"Usta gazeteci, yazar, fikir adamıTaha Akyol'un 320 bin lirasınıdolandıranlar yakalandı" haberihaftanın üzerinde en çok düşünülmesi gerekenkonusuydu.
Show habere konuşan Taha Akyol anlatıyor:
- Bankadan çektiriyorlar. FETÖ'ye gitmesin bupara. Kurtarıyoruz. Çekipbize ver güvenli hesabayatırıyoruz diye ikna ediyorlar. Parayı alıyorlar."
Evet, Taha Bey üçüncü birşahsın başına gelmiş gibi anlattığı"düzeneği" biraz geç deolsa nihayet "şıp" diye çözmüş. Ee, boru değil. Soruşturma ve kovuşturma süreçleri hakkında tahsil görmüş ve bu bilgisini parayla satan bir hukukçudan bahsediyoruz.
Akyol'u dinlemeye devam edelim:
- Ben dolandırıcılara savcıyla görüşmek istiyorum deyince (Herhalde tuvalette gitti falan dediler) tereddüt hissettim, şüphe uyandı. Çok profesyonelce alıyorlar. Kendilerini savcı ve polis olarak tanıttılar. Arkadan telsiz sesleri geliyordu. Bir FETÖ soruşturması yürüttüklerini... FETÖ'nün sahte telefon numaralarıyla internet bankacılığına girip soygun yaptığını... Bizim de numaramızı tespit ettiklerini... Bizi de soymuş olabileceklerini anlattılar. Şubanka hesaplarına girip bakalım müsaadesi(kibar adamlarmış) istediler. Ben onlarınistediği işlemleri yapmadım!
Baba hiç 'riske' girmeyelim!
Peki, Taha Akyol telefonda istediklerini yapmadıysa nasıl olmuş da para dolandırıcıların eline canlı olarak geçmiş dersiniz?
Evet, Taha Bey tam bu kritiknoktada kendisi gibi gazeteci,yazar, fikir adamı oğlu MustafaAkyol'un devreye girdiğinianlatıyor:
- Parayı işte "FETÖ'nün hesabından kurtaracağız. FETÖ buna el koydu. Sen çekipbize ver. Merkez Bankası'nın güvenlihesabı var oraya koyalım" diyerek oğlumdan almışlar.
Evlat yüreği işte, ne yapsın? Belli ki FETÖ'yü tanıyan Mustafa Akyol iş başa düştü, yıllarca babam bana sahip çıktı şimdi sıra bende diyerek inisiyatif almış. "Baba hiç riske girmeyelim parayıverelim" diyerek "risk" almış. Ve 46 bindoları bankadan çektiği gibi bir çırpıdaŞişli'nin arka sokaklarında hiçtanımadığı adamlara teslim etmiş.
Büyük konuşmamak lazım. İnsanın dalgınlığına gelir, boşta bulunur dolandırılabilir. Ama bu olayda bir değil ikikişinin planlayarak dolandırıcılarınağına düşme iradesi göstermeleri sözkonusu.
Zira Taha Bey de "Ben yapmadım bizim oğlan yapmış" diyor ama kararından emin olsa "yapma" derdi değil mi?
Kim bilir belki de ailecek, yaşı küçükdiye sazanlığı Mustafa'nın üstlenmesinekarar vermişlerdir.
Ya dolandırıcı çıkmasalardı?
Sonuç ne olursa olsun sorular insanın aklını meşgul ediyor. Öyle ya... Hadi herkese akıl veren iki koca adam, gazeteci (başka kime danıştılar acaba) paralarını,fiziki olarak bankadan çekip tanımadıklarıadamlara arka sokaklardavererek koruyacakları fikrini mantıklıbuldular diyelim...
Yahu o tarafta iki adım ötede Emniyet Müdürlüğü var. Karakolda buluşmayı niçin teklif etmemişler polis sandıkları adamlara? Neden çekinmiş olabilirler? Adamlarındolandırıcı çıkma ihtimalinden mi?
Olan olmuş. Cana geleceğine mala gelsin. Geçmiş olsun.
Mustafa'ya da fazla yüklenmeyin Taha Bey. Garipliklere rağmen niyetinin iyi olduğu ortada.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.