Amerikalı sansasyonel yıldızı Lady Gaga, 'Blondie' grubunun solisti, efsanevi sarışın Debbie Harry'le Harper's Bazaar dergisi için röportaj yaptı. Radikal gazetesinde yer alan habere göre Harry, bilinmeyenlerini tüm içtenliğiyle Gaga'ya anlattı. LG: Yani, bir efsane olduğunuzun farkındasınız değil mi? Dünyanın sizi nasıl değerlendirdiğini biliyor musunuz? DH: Mütevazı yanım, benim zamanı geldiği için ortaya atılan bir fikir olduğumu söylüyor. Ama egomun ağır bastığı tarafım daha farklı şeyler söylüyor: O kadar inatçı ve kararlıydım ki, kadınların fikirlerini açıklamaya çekindiği bir dönemde, pek çok şeyin öncüsü oldum. Bir birey değil, bir harekettim yani.. LG: Bence rock dünyasının en efsanevi kadın yıldızısınız. Kadınlar için yeni bir dünya değil, yeni bir evren yarattınız. 'Güzelim ama aynı zamanda sizi fena benzetirim' tarzı bir imajınız var.... DH: 'Tüm evreni ben yarattım' havasında gezemem tabii...Müzik endüstrisinde kadınlardan yana olan her türlü olumlu gelişmeden ben sorumlu değilim. Ama şöyle söyleyeyim, yaptıklarımdan memnunum. Sonuçta birçok kadın sanatçı sahnede vahşi tarafını göstermeye benim sayemde cesaret etti. LG: Kamuoyunun gözünde nasıl algılanıyorum, hiçbir fikrim yok. Sadece hayranlarımı tanıyorum. Yaratmayı seviyorum, neyi sevdiğimi biliyorum; kimin benim hakkımda ne düşündüğüne kafa yorarsam, sınırları zorlama konusunda kısıtlanabilim gibi geliyor. DH: Çok fazla kendini gözünde büyütmemen gerek, doğru yapıyorsun. LG: İnsanlar sürekli bana kendiniz hakkında ne düşünüyorsunuz diye soruyor, onlara bön bön bakıyorum. Ne diyeceğimi bilmiyorum. Belki siz bu sorunun cevabını verirsiniz? DH: Bana da sorarlar,Ama itiraf edeyim güzel şeyler duymaya ihtiyaç duyuyorsun. Hayat kaynağını bundan alıyorum, tıpkı yemek gibi... LG: Sesinizi nasıl koruyorsunuz? Ders alıyor musunuz hâlâ? DH: Evet. Her zaman yoktu, ama bir hocayla çalışıyorum. LG: Her gün çalışıyor musunuz? DH: Evet, performansım için gerekli. LG: Ben de çalışıyorum. Aslında sesim için içmemem de gerekiyor, ama içiyorum. DH: Herkesin sistemi değişiktir. Önemli olan dengeyi tutturabilmek, hepimiz ne zaman dağıtacağımızı içten içe biliriz aslında, değil mi? LG: Bazen öğretmenime 'Beş saat içinde çok sarhoş olacağım, haberin olsun' diyorum. O da 'Bir kaç gün çok su içmeye çalış bari' diyor. DH: Evet, su çok önemli. LG: Yaptığım ilk üç albümde ilham kaynağım New York'ta hep takıldığımız bir bardı. Bira içer, heavy metal dinlerdik. İşler daha basitti o zaman. New York'a gitmeye fırsatım olmadığında bazen boğulduğumu hissediyorum. Her şey çok hızlı gelişiyor. Artık o sade bar kültürü yok sanki. Sizi ilk gördüğümde 'Aman tanrım, o Debbie Harry!' demiştim. Her zaman ilham aldığım bir kadın... O günden bu yana daraldığımda hep sizi düşünüyorum. Bana ilham ve güç verdiğiniz için teşekkürler. Şimdi yan odaya gidip bir saat boyunca arkadaşlarıma sizden bahsedeceğim. DH: Ben de senden çok ilham alıyorum. İnsanlar sürekli 'Gaga hakkında ne düşünüyorsun?'diyorlar. Ben de 'Beni yüreklendiriyor' diyorum.