Müsilaj sorunu nasıl çözülecek? Erken seçim talebinin amacı ne? AK Parti döneminde çevre ve orman yatırımları neler?
Hafta sonu, Afyonkarahisar'ın Sinanpaşa ilçesine bağlı Güney beldesinde 7 yıl aradan sonra belediye başkanlığı seçimleri yapıldı. Seçimin galibi, yüzde 63 oyla Cumhur İttifakı oldu. Erken seçim çağrıları üzerinden muhalefete gönderme oldu. Peki Millet İttifakı'nın erken seçim ısrarı neden? Erken seçim dayatmasında hedef ne? Muhalefet neden erken seçim istiyor? Kılıçdaroğlu'nun nefret dilinin amacı ne? Siyaseti kim, nasıl dizayn etmek istiyor? Çete videolarının hedefi ne? Müsilaj sorunu nasıl çözülecek? İklim değişikliği ile nasıl mücadele ediliyor? Bugüne kadar yapılan çevre ve orman yatırımları neler? Gündemin sıcak konularını Meclis Küresel İklim Değişikliği Araştırma Komisyonu Başkanı ve AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Veysel Eroğlu A Haber canlı yayında değerlendirdi.
AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Veysel Eroğlu'nun açıklamaları:
"Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'AK Partililere selam vermeyin' ifadeleri doğru değildi. Karşılıklı saygı ve sevgi çok önemli. Demokrasilerde karşılıklı olarak projelerin geliştirilmesi lazım.
Muhalefetin daha sağlıklı olması gerekir. Güzel hizmetleri taktir etmeli yanlışlık varsa ikaz etmesi lazım. Muhalefet her şeye karşı çıkıyor. Her şeyi reddetmek gibi bir huyları var.
Sürekli olarak nefret dilini kullanan bir muhalefet anlayışı olamaz. Güney beldesinde seçim vardı. Herkes burada adayını çıkardı. Tüm partiler burada AK Parti'yi yıkacağını söyledi. Ama sonuçta AK Parti gümbür gümbür yüzde 64 oy oranıyla seçimi kazandı. Şimdi burayı küçük belde diye konuşuyorlar ama seçim öncesi herkes buraya kitlenmişti.
Eğer seçimi Cumhur İttifakı kaybetseydi, 'Erken seçime gideceğiz.' diyeceklerdi. Burada 'Artık AK Parti kaybediyor.' diyeceklerdi. Ama millet buna müsaade etmedi. Buradaki seçim gerçekten muhteşem bir cevap oldu. Cumhurbaşkanlığı sisteminde erken seçim yok. Türkiye bu yaklaşımlardan çok kaybetti, millet erken seçimlerden çok kayıp verdi.
AK Parti büyük hizmetlere mührünü vurdu. Paramızdan sıfırları atarak değer kazandırdık. IMF'ye borcumuzu ödeyerek bize rota çizmesini engelledik. AK Parti döneminde muazzam yatırımlar yapıldı. İstanbul'un su sorunu çözdük, çöp dağlarını temizledik. Türkiye o zamanlarda bu döneme geldi. 76 şehirde su yoktu su. Şehirlerimizi susuzluktan kırılıyordu.
İstanbul'da o dönem kanalizasyon sistemi yoktu. Atık sular yollara, derelere oradan da denizlere akardı. Bizden önce toplanan atık suların sadece yüzde 5'i sadece toplanıp denize deşarj ediliyordu. Muhteşem bir Haliç projesine imza attık. Türkiye genelinde de ciddi bir atık su arıtma tesisleri yoktu. Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla o dönemden itibaren bütün Türkiye'de muhteşem bir seferberlik başlattık. Şu anda toplanan atık suların yüzde 90'ını arıtılıyor.
Bazı belediyelerimizin atık su tesisleri noktasında eksikleri var. Bu işleri yapmak ciddi tecrübe ister. Bazı belediyelerimiz bunları tam arıtamıyor. Katı atıklar İstanbul'da bile toplanmıyordu. Biz bu tesisleri kurduk bu tesislerden enerji üretmeyi başardık. Hastane atıkları bile o dönem sokaklara atılıyordu. Enjektörlerle çocuklar oynuyordu.
İstanbul'da o dönem insanlara bile su vermemişler, ağaçlara nasıl su versinler. Biz sayın Cumhurbaşkanımızın o dönem talimatlarıyla milyonlarca fidan diktik. Şu anda en çok fidan diken ülkelerden biri Türkiye.
Dünyadaki 10 muhteşem projeden 6'sını Türkiye yapıyor. Bu kolay bir iş değil. Salgında dünya işler dururken Türkiye'de hala yatırımlar devam ediyor. Biz temel atarız, bir proje üretip millete hizmet ederiz. Bizim yaptığımız çeşmeye su bağlayıp musluk takarak açılış yaptılar. Tebrik ediyoruz.
Burada alg patlaması ve deniz yosunu söz konusu. Azot ve fosfor kirli olduğu zaman bunlar yaşanıyor. Bunlar nereden geliyor. Evsel atıklar sulardan geliyor. Bunlar arıtılmamış oluyor ya da azot- fosforu giderilmemiş oluyor. Öte yandan katı atık çöp problemi var. Derelerden akan pis su söz konusu. Birçok noktadan Marmara'ya atık su girişi var.
Buraya akan akarsular var. Bir de Karadeniz'den gelen kirlilik var. Tuna Nehri'den gelen bir kirlilik var. Karadeniz'e kıyısı olan ülkelerle toplantı yaptık ve atıklar konusunda önemli mesafe katettik. Karedeniz'deki üst akıntılar buradan gelerek Marmara'ya akıyor.
Atık su tesislerini işletmek ve takip etme çok önemli. Heyecanla bu iş yapılmazsa takip edilme kirli su girer kirli su çıkar. Müsilaj denilen bu problemi de çözeriz yani. 22 maddelik bir eylem planı hazırlandı, biz kolları sıvadık."