Cumhurbaşkanımızlabirlikte Atina'yı müteakibengittiğimiz Gümülcine'de Cuma namazınıDiyanet İşleri Başkanımız Prof. Dr. Ali Erbaş kıldırdı... Diyanet İşleriBaşkanımızın hutbeye başlarkensöylediği 'Elhamdülillah', sankiçok farklıydı... 65 yıl sonra gelinenGümülcine'de, Cumhurbaşkanımızbaşta devletimizin üst yöneticilerive Gümülcinelilerle beraber kılınanCuma namazı sebebiyle belki... Amafarklıydı...
Yoğun olarak Türk ve Müslüman nüfusun yaşadığı Batı Trakya'nın önemli şehirlerinden Gümülcine,Cumhurbaşkanımızın gelişiyletarihi bir gün yaşadı... Kırmahalle Camii'nden Celal Bayar Lisesi'ne kadar her yer adeta bir insan seliydi...
Ziyaret öncesi insanların şevkini kırmak niyetiyle olsa gerek, bazı terörörgütlerinin açık tehditleri ve yinebazı evlerin duvarlarına çizdiklerihaçlar, Gümülcinelileri caydıramamıştı.
Bu, bölgelerine 65 yıl sonra bir Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'nın gelmiş olmasından daha da çok, Recep Tayyip Erdoğan'ın gelmiş olması ile ilgiliydi...
Sokakları dolduran Gümülcineliler, yoğun güvenlik sebebiyle, başta İskeçe olmak üzere civar yerleşim yerlerinden gelenlerin buraya ulaşamadığından şikayetçiydiler. İsmi, ister şehrin Osmanlı tarafından fethedildiği 1361'deki ismi olan "Koumoudzina"nın Türkçeleşmesi ile, isterse ilk yerleşenlerden KömürcüNine'den türemiş olsun, Gümülcine'ninülkemizin herhangi bir şehir ya dakasabasından bir farkı yok...
Kadını erkeği ve çocuğu ile aynı insanlar... Kılık, kıyafet, konuşmalar, davranışlar... Aralarına karıştığımızda, Gümülcinelilerin hemen hepsininsıkı bir şekilde Türkiye'yi veburadaki gelişmeleri izlediklerini fark ettik. Heyetteki gazetecilerin çoğunu tanıyor ve izliyorlardı belli ki...
"OKU, DÜŞÜN, UYGULANETİC ELENDİR!.."
İsmi her nedense dışarıdakitabeladan silinmiş olan Celal BayarLisesi önünde Cumhurbaşkanımızınkonuşmasını beklerken, ABD BaşkanıTrump'un Kudüs kararı, Zarrap davasıve ülkemizdeki gelişmeler üzerinesohbet ettik. Atina seyahati sırasındayaşananları dikkatli bir şekilde takipettikleri ve CumhurbaşkanımızınYunanistan Cumhurbaşkanı veBaşbakanı ile yaptığı görüşmelerdesöylediklerinden çok memnunoldukları anlaşılıyordu.
Konuştuğumuz birçok Gümülcineli, Cumhurbaşkanımızın kendilerininYunanlı yetkililere söylemekistediklerine tercüman olduğunu vurguladı. Belli ki, sıkıntılı oldukları konuların dile getirilmiş olmasından dolayı memnundular.
Yunanistan'da 15 bin dolar olan kişi başına milli gelirinin, Batı Trakya'da 3 bin dolar civarında olması, başlıca sıkıntılarından birisi. Yunanhükümetinin Batı Trakya'dakilerenegatif ayrımcılıklar yapması da, hayatı daha zor bir hale getiriyor belli ki.
Dertlerinin, Cumhurbaşkanımız tarafından Yunanlı yetkililere aktarılması ve bundan sonra da takip edileceğini bilmeleri, Batı Trakyalıların içlerini rahatlatmıştı... Cumhurbaşkanımızın konuşmasındaki mesajları da can kulağıyla dinledi Gümülcineliler:
"Türkiye ile Yunanistan arasında sizler birer köprüsünüz. Yunanistan parlamentosundaki 4 milletvekilimizin parlamentoda çok şeyler yapması, sorunlarınızı dile getirmesi lazım.
Dün ben bazı sorunları dile getirdim. Temennim odur ki, hem sayınCumhurbaşkanı, hem sayınBaşbakan bu sorunları çözerekYunanistan'daki birliği, beraberliği,dayanışmayı çok daha güçlendirir."Ve gençlere yönelik mesaj da şöyleydi: "Gençler, size iki tavsiyem var;
Mehmet Akif ne demiş, "İhtiyar amcanı dinler misin, oğlum, Nevruz? / Ne büyük söyle, ne çok söyle; yiğit işte gerek. / Lafı bol, karnı geniş soyları taklid etme;
/ Sözü sağlam, özü sağlam, adam ol, ırkına çek." Bu Mehmet Akif'in önerisi, benim önerim ise şu: "Oku, düşün,uygula, neticelendir!.."
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.