Çaylarını yudumlamaya başladıklarında, İhsan'ın bıyık altı gülümsemesini ilk fark eden Selim oldu. Bu gülümseme ile Mehmet'in henüz gelmeyişi arasında bir ilişki olduğunu düşünerek sordu:
- Mehmet henüz gelmedi ve sen muzır bir ifadeyle gülümsüyorsun… Bizim bilmediğimiz ne var?.. İhsan:
- Yahu akşam telefonda konuşurken, savunma sanayi konusunda söz verdiği seminere bu sabah için hazır olmasını söylemiştim. Henüz gelmediğine göre, sabaha kadar çalışıp namazdan sonra yattığı için geç kaldığını düşünebiliriz… Ekip ikinci çaylarını içerken, Mehmet gelerek masadaki yerini aldı. Mehmet'e ilk takılan Selim oldu:
- Ne oldu arkadaş, gece beşik mi salladın yoksa?..
- Yok canım, beşikleri artık çocuklar sallıyor… İhsan lafa karıştı:
- O zaman hazırlık yaptın anlaşılan…
- Savunma Sanayi konusunda çalışıp sizlere bazı bilgiler aktaracağıma dair verdiğim sözü hatırlattığın iyi oldu. Gece geç saatlere kadar çalışıp bazı notlar aldım. Uykusuz kaldım belki ama bence değdi… Mustafa, atıldı:
- O zaman seni dinliyoruz…
- Yahu dur biraz, çayımı içeyim bari… İhsan masadakilerin çaylarını yeniledikten sonra Mehmet notları eşliğinde konuşmasına başladı:
- Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinde savunma sanayimizle ilgili özet bazı bilgiler vermeye çalışacağım. Ama öncelikle şu anda bulunduğumuz durumu aktarmak istiyorum: yerlilik oranının yüzde 20 civarında olduğu 2000'lerde savunma sanayii ile ilgili 62 proje mevcutken, şu anda yarısı son altı yıl içerisinde başlatılan 750 proje mevcut ve yerlilik oranımız yüzde 80'e yaklaşmış durumda… Selim atıldı:
- Ne diyorsun?.. 750 proje mi?.. Müthiş… Mehmet gülümseyerek devam etti:
- Vaktiyle 5.5 milyar dolar olan proje hacmimiz şu anda 75 milyar dolar civarında. Savunma ve havacılık ihracatımızın 2021'de 3 milyar 224 milyon dolar olduğunu ve 2022 sonunda 4 milyarı geçmesinin beklendiğini de aktarayım… Çayını yudumlayan Mehmet, devam etti:
- Konuya tabii ki Osmanlı ile başlamak gerek. Osmanlı Devleti'nin 17. yüzyıla kadar güçlü bir savunma sanayiine sahip olduğunu ancak, 18. yüzyıldan itibaren bu alandaki teknolojik gelişmelerin gerisinde kaldığı biliniyor. Birinci Dünya Savaşı sonrası, nerdeyse tamamen yok oldu ve ancak Cumhuriyet'le birlikte bazı adımlar atılmaya başlandı… Selim, araya girdi:
- Kurtuluş Savaşı'nı verirken savunma sanayimiz yok muydu yani?..
Savunma Sanayi ve engeller…
- Ağzına sağlık Selim, iyi ki sordun… Birinci Dünya Savaşı'nda yenildikten sonra, İstanbul ve çevresinden Anadolu'ya silah imalinde kullanılan makineler ve bunları kullanabilecek kişiler aktarıldı. Bunların Ankara, Konya, Eskişehir, Kırıkkale ve Erzurum'daki ufak çaptaki atölyelerle iş birliği yapması ile üretilen hafif silahlar ve mühimmat, Kurtuluş Savaşı'nın kazanılmasında büyük rol oynadı... Bu atölyeler, yerel savunma sanayinin de temelini oluşturdu… Remzi merakla sordu:
- Yani Cumhuriyet döneminin başında savunma sanayinin durumu pek hoş değildi anlaşılan…
- Cumhuriyet'in ilk yıllarında, savunma sanayimiz Kurtuluş Savaşı sırasında Ankara yakınlarında kurulan bazı tesislerle sınırlı. Askeri Fabrikalar Umum Müdürlüğü'nün kurulduğu 1921'de, Ankara'da hafif silah ve topçu onarımı ve mühimmat üretimi için de bir tesis kurulmuş. İzmir İktisat Kongresi'nde silah ve mühimmat endüstrisinin kurulmasının tartışıldığı biliniyor. Sanayileşmenin bir parçası olarak savunma sanayi desteklenmiş. 1924'te Ankara'da bir mühimmat fabrikası ve 1930'da Kayaş'ta bir kapsül fabrikasını 1931'de Kırıkkale'de kurulan çelik ve 1936'da barut, tüfek ve topçu fabrikası takip etti. 1924'de Yavuz kruvazörünün bakımı için Gölcük Tersanesi'nin kurulduğunu ve 1941'de Taşkızak Tersanesi'nin yeniden faaliyete geçtiğini de unutmayalım... İhsan, araya girerek sordu:
- Nuri Killigil'in de fabrikası vardı galiba?
