BM bünyesinde faaliyet gösteren Uluslararası Telekomünikasyon Birliği'nin (ITU) verilerine göre 2024 yılı itibariyle dünya nüfusunun yüzde 68'inin internet erişimi var.
Rapora göre bu oran 5,5 milyar insana karşılık geliyor.

Bu oran 2019 yılında yüzde 53'tü.
Yine Uluslararası Telekomünikasyon Birliği'nin 2021 yılında yayınladığı rapora göre dünyanın yüzde 37'si yani 2,9 milyar insan hiç internet kullanmadı.
Güncel rapora göre internete ulaşamayanların oranı yüzde 32 ile 2,6 milyar kişiye denk geliyor.
Afrika'da ise internete erişim oranı yüzde 38 ile sınırlı.
Afrika kıtasında bazı ülkelerde internet erişim oranı yüzde 7'ye kadar düşüyor.
"Çevrimiçi Küresel Köy" kavramı, uluslararası çatı kuruluş olarak kabul edilen BM'nin yayınladığı rapora göre henüz gerçekleşmiş değil.
2,6 milyar insan 'Bilgi Çağı'nda artık bilginin ana kaynağı olan internete erişemiyor.
Dünyada 5,5 milyardan fazla insan sosyal medya kullanıyor. 2023 yılının başından bu yana 226 milyon kişi ilk kez sosyal medya kullanmaya başladı.
Sosyal medya platformları da en çok akıllı cep telefonları üzerinden ziyaret ediliyor.
En ironik olan nokta tam olarak burası…
Yüzde 37 gibi çok düşük internet erişimine sahip Afrika, akıllı telefonlar, tabletler ve dizüstü bilgisayarların batarya ve mikroçiplerinde kullanılan Tantalyumun ana kaynağı.
Tantal modern elektronik cihazlardaki bataryaların daha küçük, hafif ve daha uzun ömürlü olmasını sağlıyor. (Tabii Tantalyumun ismini Yunan Mitolojisinde Zeus'un oğlu Lidya'nın intikamcı kralı Tantal'dan alması da başka bir ironik durum.)
Yani Afrika yine kendi topraklarından çıkarak tüm dünyaya fayda sağlayan bir üründen mahrum kalıyor.
Aynı petrol, altın, doğal gaz ve kakao da olduğu gibi.
Bu kadarla da kalmıyor.
Teknoloji devi IBM 2013'te Kenya Nairobi'de, Güney Afrika'da Johannesburg'ta araştırma merkezi kurdu.
Google 2019'da Gana'nın başkenti Akra'da bir yapay zeka merkezi kurdu.
Microsoft'un Nairobi ve Nijeya Lagos'ta yatırımları var.
Facebook da Afrika'da yatırım yapan teknoloji devleri arasında yer alıyor.
Anlaşıldığı üzere teknoloji devleri Afrika'da kümelnerek kök salmaya başlamış.
David Rockefeller'ın kurucusu olduğu Council on Foreign Relations (Dış İlişkiler Konseyi) tarafından 2020 yılında yayımlanan bir makalede "Gelecek Afrikalı" manşeti atılmıştı. Aslında bu manşetle Afrika'da beklenen potansiyel teknoloji devrimi işaret edilmişti.

Diğer bir taraftan küresel ekonominin gelecekteki yıldızları gösterilen BRICS ülkeleri arasında Afrika ülkesi kıtasından Güney Afrika'da yer alıyor.
Afrika her masada var, evet var ama Kara Kıta bundan ne kadar istifade edebiliyor?
Afrika, teknoloji devriminin büyük bir paydaşı olup, elektronik cihazlarda kullanılan birçok önemli hammaddenin ana kaynağı.
Ancak, Kara Kıta, ürettiği hammaddelerden elde edilen teknolojik imkanlardan yeterince yararlanamıyor.
Elektronik cihazların batarya ve mikroçiplerinde kullanılan tantalyumun başlıca üretim noktalarından biri olan Afrika, bu değerli kaynaklardan sadece sınırlı ölçüde faydalanabiliyor.
Bu paradoks, Afrika'nın kendi zenginliklerinden küresel ölçekte nasıl mahrum kaldığının net bir göstergesi.