Birleşmiş Milletler (BM) Sözcüsü Stephane Dujarric: 'Gazze'deki insani felaket kapalı kapılar ardında değil, gözler önünde gerçekleşiyor' demiş. Herkesin bildiği bir şeyi tekrar ettiğini düşünebilirsiniz belki, ama pek öyle değil.
Biz, haber kanallarımızın neredeyse 24 saat canlı yayınlarıyla Gazze'de olup bitenleri adeta canlı olarak izliyoruz. Ancak, Birleşmiş Milletler bürokratları ve başta ABD olmak üzere batılı ülkeleri yönetenler, Gazze'deki gelişmeleri Siyonistlerin kontrolündeki medyadan izliyor olmalılar ki, 38 gün sonra bile şaşırmış gibi yapabiliyorlar.
Başta ABD'dekiler olmak üzere Batılı medyanın, Gazze'de olup bitenleri objektif bir şekilde aktarmamak için akla karayı seçtiğini ve bu arada habercilikle ilgili bütün kuralları ihlal ettiği, biliniyor.
Evet, Gazze'de patlamaları, yıkımları, aralarında kadın ve çocukların da olduğu ölümleri haber olarak veriyorlar, ama o kadar. Batı medyasını takip edenler, Gazze'deki patlamalar sanki doğalgaz kaçağından oluyor, binalar sanki kendiliğinden yıkılıyor ve insanlar kendi kendine ölüyormuş gibi haberler verildiğine dikkat çekiyorlar.
Ortada haberciliğin temel kuralları olan Ne, Neden, Nasıl, Nerede, Ne zaman ve Kim sorularına cevap vermeden yapılan sözüm ona bir habercilik var ve bunu yapanlar da her konuda olduğu gibi kendilerini özgür basın konusunda zirvede görenler.
Batılı gazeteler ve televizyonlar, Gazze'ye yapılan saldırılardaki patlamaların zamanını ve kaba olarak yerini veriyorlar tabii. Yani ne, nerede ve ne zaman sorularının cevabı kısmen mevcut. Ancak, neden, nasıl ve asıl önemlisi kim sorularının cevabı yok!..
İsrail'in, 7 Ekim harekatıyla ilgili hala 'kendini savunma hakkını kullandığı' yalanının 39 gün sonra işe yaramayacağını, batılı medya da biliyor. 'İsrail, Aksa Tufanı sebebiyle Hamas'ı cezalandırmak için Gazze'yi hiç durmadan 39 gündür bombalıyor' şeklinde bir haberin anlamsızlığının farkındalar yani.
Batı medyası, Gazze'deki patlamalar ve ölümlerden mecburen bahsediyor ancak, bunun sorumlusunun hedef gözetmeden bombalayan İsrail olduğunu söyleyemiyor. Gazze gerçeklerini karartmaya çabalayan sosyal medya platformları da İsrail katliamlarını gizleme telaşında. Ancak, yaşananlar bir şekilde öğrenildiği için dünya çapında yoğun katılımlı Filistin yanlısı gösteriler artarak sürüyor… İsrail'in imajının yere bir olduğunu gören Siyonist milyarderler, İsrail'in imajını düzeltebilmek için yeni bir kampanya hazırlığında imiş. Dünkü Sabah'ın haberine göre, İsrail'in imajını düzeltmek için medyaya para aktarma kampanyasına dahil olan İsrail yanlısı 50 milyarderin toplam servetleri de 500 milyar dolar civarında.
Ne yaparlarsa yapsınlar, katil İsrail ve destekçileri akıntıya kürek çekiyorlar. Farkındalık arttıkça maskeleri düşecek ve eninde sonunda iyiler kazanacak, inşallah!..