- Evet, Nuri Killigil önce küçük çapta üretim yaptığı İstanbul'daki fabrikasını geliştirip gaz maskesi, tabanca, havan, mühimmat, uçak bombası, tahrip kalıpları üretir. 1949'da fabrikası havaya uçurulur… Selim, araya girip sordu:
- Bu arada uçak da ürettik galiba?
- Uçaklar demek daha doğru. Tayyare ve Motor Türk AŞ (TamTAŞ) adıyla 1926'da Kayseri'de kurulup, 1928'de üretime başlayan fabrikada 1939'a kadar 112 uçak üretildi. Ama 1939'da uçak üretimi askıya alındı. Bu arada Nuri Demirağ'ın İstanbul'daki uçak fabrikasında planörler, Nu.D-36 adıyla 24 eğitim uçağı ve Nu.D-38 adıyla bilinen 6 kişilik Türkiye'nin ilk yolcu uçağı üretilmiş. Ancak Nuri Demirağ'ın fabrikası da 1943 yılında kapanır… Remzi, merakla sordu:
- Bir yandan geliştirilmeye çalışılan savunma sanayimiz bir yandan da engellenmeye çalışılmış mı diyorsun yani?..
- Tam da öyle ya da daha beteri… Ama önce şu listeyi tamamlayalım: 1941'de Ankara Türk Havacılık Birliği tarafından kurulan uçak tesisinde, 1944'ten itibaren 80 Miles Magister eğitim uçağı, ambulans uçağı, THK-10 hafif nakliye uçağı, 60 tane Uğur iki kişilik eğitim uçağı ve planörler üretildi. 1942-43'de II. Dünya Savaşı sırasında Birleşik Krallık'tan temin edilen uçaklarının onarımı ve bakımı için Malatya'da kurulmuş tesisler de var. Bu arada İlk uçak motoru fabrikası da 1945'de Ankara'da kurulup 1948'de üretime başlamış… Dayanamayan Mustafa, adeta haykırdı:
- Arkadaş, 1920'li, 30'lu 40'lı yıllarda başlayan bu çalışmalar sürdürülseydi, herhalde uçak üretimi konusunda Amerika ve Avrupa ile yarışıyor olurduk… Ne oldu da bunlar yürümedi?..
- Yapılanların dışarıda ve içeride birilerini rahatsız ettiği söylenebilir öncelikle. Çünkü 1950 sonrası gelişmeleri NATO üyeliği ile açıklasak da, 40'lı yıllarda olup bitenleri izah zor. NATO üyeliğimiz sonrasında başlayan dış askeri yardımlarla da, savunma sanayimiz sizlere ömür…
Ambargo ile uyanış…
- Bu yardım denilen şeylerin pek yardım olmadığı rivayetleri var?.. Bunu Remzi söylemişti.
- Doğru. Herhalde yapmamızı önlemek için bize vereceklerini söylemişler ama ardından bakım, onarım, yedek parça temini gibi yollarla ciddi faturalar ödemek zorunda kalmışız. Yapabileceklerimizi yapamamış olmamız, işin en vahim tarafı… Mehmet, bir süre sustuktan sonra anlatmayı sürdürdü:
- 1960'tan itibaren yaşanan Kıbrıs'la ilgili gelişmeler, savunma ihtiyaçlarımızın NATO tarafından karşılanmasının yanlışlığını anlamamızı sağlamış. Özellikle 1974'deki Kıbrıs Barış Harekatı sebebiyle karşılaştığımız silah ambargosu, savunma sanayisine ne kadar ihtiyacımız olduğunu gözler önüne serer. Milli savunmayı canlandırma girişimlerinde Kıbrıs'la ilgili gelişmelerin önemi büyüktür… İhsan araya girdi:
- İlgili anlaşmaların aleyhimize kullanılması da uyanışın sebeplerinden, herhalde?..
