HAŞMET BABAOĞLU

Çin aslında eski bir öcü...
Tarihi çok uzun bir tehdit...
Duvarın öte yakası...
Onun bu özelliğini yeniden köpürtmek kolay...
En Batıdakiler de, Ortadoğulular da, hepimiz Çinliler karşısında "duvar"ın bu tarafındayız...
Hani acaba "ırmakların ve göllerin suyunu içerek tüketecek kadar kalabalık topluluk" onlar mı?

***

Bakmayın siz...
Çin öcüsü modernliğin çıkışında da büyük role sahiptir.
Tarihsel bakımdan neyin nesi olduğuna dair artık iyice şüphelere kapıldığım Napolyon, dünyayı Çin'in uyanışına dair korkutmamış mıydı?
İngiliz Kraliyet Coğrafya Akademisi iki yüzyıl önce en ciddi kayıtlarında bile onlardan "sarı tehlike" diye söz etmiyor muydu?
Uyanmasın diye yüz küsur yıl afyonla uyuttular koca ülkeyi...

***

Şimdi arkaik hikâye para, pul, üretim ve güç çerçevesinde yeniden canlanıyor...
Temel tez şu: Amerika yeniden büyük olacaksa, Çin küçük (güdük) kalmalı...
Ama bir dakika!
ABD'nin büyük olmadığını kim söylemiş?
Hegemon hâlâ ABD...
Gözden kaçırılan gerçek şu: Nüfus, toprak, tehdit olarak Çin hep büyüktü.
Ama bugün büyüyen şey Çin'i kullanan küresel piyasa kapitalizmi...
Küresel piyasalar yoksa, o piyasaların içine sinmiş Batı yoksa, yayılmacı Çin de yok!
Trump, işte buna karşı ulusal hegemonyayı savunuyor...
Efendim, Amerikalılar o telefonları üretebilir, o tişörtleri dikebilir, o yüz binlerce otomobili üretebilir miymiş?
Doğru fakat aynı zamanda aldatan sorular.
Trump ve arkasındaki genç teknokrat elit bunları hesap edemiyor mu?..
Trump da, ekibi de bilir; üretemediğini ürettirirsin...
Ama isteniyor ki, üreten ülke "lo lo" yapmasın, büyüklük taslamasın, hele hele askeri hedefler asla gözetmesin...
Kavga bu noktada...

***

Trump ve arkasındaki elitlerin esas kum torbasının Avrupa olduğunu anlamayıp sürekli Çin'i işaret etmek, görünene aldanmak olur.
Net söylüyorum.
Ekonomik ve stratejik dayak varsa eğer, sert olanı Avrupa'ya gelecek...
Eğer kulisten birileri Trump'a çok kesin bir dille "Otur oturduğun yerde" demeyecekse tabii...
Avrupa'nın işi çok zor.
Bu bizim için de zor olacağını gösterir.
Şimdi bu noktada durayım, sonra çok konuşacağız.

***

NOT DEFTERİ
Özlem, batmış ama aydınlığı hâlâ süren güneş gibidir. (ORUÇ ARUOBA / Uzak)