ENGİN ARDIÇ

Bir yandan Kılıçdaroğlu bas bas bağırıyor, "hemen referandum yapalım, anayasayı değiştirelim, tarafsız ol başımızın üstünde yerin var"...
Bir yandan yazıyorlar, "Kılıçdaroğlu 23 Haziran başarısının üzerinden bir sistem tartışması açılmasından yana gözükmüyor"...
İnsan bunu yazmaya utanır! Bu kadar kör kör parmağım gözüne yalancılık olmaz.
Ama hiç umurları değil.
Yedikleri hangi herze için özür dilediler ki bunun için dilesinler?
Metrobüs'e binip köprüden bir geçsinler bakalım, insanlar birdenbire "kibar İstanbullular" olmuşlar mı? İmamoğlu mazbatayı aldığında "bugün itibarıyla olacaklar" demişti, onlar da bunun reklamını yapmışlardı.
Yok, bendeniz domuzluğu ilke edinmişlere kızmıyorum aslında.
Çünkü "Tayyip bu seçimi yaptırmayacak" demiş olana nasılsa kendi müşterisi höt demiyor, hesap sormuyor...
"Tayyip helikopterle kaçacak" diyen de tıkır tıkır para basıyor...
Benim nevrimi döndürenler "gizli madrabazlar"...
Bunlar cumhurbaşkanlığı seçiminden önce "gizli Meralcilik" ediyorlardı.
Meral Hanım'dan "hayır gelmeyeceğini" görünce bir yandan Kılıçdaroğlu "güzellemelerine" soyundular, bir yandan Gül-Babacan- Davutoğlu üçlüsünü pompalamaya koyuldular.
İlle bu adamları AK Parti'den koparacaklar, yeni bir muhalefet partisi kurduracaklar.
Adını bile bulmuşlar: ÖHP...
Özgürlük ve Hukuk Partisi...
Bir ya da iki ayrı parti...
Gül gene susuyor. (Ne zaman konuştu ki?) Babacan kıvırtıyor.
Davutoğlu da gene "yeni bir Osmanlı İmparatorluğu kurup yeni bir Pargalı İbrahim Paşa" olma hayalleri peşinde!
Şam'dan girecek, Viyana'dan çıkacak.
Bu partinin ya da partilerin iktidara gelme şansı hiçbir şekilde yok.
Fakat amaç bu değil, amaç Tayyip Erdoğan'a bir şekilde zarar vermek.
Bu üçlünün kendi gazeteleri var, daha ziyade Davutoğlu'nun.
Satmasa da çıkıyor. Ben orada yazan arkadaşlara da bir şeycikler demem.
Fakat Erdoğan'dan intikam almak için bir dönüp Kılıçdaroğlu'na yatan, bir dönüp Akşener'e mavi boncuk veren, bir dönüp Karamollaoğlu'na bile siftinen, bir dönüp Babacan'ı ve Davutoğlu'nu pohpohlayan arkadaşların durumu hazindir...
Özgürlük ve Hukuk Partisi, olsa olsa, anayasayı değiştirecekleri 2028'den sonra bir CHP-HDP-İP-SPÖHP koalisyonuna girebilir ki, bunun ayıbı da ona yeter. *** Bir de bakalım Devlet Bahçeli ne diyor:
"CHP genel başkanının çağrısı bize göre nevrotik bir vaka, tedavisi aciliyet arzeden tükenmişlik sendromudur (...) Eski başbakanın sistem eleştirileri gerçekten talihsizliktir, traji- komiktir. Yeni parti kurmak isteyenler buyursunlar kursunlar, siyaset mezarlığına bir yenisinin ilave edilmesi önemsiz bir ayrıntı olacaktır." Yapma yahu, onların adına dereyi görmeden paçaları sıvayan gazeteciler var, adamların tadını kaçırma.