- Evet, 1952'de NATO'ya üye olmamızla, ABD tarafından sağlanan askeri yardımların savunma sanayiinin gelişimi ve ekonomi üzerindeki olumsuz etkileri, işin bir tarafı. ABD ile imzalanan anlaşmadaki, 'askeri yardım malzemelerinin amaç dışı kullanılamayacağı' hükmünün ne ifade ettiğini, ancak 17 yıl sonra Kıbrıs meselesi çıktığında anlayabilmişiz. 1970'ler, millî savunma sanayinin kurulması için harekete geçilen yıllar. Bu süreçte katkıları sebebiyle Erbakan Hoca'yı rahmetle anmamız gerek. 1970'de Türk Hava Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı ve Türk Kara Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı ve bu vakıflar sayesinde 1975'de ASELSAN, 1981'de ASPİLSAN, 1982'de HAVELSAN kuruldu… Remzi, merakla sordu:
- Bunlar sadra şifa olabildi mi bari?..
- Hiç değilse adım atılmış oldu. 1980'lerde çağdaş teknolojiye dayalı bir millî savunma sanayisinin kurulması öncelikli hedef olarak belirlenip, Savunma Teçhizatı Müdürlüğü kuruldu. Ancak başarılı olunamayınca bu teşebbüs tümüyle 1985 yılında kurulan Savunma Sanayii Müsteşarlığı'na (SSM) devredildi… Sözün burasında saatine bakan Mehmet:
- Ooo, bayağı vakit geçmiş. Hanımı Yalova'ya götürme sözü vermiştim. Birkaç şeye daha temas edip, burada keseyim… Selim, dayanamayıp atıldı:
- Tam da burada kesilir mi?.. Savunma Sanayimizin tarihi anlattın, ama biz daha çok günümüzle ilgili bilgiler bekliyorduk…
- Haklısın ama bu kadar uzun süreceğini bilemedim. İlk buluşmamızda artık günümüzle ilgili ayrıntıları bildiğim kadarıyla aktarırım inşallah… Mehmet, notlarının arasından bir kağıt çıkararak:
- Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Prof. İsmail Demir'in sözleriyle bitirelim: "Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın " Küresel Güç Türkiye" vizyonu ile yeniden şekillenen Türk Savunma Sanayii özellikle son yıllarda hızlı bir büyüme sürecine girmiş ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ihtiyaçlarını gün geçtikçe artan oranlarda karşılamaya ve dünya genelindeki yüksek rekabet gerektiren uluslararası pazarlarda ağırlığını hissettirmeye başlamıştır…" Şimdilik bu kadar, devamı haftaya inşallah…
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Son dakika video izle
- Son dakika haberleri
- A Haber analiz
- Gündem haberleri
- Ekonomi haberleri
- Otomobil haberleri
- Namaz vakitleri
- Hava durumu
- İstanbul Yol durumu
- Atv canlı yayın izle
- Spor haberleri
- Foto galeri
- Son dakika emekli haberleri
- Teknoloji haberleri
- A Haber programlar
- Sabah – Takvim yazarları oku
- Kuruluş Osman izle
- Gazete manşetleri
- Instagram dondurma
- 45 bin öğretmen ataması yapılacak mı, son durum ne? Kaç bin öğretmen atanacak? 2024 Öğretmen ataması son dakika
- İstanbul'da göz gözü görmeyecek! 23 ilçede mum ve gaz lambalarını hazırlayın: Saatler sürecek
- EKPSS kura başvuru ekranı 2024 | EKPSS ÖSYM kura başvuru nasıl yapılır? İşte şartları ve tarihleri...
- Kurbanlık Fiyatları 2024 | Koyun, keçi ve sığır kurbanlık bedeli ne kadar, kaç TL? Küçükbaş, büyükbaş hisseleri...
- 46 48 50 52 yaşa emeklilik tam isabet vurdu! 1996 1999 2005 SGK girişine prim gün çizelgesi oluştu
- Tek tek açıklandı: Emekliye %25'e ek 15'lik refah artışı! 4A, 4B'liye temmuzda taban maaş çıktı! 10.150, 11.250, 13.000 TL alana...
- Öğretmen ataması branş ve kontenjanlar 2024 | Öğretmen ataması olacak mı, ne zaman? Başvuru kılavuzu yayımlandı mı? Türkçe, Matematik, Sınıf...
- Türkiye'nin en kalabalık ilçe haritası çıktı! İl kadar nüfusa sahipler: İşte plaka plaka sıralama
- Uyku pozisyonunuz gizli sırlarınızı ele veriyor! Kişilik testi ile kendinizi keşfedin!
- Dünyanın en lezzetli yoğurtlu yemekleri belli oldu! Türk yemekleri listeyi istila etti
- Terlik tehlikesi! Uzmanlar uyardı: Evde sürekli terlik giymek bu hastalıklara yol açabiliyor!
- Ehliyet müjdesi! A-B-C-D-E sınıf sürücüler için artık daha basit