CumhurbaşkanlığıHükümet Sistemi'ne geçişle ilgilianayasa değişikliğini milletçe oyladık vekabul ettik. Yenilenin güreşedoymayacağı sözünün gereğiolarak hazmetmekte güçlükçekenler olsa da, neticeortada...
Mesele şu ki, taraftar olanı ve karşı olanıyla hepimiz birlikte kazandık aslında.
Makul ve mantıklı gerekçeler yerine, konuyla alakasızargümanlarüzerinden'hayır'kampanyasıyapanlarda kazandılar yani. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi sadece 'evet' diyenlere değil, hepimize 'iyi gelecek' çünkü.
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın aylardır tartıştığımız ve nihayet oylayıp kabul ettiğimiz yeni sistemle alakalı olarak söylediği şu sözler, konunun net bir özeti:
"Biz şu anda zaten yoldayız. Şimdivites değiştirerek daha hızlı birşekilde gideceğiz... Artık Türkiye'deAllah'ın izniyle patinaj olmayacak. Heralanda Türkiye çok daha önemli adımları,çok daha büyük adımları atmak üzeremuasır medeniyetler seviyesininüzerine çıkacak, hiç endişeniz olmasın."2002'de kişi başına üç bin dolarcivarında olan milli gelirimizi on bir bindolara çıkaran lider ve kadro, gelecekteyirmi, hatta otuz bin dolar kişibaşına milli gelir seviyesinin birhayal olmadığını söylüyorlardı.
Bunun yolunun da ayaklarımızdakiprangalardan kurtulmaktangeçtiğini vurguluyor ve bununiçin çalışıyorlardı. Sonunda oldu veprangaların önemlilerinden kurtulduk,elhamdülillah.
Artık tarihe karıştığını söyleyebileceğimiz ParlamenterSistem'in adeta yerimizdesaymamız, hatta mümkünse geriyegitmemiz üzerine kurulduğunu anlamak için çok zeki olmaya gerek yok.
Koalisyonların, dışarıdan müdahalelerle kurulan ve çökertilen zayıf hükümetlerin, cumhurbaşkanlığı seçimi krizlerinin, darbelerin, muhtıraların ve Yargı üzerinden oluşturulmaya çalışılan baskıların, bize bugünkü varlığımızkadarına hatta daha fazlasına malolduğu, çok açık.
NE YERLERSE YESİNLER...
Demokrasi, insan hakları, ifade özgürlüğü gibi kavramları çok sık kullanan bir zihniyetin, insanımızın en tabii haklarını elinden aldığı baskıve yasaklarla dolu yıllar, çok dauzak değil. Failler gücü ellerine tekrar geçirebilirlerse aynı şeyleri yapacakları konusunda da, şüphe yok.
Aynı zihniyetin modernlik ve çağdaşlık şarkıları söylerken bir yandan da bunların gereği olan adımları atmamak ve atılmaya çalışıldığında karşı çıkma alışkanlığı, berdevam. Memleket için atılacak adımlara karşı çıkmalarının arka planında mutlaka ama mutlaka Batı kaynaklı yönlendirmeler olması işin en vahim tarafı. Türkiye'nin ancak Batılı güçlerinizin verdiği ölçüde gelişmesi, bunundışında ve hele onları rahatsızedecek adımlar atmaması gerektiği,adamların anayasası nerdeyse. YeniHavalimanı, Marmaray, Avrasya Tüneli,Yavuz Sultan Selim Köprüsü gibi devprojelere bakışları, kafalarının nasılçalıştığının en açık örnekleri.
Bütün bunların geride bırakılması için en önemli adım artık atılmış durumda.
Şimdi sıra, ülkemizi daha ilerilere artık daha hızlı bir şekilde taşıyacak sistemle ilgili kanuni düzenlemeler yapılmasında.
16 Nisan, 'evet' diyeni ve karşı çıkanıyla 80 milyon olarak hepimizin kazandığı bir yarıştı. 'Teslim ol kurtul'mantığı ile ülkemizin Batı'ya kulköle olmasını savundukları için'hayır' diyenler açısından yapılabilecek pek bir şey yok. Onlar ne yerlerse yesinler yani...
Ama karambole getirilerek'hayır' demiş olanlara konununesasının detaylı bir şekildeanlatılması ve onların dakazanılmaları, önemli birhusus.
Ülkemizin vites değiştirmek suretiyle hızlanmasının meyvelerinden hep beraber istifade edeceğiz çünkü...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.