MAHMUT ÖVÜR

Eski MİT mensubu, CIA-BND bağlantılı Enver Altaylı'nın yargı önüne çıkartılması yakın tarihin aydınlatılması açısından tarihi bir fırsat.
CIA yetiştirmesi Altaylı aynı zamanda FETÖ'yle de ilişkili ve o ilişki de bir hayli gerilere uzanıyor.
Bu ilişkiyi, onu MİT'e alan Fuat Doğu mu, CIA'yla bağını kuran Ruzi Nazar mı yoksa ifadesinde Demirel'e danışmanlık yaparken 1991 yılında tanıştığı FETÖ'nün ikinci ismi Mustafa Özcan mı kurdu belli değil.
Ama çok da fark etmiyor çünkü hepsinin birbiriyle ilişkisi var. Bu açıdan savcı Muhammet Ali Korkmaz, iddianameyi iki önemli suçlama üzerine kurmuş:
"Siyasi ve askeri casusluk." Biraz karışık yazılmış olsa da ortaya casus romanlarını aratmayan "belgeli ve gerçek" bir hikaye çıkmış.
Neredeyse son 10 yılı kapsayan, telefon kayıtları, dijital dokümanlar, fotoğraflar, özel kurulan siyasi ilişkiler ve en ilginci para trafiği didik dedik araştırılmış.
Hangi olaya bakarsanız bakın Altaylı işin içinde. Bırakın 70'li yılları Necip Hablemitoğlu'nun katledilmesinden 2010'da CHP'ye, 2011'de MHP'ye kurulan kaset kumpasına, o kumpasta ve gazeteci Haydar Meriç'in öldürülmesinde adı geçen İbrahim Faruk Bayındır'dan 15 Temmuz darbesine kadar her olayda adı geçiyor.
En aktif rolü de 15 Temmuz darbesi ve sonrasında üstlenmiş. Yazılan raporlarda Başkan Erdoğan'ın takibi, Marmaris Koyu'nun izlenmesi, İstanbul'un simgesel olarak seçilmesi gibi önemli bilgiler yer alıyor.
Başkan Erdoğan'ı yakın takibe alan Altaylı'nın o günlerde 'Esener Şahin' ibaresi ile telefon rehberinde kayıtlı olan Sahil Güvenlik Marmaris Grup Komutanlığı'nda görevli bir astsubayla tam 35 kez görüşmesi hiç de yabana atılır gibi değil.
Bu karmaşık ve karanlık ilişkiler sahibinin para trafiği de bir hayli ilginç... İddianamede tarih aralıkları da verilerek; "Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı'nın Mali Analiz Raporu'na göre; şüpheli Enver Altaylı'nın ABD bağlantılı yoğun tutarlarda birçok swift işlemi gerçekleştirdiği" bilgisi yer alıyor.
O bilgiler de şöyle sıralanıyor:
"Şüpheli Enver Altaylı'nın muhasebat kaydına göre herhangi bir çalışma kaydına rastlanmadığı, CIA mensubu Ruzi Nazar ve oğlu Erkin E.
Nazar ile aralarında yüksek meblağlarda ve çok sayıda swift işlem kaydı, Nizamettin Afşar ile Afganistan ve Pakistan uzmanı Micheal Semple arasında para transfer ilişkileri bulunduğu, Orhan Kavuncu tarafından Nizamettin Afşar hesabına 'Enver Abi'ye destek' açıklamalı çok sayıda para transferi gerçekleştirildiği yönünde tespitte bulunulduğu" Son bir notu da siyasi ayakla ilgili düşelim. Her partiye sızan FETÖ, son dönemde en yoğun ilişkiyi CHP'yle kurdu. Altaylı da bu ilişkide söz sahibi.
Yaklaşık 90 sayfalık iddianame baştan sona okunduğunda Altaylı'nın, Mustafa Özcan, Salih Yaylacı veya Bilal Ekşili gibi birçok FETÖ'cü ve CIA ajanı yanında yoğun görüştüğü iki isim daha var; ikisi de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun siyasi danışmanı.
Biri yazıldı Rasim Bölücek. Diğeri de yine Bölücek gibi eski milliyetçilerden Şükrü Karaca. 2014 yılında vefat eden Karaca Kılıçdaroğlu'nun en değer verdiği danışmanlarından biriydi ve CHP'de çok etkiliydi.