Yargı gündemini takip edenlerin aşina olduğu "adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı" ifadesi, ilk bakışta net bir sonuç gibi görünse de arka planında önemli hukuki dengeler barındırıyor. Bu karar, sadece serbest kalmayı değil, devam eden bir süreci de işaret ediyor.
Adli Kontrol Nedir?
Adli kontrol, hakkında suç isnadı bulunan kişinin tutuklanmadan yargılanmasını sağlayan bir tedbir olarak uygulanıyor. Şüpheli ya da sanık, cezaevine gönderilmeden toplum içinde yaşamını sürdürüyor ancak mahkemenin belirlediği kurallara uymak zorunda kalıyor.
Ceza yargılamasında esas olan kişinin özgür olması. Bu nedenle tutuklama, son çare olarak görülüyor. Kaçma ihtimali ya da delillere müdahale riski varsa ancak bu riskler daha hafif önlemlerle kontrol edilebilecekse hakim adli kontrol yolunu tercih edebiliyor.
Adli Kontrol Şartı Tedbirleri Neler?
Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 109. maddesine göre adli kontrol kapsamında kişiye çeşitli yükümlülükler getirilebiliyor. Bunlar şu şekilde:
a) Yurt dışına çıkamamak.
b) Hâkim tarafından belirlenen yerlere, belirtilen süreler içinde düzenli olarak başvurmak.
c) Hakimin belirttiği merci veya kişilerin çağrılarına ve gerektiğinde mesleki uğraşlarına ilişkin veya eğitime devam konularındaki kontrol tedbirlerine uymak.
d) Her türlü taşıtları veya bunlardan bazılarını kullanamamak ve gerektiğinde kaleme, makbuz karşılığında sürücü belgesini teslim etmek.
e) Özellikle uyuşturucu, uyarıcı veya uçucu maddeler ile alkol bağımlılığından arınmak amacıyla, hastaneye yatmak dahil, tedavi veya muayene tedbirlerine tâbi olmak ve bunları kabul etmek.
f) Şüphelinin parasal durumu göz önünde bulundurularak, miktarı ve bir defada veya birden çok taksitlerle ödeme süreleri, Cumhuriyet savcısının isteği üzerine hâkimce belirlenecek bir güvence miktarını yatırmak.
g) Silâh bulunduramamak veya taşıyamamak, gerektiğinde sahip olunan silâhları makbuz karşılığında adlî emanete teslim etmek.
h) Cumhuriyet savcısının istemi üzerine hâkim tarafından miktarı ve ödeme süresi belirlenecek parayı suç mağdurunun haklarını güvence altına almak üzere aynî veya kişisel güvenceye bağlamak.
i) Aile yükümlülüklerini yerine getireceğine ve adlî kararlar gereğince ödemeye mahkûm edildiği nafakayı düzenli olarak ödeyeceğine dair güvence vermek.
j) (Ek: 2/7/2012-6352/98 md.) Konutunu terk etmemek.
k) (Ek: 2/7/2012-6352/98 md.) Belirli bir yerleşim bölgesini terk etmemek.
l) (Ek: 2/7/2012-6352/98 md.) Belirlenen yer veya bölgelere gitmemek.