğinde, o zamanın yöneticileri ne kadar şaşırmışlardı kim bilir! Aynı şekilde başka bazı silah ve teçhizatı terörle mücadelede kullanmamız da engellenmişti. Artık silah, teçhizat ve mühimmatımızı kendimiz yapıyoruz hamdolsun... Selim:
- İnsani ara bittiğinde İsrail, saldırılarını aynı şiddetle tekrar başlatır mı sizce?..
- Niyetinin bu olduğu kesin. Ancak dünya çapında bazı gelişmeler var ve bundan sonrası İsrail açısından da zor. Eskiden, İsrail'in yaptığı her şeye mecburen sahip çıkılır ve buna karşı çıkanlar da kolaylıkla bastırılabilirdi. Ancak artık başta ABD, İngiltere, Almanya olmak üzere farenin emrindeki fil pozisyonunda olan ülkelerde bile ciddi rahatsızlıklar söz konusu. Filistin'deki vahim olayları bir şekilde öğrenen kitleler ciddi şekilde hareketlenmiş durumda ve İsrail'in orantısız vahşetine yönelik tepkiler, sokakları aşıp bazı parlamentolara da aksetti. Eskiden beri Filistinlileri ve taraftarlarını oyalamak için kullanılan İki Devletli Çözüm formülü gibi birçok şey ister istemez gündeme taşınmaya başlandı… Mehmet:
- İsrail'in büyüsü bozuluyor mu diyorsunuz?..
- Buna evet diyebilirim. İsrail ve taraftarları her şeyi 1948 ya da 1967'den başlatarak anlatmaya alıştığı gibi, şimdi de sanki gelişmelerin başlangıcı 7 Ekim'deki Aksa Tufanı Harekatı imiş gibi davranıyorlardı. Ancak, insanlar Gazzelileri Aksa Tufanı Harekatı'na zorlayan şartları merak edip araştırıp da meselenin 1967'ye, 1948'e ve hatta çok daha öncesine dayandığını öğrenmeye başladıklarında, iş değişti… Biz çok farkında değiliz ama dünya çapında ciddi bir farkındalık var artık. İnsanlar İsrail'in nasıl kurulduğunu, BM kararlarına nasıl karşı çıktığını ve Filistinlilere 75 senedir neler yaptığını öğrendikçe, işin rengi değişiyor… Mustafa:
- Bu gelişmeler ne kadar hızlı olsa da akşamdan sabaha çözüm getirmez herhalde?..
- Haklısınız, ama bir yerlerden başlamak gerekti ve bence başlandı. Yıllardır kandırıldıklarını anlayan insanlar, yöneticilerinin ve Siyonist medyanın anlattığı masallara inanmıyorlar artık. Bu, şu anda Gazze için acil bir çözüm getirmez belki ama yine de neler olabileceğini bilemeyiz... Selim:
- Batılı ülkelerdeki tepkilerin bizdekine göre daha yoğun olduğu kanaatine katılıyor musunuz?..
- Bu, bir anlamda doğru. Ancak, unutmayın ki Batılıların tepkilerinin ağırlığı kendilerini yöneten ve İsrail konusunda aldatan kuklalara yönelik. Türkiye'deki durum oldukça farklı. Bizim Cumhurbaşkanımız bile Gazze ve Hamas'la ilgili açıklamaları ile konunun doğrudan tarafı. Türkiye'nin, yapılabilecek her şeyi ve bu arada bizim bilmediğimiz, öğrenmemiz de gerekmeyen başka bazı şeyleri yaptığı da ortada. Aykırı sesler olsa da 85 milyonun kalbi Filistin için atarken, dualarda da Filistin var. Dolayısıyla bizdeki tepkilerin az olduğu kanaatine katılmıyorum… Remzi:
- Diğer İslam ülkelerinin durumu?..
- İslam aleminin diğer ülkelerine gelince, vaktiyle atmaları gereken adımları atmayıp ya da atamayıp kendilerini emperyalistlere teslim etmiş olmanın faturasını ödüyorlar ve işleri hakikaten zor. Müslümanların kalbi Filistin için atarken, o ülkeleri yönetenler bir şey yapmıyor ya da yapamıyorlar. Tam da bütün bunlar bize ders olsun denebilecek bir durum. İstediğin kadar silahın olsun, başkalarını kontrolünde oldukça işe yaramayacağını herkes öğrenmişse, bu bile iyi bir gelişme sayılabilir… İhsan:
- Anlaşılan, İnsani Ara sonrası aynı şeylerin yaşanmaması ve bu arada İslam ülkelerini yönetenlerin de yaşananlardan ders alarak akıllarının başlarına toplamaları için dua edeceğiz… Cenab-ı Hakk yardımcımız olsun!..
- Amin…
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Son dakika video izle
- Son dakika haberleri
- A Haber analiz
- Gündem haberleri
- Ekonomi haberleri
- Otomobil haberleri
- Namaz vakitleri
- Hava durumu
- İstanbul Yol durumu
- Atv canlı yayın izle
- Spor haberleri
- Foto galeri
- Son dakika emekli haberleri
- Teknoloji haberleri
- A Haber programlar
- Sabah – Takvim yazarları oku
- Kuruluş Osman izle
- Gazete manşetleri
- Instagram dondurma
- TYT BAŞLANGIÇ-BİTİŞ, SON GİRİŞ SAATLERİ 2024 | TYT sınav süresi kaç dakika, salona alımlar hangi saatte başlayacak? Ara/mola var mı?
- YKS'de 4 yanlış 1 doğruyu götürür mü? ÖSYM TYT, AYT, YDT'de kaç yanlış 1 doğruyu siliyor?
- Sınav stresini azaltacak YKS başarı Mesajları 2024 | YKS'ye giren çocuğunuza, kardeşinize, tanıdığınıza motivasyon sözleri! Instagram, WhatsApp...
- 5 TL madeni para çıktı mı? Darphane'de 5 TL'lik demir paralar basılmaya başladı mı, ne zaman? Kağıt 5 TL ne olacak?
- Yarın toplu taşıma bedava mı? 8-9 Haziran YKS günü İETT, Metrobüs, Marmaray, Metro ulaşım ücretsiz mi?
- 2024 YKS'ye girerken giriş belgesi nasıl çıktı alınmalı? YKS giriş belgesi nasıl olmalı? Renkli-Siyah beyaz...
- YKS'de Pet şişe su alınıyor mu? Kalem, silgi, su verilecek mi? İşte sınava sokulması yasak olanlar: Piercing, kemer, küpe, saat...
- YKS sınav yeri sorgulama ekranı 2024 | YKS'ye nerede gireceğim? ÖSYM AİS AYT-YDT-TYT giriş belgesi nasıl alınır?
- YKS gözetmen ücretleri 2024 | YKS görevli ücretleri ne kadar, kaç TL alacaklar? Sınav sorumlusu, bina yöneticisi...
- YKS için gerekenler listesi | 2024 YKS'ye girerken yanında bulunması gerekli eşyalar neler? Su, kalem, silgi, giriş belgesi...
- 47 48 50 51 52 yaş tam 12'den hedefi vurdu! SGK girişi 1993 1996 1998 2003 2005 olana erken emeklilik hesaplandı
- Öğretmen il dışı tayin başvuruları bitti mi? İller arası atama başvuru sonuçları ne zaman açıklanacak?