CHP'lilerin işi gerçekten zor. Eski yönetimi gönderdiler ama yenileri savunmak da hiç kolay değil. Bir yanda iç ve dış politikayla ilgili siyasetsizlik örnekleri, öte yanda devasa yolsuzluk,rüşvet ve irtikâpiddiaları, zulalardançıkan dolarlar artık taşınamaz noktaya geldi.
Önceki gün Silivri Cezaevi'nde yaşandığını yazdığım Enver Aysever tokadı, sadece İmamoğlu'nun değil "sistem"den beslenen bütün aparatların yüzünde patladı. Harekete geçmeleri, yalanlamaları, hatta cezaevi içinde Aysever'i kuşatmaya almaları boşuna değil. Önce İmamoğlu ile MuratOngun'un avukatlığını yapan Yiğit Akalın harekete geçti.
Sonra sahibi bile "yolsuzluktan"yurtdışına kaçanHalk TV hemen üzerine düşeniyaptı: "İmamoğlu-EnverAysever haberi de yalançıktı."
Bunu söyleyen belgeli, kanıtlı iddianameyi yarım saat içinde okuyup içi boş diyen aynı Halk TV... Halk TV için doğru sadece Ekremİmamoğlu ve ÖzgürÖzel'in ağzından çıkan laflar. Buna ters düşen her haber onlar için yalan. Sosyolojilerini de buna inandırmışlar. Suçüstü yakalansalar bile inanmıyorlar.
Oysa Silivri Cezaevi'nden gelen kulis haberi ağır olduğu kadar gerçek: "Çek kirli elini, hırsızlarınelini sıkmam..."
Sözün sarsıcılığı tam da bu gerçekliğinden geliyor.
Ama o sözü daha etkili kılan bir ayrıntı daha var: Söyleyenin siyasi kimliği... 2010'lu yıllarda SkyTürk televizyonunda birlikte program yaptığım gazeteci Enver Aysever, sıradan biri değil, seversiniz sevmezsiniz, düşüncelerini beğenirsiniz beğenmezsiniz kendisi sol cenahta karşılığı olan ve dik duruşuyla bilinen bir gazetecidir. Tanıyanlar onun sözünü esirgemediğini bilir.
Durum cezaevi içinde de aynı ki hiç de şaşırtmayan haberler geliyor. İmamoğlu ve "sistem"in elemanları, avukatları hemen harekete geçmişler ve Aysever'e, "Bu haberiyalanla" diye baskı yapıyorlar. Aysever'in böyle ucuz yöntemleri ciddiye almayacağı çok açık.
İşin daha garip tarafı, Aysever'i cezaevine götüren sürecin içinde de "İmamoğlu ailesi" var. Baba Hasan İmamoğlu'nun "İstedikleri zaman malınızael konuluyor; ülkemizekomünizm gelmesindiye mücadele ettiğimiçin çok pişmanım" sözlerini sert bir şekilde eleştirince hakkında soruşturma açıldı ve tutuklandı. Bu da kulis haberinin doğruluğuna işaret ediyor.
Bu durumda Aysever'e baskı yapılması tam da İmamoğlu'na yakışan bir hamle. Çünkü aynı şeyi içeride etkin pişmanlıktan yararlananlara da yaptı. Hatta AdemSoytekin'in bu konuda, "Bana milletvekilliği teklifedildi, İmamoğlu elyazısıyla notlar gönderdi" gibi sözleri iddianamede yer aldı.
İmamoğlu'nun sırdaşı ve avukatı Mehmet Pehlivan tam da bu nedenle çok sayıda itirafçıya baskı yapması ve ifadelerini değiştirmelerini istemesi nedeniyle tutuklandı.
İmamoğlu'nun avukatı "yalan" diyor, içeriden not gönderen kaynağım da, "Enver'e acayipbaskı yapıyorlar" diyor. Hangisinin doğru olduğunu kanıtlamanın basit bir yolu var: Cezaevinde bu tür ortak mekânları izleyen onlarca kamera var. En iyisi savcılık o kayıtları yayınlasın, gerçek ortaya çıkar.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.