'28 Şubat, Türkiye tarihinde tüm askeri darbelerin en kapsamlısıdır' değerlendirmesinde bulunan Kurtulmuş, dönemin başbakanı Tansu Çiller'in parti grubuna hâkim olamadığını, Mesut Yılmaz'ın ise dönemin emir eri gibi durduğunu söyledi. Araştırma komisyonunun çalışmalarını desteklediğini dile getiren Numan Kurtulmuş, 'rövanş alalım düşüncesinde değilim' ifadesini de kullandı. '28 ŞUBAT ÜZERİNE ÇOK KONUŞULAN, ANCAK AZ ANLAŞILAN BİR DÖNEMDİR' 28 Şubat hakikaten üzerine bu kadar çok konuşulup, bu kadar az konuşulmuş bir mesele ancak olur denilecek türden. Şimdi herkes konuşuyor. Asıl olan 28 Şubat'ta O sürece direnebilmekti. Yani 28 Şubat'ta o sürece çanak tutanlar, alkışlayanlar, o süreçte en azından susarak etkisiz eleman haline gelenlerin bugün kalkıp 28 Şubat şöyleydi, böyledi diye konuşmalarını yadırgıyorum. Çok doğru bulmuyorum. 28 Şubat, bir kere hakikaten çok kapsamlı bir darbe. VİDEO İÇİN TIKLAYIN Türkiye'nin 5 tane askeri müdahalesinin içerisinde en iyi planlanmış. Gerçekten, sadece siyasi etkileri değil, çok ciddi sosyolojik etkileri de olan. Türkiye'nin sosyolojisini değiştirmeyi hedeflemiş olan bir darbeydi. Ve kendi mantığı içerisinde de oldukça başarılı oldu' '28 ŞUBAT DOĞRUDAN MİLLETİN İRADESİNE YAPILMIŞ BİR DARBEDİR. 28 Şubat doğrudan doğruya milleti hedef alan bir şeydi. Evet, bu millet ta 1946'dan beri bir istikamette gidiyor, jakoben, tepeden inmeci o eski, Türkiye'yi yönetmek isteyen elitist anlayışa karşı kimi görürse onu iktidara getiriyor. 95 seçimlerinde Refah Partisi'nin iktidara gelmesi buydu. Görünürde refah partisine ama Refah Partisi'nin şahsında tüm milletin bu iradesine yani, Jakoben CHP zihniyeti karşısındaki iradeye karşı yapılmış bir ihtilaldır. 'KEŞKE SAYIN ÇİLLER GRUBUNA HÂKİM OLSAYDI' Tansu Çiller en mağdurudur demek çok doğru değil. Allah rahmet eylesin başbakan Sayın Erbakan apar topar başbakanlıktan indirildi. Türkiye'nin en çok oy almış olan partisi uyduruktan gerekçelerle kapatıldı. Ondan sonra o partinin üzerine devam eden bir başka parti yine uyduruk gerekçelerle Fazilet Partisi kapatıldı. Dolayısıyla 28 Şubat sürecinin söylediğiniz gibi doğrudan doğruya Türkiye'deki bu damarı bu iradeyi, bu millet iradesini temsil eden siyasi aksı hedef aldığı aşikârdır. Dolayısıyla birinci hedef budur. Evet, Çiller de bu süreçte çok şey yapmış olabilir ama keşke Sayın Çiller grubuna hâkim olsaydı da kendisi de ve özellikle Refah-Yol Hükümeti de arkadan hançerlenmeseydi.' 'KEŞKE MESUT YILMAZ 28 ŞUBAT'IN EMİR ERİ GİBİ DURMASAYDI' Kıl payı bir iktidar var. Refah partisi ve Doğru Yol Partisi. Muhsin Yazıcıoğlu ve arkadaşları yedi kişi de dışarıdan destekliyor. Hem Refah Partisi Grubu'nu hem de Büyük Birlik Partisi'ndeki arkadaşları tarih takdirle anacak. Bu insanlar insan değil miydi? Bunların korkuları yok muydu? Bunlar da tehdit edildi, bunlar da korkutuldu. Ama Allah razı olsun bir tek kişi yerinden dönmedi. Bir taraftan ordunun namlusu, işte tankların namlusu. Diğer taraftan bir akşam bakıldı ki, DYP'nin içerisinde 50 tane milletvekili şu ya da bu şekilde ikna edilerek istifa ettirildi. Ve hükümet namlu ile ortağının hançeri arasında sıkıştı kaldı. Keşke Sayın Çiller o zaman grubuna hâkim olsaydı, Doğru Yol Partisi Grubu gerçekten fire vermeseydi ve keşke bir direnç gösterebilseydi. Çünkü bu iş parlamentoda sonlandırıldı. Parlamento geçit vermeseydi. Keşke Sayın Mesut Yılmaz, o zaman 28 Şubat'ın emir eri gibi durmasaydı. Ve evet, biz bu hükümeti günahımız kadar sevmiyoruz. Bir gün bile iş başında durmasını istemiyoruz. Ama en kötü hükümet en iyi ihtilaldan daha iyidir deme ferasetini gösterseydi. 28 Şubat olmazdı. 'RÖVANŞ ALALIM DÜŞÜNCESİNDE DEĞİLİM' 28 Şubat'ı yaşamış, o dönemde birçok mağduriyeti görmüş birisi olarak. Kastım şu değil: geriye dönelim ve intikam alalım. Hayır değil. Devletle rekabet. Kesinlikle o değil. Ama yapanın yanına da kar kalmasın. Şunun için bu millet iki de bir dönüp 28 Şubat'ta ne olmuştu diye sormasın. 12 Eylül'de ne olmuştu... Hala 12 Eylül'ün birçok gerçeklerini bilmiyoruz. Hatta 27 Mayıs'ın birçok gerçeklerini bilmiyoruz. Bunların hepsiyle yüzleşelim. Darbeleri araştırma komisyonunun çalışmalarını destekliyoruz. Biz yıllardır bunu teklif ediyoruz. Bazı şeyler illa mahkemeye gitmeyebilir. Mesela bir takım tanıklar, elinde belge yok bir şey yok ama yaşamış. Bu meclis, komisyon zabıtlarına geçtiği zaman aslında bir delil niteliği kazanır. Bunun için meclis araştırma komisyonunun kurulması son derece önemli ve çok geç kalmış bir teşebbüs...