DeepSeek'in yayınlanmasıyla birlikte ABD borsalarında teknoloji şirketlerinin hisseleri kırmızıya döndü.
Bu şokun mali değeri ise 1 trilyon doları geçti.
ABD'nin çip ambargosu ve yarı iletkenler konusundaki üstünlük iddiaları sürerken, Çin tarafından gelen hamle, Silikon Vadisi'nin devlerini sarstı.

Peki, bu bozgunun nedeni neydi?
DeepSeek'in R1 modelinin geliştirilmesi için yalnızca 5,6 milyon dolarlık bir yatırım yapıldı ve yaklaşık iki aylık bir süreçte kullanıma hazır hale getirildi.
Bu rakam, ChatGPT-01 modeli için yapılan yatırımın sadece %5'ine karşılık geliyor. İki yapay zeka modelinin geliştirilme süresi, kullanılan kaynaklar ve yatırım tutarı göz önünde bulundurulduğunda fark net bir şekilde ortaya çıkıyor.
OpenAI ve Microsoft Stargate Projesi'nde sade model eğitimi için 100 milyar dolar bütçe ayırmıştı.Bu rakam birçok ülkenin savunma harcamaları için ayırdığı bütçeyi bile geride bırakıyor.
DeepSeek'in arkasındaki gizemli figür Liang Wenfeng, düşük bütçeyle sağlanan bu başarının sırrını tek bir cümleyle özetliyor:
"Daha az güçlü çipler kullanıldı ve kaynaklar daha verimli yönetildi."
Teknoloji devlerinin hisse değerlerinin düşmesinin nedeni de tam olarak bu.
Çünkü Wenfeng ve ekibi, daha az kaynakla daha fazlasını başarmanın mümkün olduğunu kanıtladı.Yeni gelişen durum da Stargate gibi de bütçeli projelerin sorgulamasın neden oldu.
Dahası da var.
Şirketin adı OpenAI olsa da ChatGPT'nin kaynak kodları kapalı, yani şirket, "Açık" ibaresini içeren ismiyle çelişiyor.
DeepSeek ise açık kaynak kodlu olarak sunuldu. Yapay zeka geliştirmek isteyenler, uygun şartları sağladığında bu kodlara erişerek kendi yapay zeka modellerini geliştirebilir.
Buna ek olarak, DeepSeek masaüstü bilgisayarlara indirilebiliyor.
Verimlilik ile ön plana çıkan DeepSeek, enerji altyapısı ve internet erişiminin kısıtlı olduğu lokasyonlarda öncelikli olarak tercih edilecektir.
DeepSeek'in daha düşük maliyetle güçlü bir yapay zeka modeli geliştirmenin mümkün olduğunu göstermesi, Nvidia'nın yüksek hızlı çiplerine olan ihtiyacı da sorgulanmasına başladı.
Bu nedenle satış dalgası en çok Nvidia hisselerini etkiledi.
Bu başarı, başka soruları da beraberinde getirdi.
İddiaya göre DeepSeek, Nvidia'nın H800 yarı iletkenlerini kullandı.
Bu seri, en üst seviye çipler arasında yer almıyor. Zaten ABD, daha sonra bu çiplerin de Çin'e satışını yaptırımlar çerçevesinde yasaklamıştı.
Şimdi akıllara şu soru geliyor:
DeepSeek, ABD'nin yaptırımlarını delmenin bir yolunu mu buldu?
Ya da H800 ile bu seviyede bir model geliştirilebiliyorsa, yapay zeka için üst seviye çiplere gerçekten ihtiyaç var mı?
Çin'in başarısına hazırlıksız yakalanan dev teknoloji şirketleri, sosyal medyada da alay konusu oldu.
DeepSeek'in kullanıma açılmasının ardından, sosyal medyada birçok caps ortaya çıktı.
Bunlardan biri, Google'ın eski CEO'su Eric Schmidt'in "Yasaklanan Röportajı"ndaki ifadelerinin karikatürize edilmiş haliydi.
Schmidt, Çin'in ABD'yi yakında yakalayacağını, Avrupa'nın ise prosedürler nedeniyle kapanması mümkün olmayacak kadar geride kaldığını söylemişti.
Bu capste, Avrupa Birliği'nin pet şişe kapaklarının tek parça hale getirilmesini zorunlu kılan düzenlemesine gönderme yapılıyordu.
AB, yapay zeka konusunda önemli bir varlık gösteremedi.

Bu gelişmelerin yanında OpenAI, DeepSeek'in ChatGPT'nin yapay zeka modelini izinsiz kullandığını iddia etti.
CNBC'nin haberine göre ABD Donanması, güvenlik ve etik kaygılar nedeniyle üyelerine DeepSeek kullanmaktan kaçınmaları talimatını verdi.
Bu iddiaların önümüzdeki günlerde daha da artması bekleniyor.
Ancak ortada bir gerçek var: Çin, inovasyon konusunda dünyada en hızlı aksiyon alan ekosistemlerden biri haline geldi.
Ayrıca, yasaklar, kısıtlamalar ve ambargolar nedeniyle kendi çözümünü üretmek zorunda kalan ülkeler, bu alanda daha önce önemli başarılar elde etmişti.
Türkiye'nin İHA teknolojisinde, Küba'nın aşı geliştirmede dünyada sayılı ülkeleri arasına girmeleri kısıtlamalar yüzünden olmamış mıydı?
Kısıtlamalar her an, çözüm ve gelişim için bir sıçrama tahtasına dönüşebilir.