MEHMET BARLAS

14 Mayıs seçim tarihi kesinleşti. YSK seçimlere 36 partinin katılacağını açıkladı. İttifaklar da yavaş yavaş şekilleniyor. İyi Parti Lideri Meral Akşener önce masayı devirdi, sonra yeniden masaya oturmaya zorlandı. Artık eski gücü olmadığı gibi ülkücü damarından da eser yok. İyi Parti, HDP'nin koalisyonun yedinci ortağı olmasını kabullenmiş görünüyor.
Ama kaçırdıkları önemli detaylar var. HDP'nin CHP ile nasıl bir pazarlık içerisinde olduğunu bilmiyorlar. Türkiye'nin milli güvenliğini yakından ilgilendiren birçok meselede Kılıçdaroğlu ile anlayış birlikteliğinde oldukları belirtiliyor. Bir de Kılıçdaroğlu'na destek veren Türkiye düşmanı marjinal sol örgütler var. Onlara verilecek tavizler şimdilik masada gündeme bile getirilmiyor.
Şimdi Akşener önderliğindeki İyi Parti büyük bir inandırıcılık sorunu yaşıyor. "Seçilecek aday" olarak görmedikleri Kılıçdaroğlu'nu seçim meydanlarında nasıl destekleyecekler? İyi Parti tabanı, PKK'nın siyasi kanadı HDP ile kol kola giren Kılıçdaroğlu'na oy verecek mi? Bunlar tam bir muamma.
Masanın diğer sağ kökenli 4 ayağına gelince... Onların oyları da giderek eriyor. Saadet Partisi içten içe kaynıyor. "Erdoğan düşmanlığı"ndan başka hiçbir misyonu olmayan bu partilerin, halkın içinde seçim çalışması yaptıklarında çok büyük tepkilerle karşılaşacaklarını, sokağa çıkamayacak duruma geleceklerini söylemek çok iddialı bir yorum olmaz.

CUMHUR İTTİFAKI BÜYÜYOR
Cumhur İttifakı, cumhurbaşkanlığı yardımcılığı, bakanlık, milletvekili pazarlıkları olmadan giderek büyüyor. HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, 14 Mayıs seçimlerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'a destek vereceklerini açıkladı. Binali Yıldırım-Fatih Erbakan görüşmesinin olumlu geçtiği ve Yeniden Refah Partisi'nden de Cumhur İttifakı'na destek açıklaması gelmesi bekleniyor. DSP yönetimi de dün olağanüstü toplanarak 14 Mayıs seçimlerini masaya yatırdı.
Saflar yavaş yavaş şekillenmeye başladığına göre 14 Mayıs seçimlerinin "milli bir ittifak" ile küresel efendilerinin dediğini kayıtsız şartsız yerine getiren "küreselci ittifak" arasında geçeceğini söyleyebiliriz.
Küreselci ittifak, Türkiye'nin güçsüz olması, dış politikada diz çökmesi, Rusya'ya karşı olması, NATO'nun isteklerinin dışına çıkılmaması için elinden geleni yapacak.
Milli ittifak ise önümüzdeki Türkiye Yüzyılı'nda, ülkemizin dünyada söz sahibi olması, vatandaşlarının küresel silindirin altında ezilmemesi için büyük çaba sarf edecek. Türkiye'de, seçimlerde yüksek katılım gösteren, bilinçli bir seçmen kitlesi var. Sokaktaki vatandaş, Türkiye'de ve dünyada neler olduğunu yakından izliyor ve ülke menfaatleri doğrultusunda yorumlayabiliyor. Her seçimde olduğu gibi 14 Mayıs'ta da en doğru kararı verecektir.