ANALİZ – İmam Hatipliler kimleri rahatsız ediyor? Türkiye’nin en başarılı okulları neden hedefte?
Başarılarıyla öne çıkan İmam Hatipler her dönem hedef oldu. 28 Şubat döneminde üniversiteye girmemeleri, memur olarak atanmamaları için önlerine akılalmaz setler çekildi. Toplumda derin yaralar açan o günler gelip geçti, artık hiçbir şey eskisi gibi değildi. Hal böyle olunca da saldırı yöntemi de değişti. Karanlık algı çalışmaları en büyük silahtı artık...
Cumhuriyet tarihinin en köklü eğitim kurumlarından İmam Hatipler, sık sık siyasi ve ideolojik kinin hedefi oldu, okulların kapısına kilit vuruldu. Başarılı öğrencilerin önüne akılalmaz engeller konuldu.
Millet direnip isteyince yeniden açıldı, sınıflar yeniden doldu, yüz binlerce genç bu okullarda eğitim görüp, doktor, hakim, bilim insanı akademisyen ya da siyasetçi oldu. Hatta Başbakan, Cumhurbaşkanı olup ülkenin geleceğine damga vuran devrimlere imza attılar.
İKNA ODALARI KURULDU
İmam Hatipliler en büyük zulmü, başarılarıyla en fazla öne çıktıkları 28 Şubat döneminde yaşadı. Kat sayı engeliyle önlerine set çekildi. O dönem özel olarak her bir imam hatipli tek tek hedef alındı. Sınavda Türkiye genelinde derece yaparak kat sayı barajını aşanlar için de üniversitelerde mobbing ve işkencenin biri bitti diğeri başladı. Başörtülü genç kızlar için ikna odaları bile kuruldu.
Daha niceleri yıldıramadı onları. "Tehlikenin farkında mısınız" diyenlere inat "Buradayız, korkmuyoruz" dediler. O dönem üniversite kapılarında dökülen gözyaşları gençlerin feryatları yürekleri titretti.
28 Şubat dönemiydi... Milli ve manevi olan ne varsa hedefi o günlerde İmam Hatiplilerin kitapları, arkadaşları, başörtüleri, kalemleri öğretmenleri korkutmuştu birilerini. O gün gelip geçse de zulümler de zalimler de hiç unutulmadı. Toplumun 28 Şubat'ta yaşadığı travma ise seneler sürdü.
Ve bugün büyük ve güçlü Türkiye yolunda ter döken İmam Hatipliler dün olduğu gibi bugün de her fırsatta hedef oldu. Ancak hiçbir şey eskisi gibi değildi. Hal böyle olunca saldırı yöntemi de değiştirdi. Karanlık algı çalışmaları en büyük silahtı artık...
Birileri onları yok saymaya engellemeye çalışsa da bu ülkeye sahip çıkmaktan hiç vazgeçmediler. Arapçayı İngilizceyle, Doğu'yu Batı'yla, ilmi bilimle, fenle, teknolojiyle, Kur'anla, hadisle bir arada toplayıp eğitim yolunda kararlılıkla yürüdüler.
Ve başardılar da özellikle Anadolu İmam Hatip Liseleri, üniversite sınavında başarı çıtasını üst sıralara çekti. YKS'de İmam Hatip Lisesinde okuyan ve mezun olan 397 kişi ilk binde dereceye girdi. Üstelik 298'i son sınıf öğrencisiydi.
Mühendislik-mimarlık, hemşirelik, diş hekimliği, tıp, eczacılık, hukuk, turizm ve ilahiyet fekültelerine yerleşen İmam Hatipli öğrenci sayısı her sene arttı. Uluslararası alanda onlarca başarıya imza attılar
Zeki ve başarılı yüzlerce İmam Hatipli öğrenci dünyanın önde gelen üniversitelerinden kabuller aldı. Durum böyle olunca akıllara gelen soru şu: Böyle bir başarı orta yerde dururken imam hatipler neden hedef alınıyor?
"DAVET EDİYORUZ"
ÖNDER İmam Hatipliler Derneği Başkanı Abdullah Ceylan, "Tarihinin en başarılı dönemini yaşıyor İmam Hatipler. Bizler hamd olsun başarılarımızla anılıyoruz. Çok ciddi başarılarla anılan bir dönemde bu tip mesnetsiz iddialarla İmam Hatip Okullarımızın anılmasını istemiyoruz. Bu tip iddiaları ortaya atanları da İmam Hatiplerimize davet ediyoruz" ifadelerini kullandı.
"ADALETE VİCDANA SIĞMAZ"
Ceylan, "Gerçekten bunun bilgisizlikten kaynaklandığını okullara dair geldiğimiz noktaya program çeşitliliğimize dair öğrencilerimizin akademik başarılarına, manevi değerlere olan sahiplenmesine itikadı itidali tutan o istikamet üzere çizgide yürüyen modelinden bihaber olunduğuna veriyoruz bu açıklamaları. Buyursunlar okullarımıza gelsinler ve gerçekleri görsünler. İmam Hatiplilere söylenen bu sözler ne adalete ne merhamete ne vicdana sığmaz. Gelin görün okullarımızdaki pırlanta gibi gençleri. Bu ülkeye en az maliyetle en yüksek katma değeri oluşturan öğrencileri gelin görün okul sıralarında." şeklinde konuştu.