MELİH ALTINOK

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun Karadeniz turuna götürdüğü gazetecilerin arasında Nagehan Alçı'nın da olması muhalefet cephesinde deprem etkisi yarattı.
Ham çökeleğinden Athena Gökhan'ına kadar tüm CHP'li ünlüler ve gönüllüler, "Bize yüz verilmiyor, mahalleye yeni gelenler el üstünde tutuluyor" diyerek o otobüsten indiklerini açıklıyorlar.
Fazıl Say da "Onunla poz vermiş biri. O da o uzaklara gitti. Şimdi ne olacak?" diyerek alkışladığı İmamoğlu'nu terk etti.
Ne istiyorsun Fazıl Hocam?
Nagehan son dönemde sanki Esad'dan bahsediyormuş gibi Türkiye için "rejim" falan diyor. Gezi'den pandemi politikalarına kadar her konuda aynı şeyi söylüyorsunuz.
"Ama eskiden..." diye söylenme.



Özgürlük, hoşgörü, farklılıklara tahammül, ifade özgürlüğü diye besteler yapan, "Ne olursan ol gel" diyen Mevlânâ'yı anlamak için "Hazır olmak istiyorum" diyen sen değil miydin?
Şimdi Nagehan için "Dönse bile gelmesin" derken nasıl bir gelecek tahayyülü, Türkiye arzusu ortaya koyuyorsun?
Kılıçdaroğlu'na ayar verecek kadar desteklediğin İmamoğlu'nun cumhurbaşkanı adayı olup kazanması durumda hayal ettiğin ortam bu mu?
İktidar rüyanda, AK Parti'yi destekleyenler, oy verenler için daha ne gibi cezalar düşünüyorsun?
Aşkale'ye katıksız sürgün falan da var mı?
İmamoğlu, Karadeniz turuna götürmeye karar verdiği gazeteci heyetine eski yandaşları da dahil ederken neyi hedefledi... Bu tartışmayı ve sonuçlarını öngördü mü bilmiyorum.
Belki de istediği sadece Kılıçdaroğlu'nun örgüt desteği vermeyerek gömmeye çalıştığı Karadeniz turunu konuşturmak için biraz sansasyondu.
Ama ne olursa olsun doğru olanı yaptı.
Keşke biraz daha cesur olup "intikam, intikam" diye tempo tutan güruhun lincine direnebilseydi... Kendisine parmak sallayanlara gecesinde "Vız gelir tırıs gider, akıllı olun" dedikten sonra sabahında özür dilemeseydi.
Ayrıca sosyal medyadan gördüğüm kadarıyla, Nagehan'ı sahiplenerek AK Partililerin hayır duasını da aldı.
Cumhurbaşkanlığı yarışına gelince... İntikam ateşiyle yanıp tutuşan CHP seçmeni, CHP medyası ve Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, yarışın en iddialı ismi Ekrem İmamoğlu'nun ipini çekti.
Şimdi gözler Meral Akşener'de. Yüzünde "Rabbi Yesir" gördüm dediği, Fatih'e benzettiği Ekrem İmamoğlu'na bakalım sahip çıkabilecek mi?

***

GARGARAYI BIRAKIN AMACINIZ NE?
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, İçişleri Bakanlığı'nın önüne gidip Kurtlar Vadisi tiratları atarak ergenlerin gönlünde taht kurmuş olabilir...
Ama ortada gargaraya getirilecek bir sorun yok.
Zira Özdağ son dönemde sistematik olarak sığınmacılar meselesinde kitleleri kışkırtacak faaliyetler yürütüyor.
Görüyorsunuz...
İşyerlerini basıp esnafa kimlik soruyor. Genç kızları yolda durdurup "Hiç tacize uğramadınız mı?" türünden ahlaken ve hukuken kabul edilemez şovlar yapıyor...



Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tartışılan soruna dair "insani bir geri dönüş programından" bahsettiği, İçişleri Bakanı Soylu'nun İdlib'de evlerine dönecek Suriyeliler için yapılan 55 bin konutun açılışını yaptığı günün gecesi trol ordularıyla pogrom denemelerine kalkıyor...
Parasını ödediği, baştan aşağı nefret söylemleriyle, yabancı düşmanlığıyla dolu kıytırık ırkçı bir propaganda filmini sosyal medyadaki ateşin orta yerine atıveriyor.
Ama Meclis'te kürsüden polemiğini sürdüreceği ya da isterse dava edebileceği TC İçişleri Bakanı'nı "makamından kaldırmak" gibi kolpalarla siyaseti ve ülkenin gündemini trolleyerek bu ciddi soruları unutturamaz.
Evet, merak ediyoruz...
Seçimlere bir yıl kala sokağı karıştırmaya çalışmak, "sandıktan medet uman" bir siyasetçinin yapacağı iş değil...
O halde Özdağ'ın motivasyonu ne?