Bahçe varken değerini bilemediğimtoprak şimdi birsaksı boyutunda bile alıp benigötürüyor.
Öyledir; ibretçoğu zaman ironiktir. İnsanla hafiften dalgasını geçer.
Artık balkonumdakisaksılarla haşırneşirim.
Üç gün gidip dönünce gece vakti de olsa, ilk işim maydanoz, fesleğen, biberlerime bakmak oldu.
Bu yıl domates fidelerinin yeterince gönlünü alamamışım ki, pek yüz vermediler. Yapraklarının kokusuyla yetindim.
Ama biberler bir coştular ki, aman aman!
Şimdi ilk kez kışlık bir şeyler ekmeyi de düşünüyorum. Bakalım!
Toprak bağlarda, bahçelerde, tarlalarda nasılsa, küçücük bir saksıda da öyle...
Aynı "şefkat beklentisi" ve aynı "başına buyrukluk!"
Bilmek ve özen göstermek gerekiyor ama ondan ötesini biz değil, kendi biliyor.
Yani ona bakarken kalbimizdesevgi kadar hayrete de yeraçmamızı istiyor.
***
Asıl anlatacağım başka bir şey...
Malum, şehirlilerin en gözdehayallerden biri de emekliye ayrılıncaveya beyaz yaka işlerindengına getirince toprakla uğraşmayabaşlamak.
Hayallerini gerçekleştirenler az değil. Hele haliniz vaktiniz iyiyse, yolun yarısını hızla halledebiliyorsunuz. Sonra iş, üşenip üşenmemenize kalıyor.
Fakat bir dakika!
Hayatını (ve tabii kendini) değiştirmek üzere toprağa dönmek yeterli mi? Yaşam alanını, mizanseni,dekoru değiştirmen, yeni ilişkilerkurman hayatını ve kendinideğiştirmen anlamınagelir mi?
Ofisi arkanda bırakıp bağa, bahçeye gelince yeterince değişmiş olur muyuz?
Nedir değişim?
Pek çoğumuz "şuyoldan değil de, buyoldan ilerleyeyim"demeyi değişim sanıyoruz.
Hayır! Kendineve dünyaya bakışındeğişmedikten sonra,ne fayda!
***
Birkaç yıl önce uluslararası birşirketin CEO'suyla ahbaplığımolmuştu.
Emekliliği yaklaşmıştı ve hayatını kökten değiştirmeyi hayal ediyordu. Aslında o tipler projeler arasında geçen ömürlerinde hayal kurma becerisini kaybederler. Planlıyordu, demek daha doğru.
Ben de toprağa dönmesini tavsiye etmiştim. Saflık tabii benimki!
Geçenlerde duydum.
Emekliye ayrılmış, sayısız cevizağacıyla dolu araziler satın almış.
E, n'oldu şimdi?
O kadar çok ceviz, toprakla uğraşmak değil, yeni iş kurmaktır.
Zaten ara sıra dostlarına da "cevizde iyi para var" diyerek memnuniyetini belirttiği oluyormuş. Yani, tıpkı eski günlerindeki gibiymiş.
Komik olan da şu ki...
Yakında bir hafta sonu ekinde söyleşisi çıkar. Okurlar "hayatınıdeğiştirebilmiş başarılı biri" olarak tanır onu.
Oysa nasıl anlatsam... Toprak demek, biraz başarısızlık demektir. Güzel başarısızlık!
Esas değişim de tam bununla yüzleştiğin anda başlar.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.