Çeşitli gazete, dergi, televizyon ve radyolarda çalışmış, halen serbest gazetecilik yapan Kadir Konuksever, 'Caddeye Uzak Öyküler' kitabının ardından 'Öteki Öyküler' adlı çalışması, Agora Kitaplığı tarafından yayımlandı. Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde, son 30 yılda yaşanan olaylarda kimi zaman travmatik kimi zaman da komik insan hallerini öyküleştiren Konuksever, son otuz yıldır, çatışmalı dönem altında geçmiş bir coğrafyada çoğu zaman hissedilen duygunun yeterince aktarılamadığını söyledi. Konuksever, şöyle konuştu: ''Trajedileri ve sonrasındaki travmaları insanlara aktarırken bir parçası oluyorsunuz ve çok kuvvetli bir uyarıcı olduğu için kayıtsız kalamıyorsunuz. Benim öykü meselem de biraz böyle. Düşünün ki, insanların televizyonları başında bile çoğu zaman tahammül edemediği ve içlerini burkan haberlerin içinde, hatta bir parçasısınız. Sonra tanıklıklar ve gözlemlerle belleğiniz doluyor, kaçınılmaz olarak patlama noktasına geliyorsunuz. Ya ağır bir sendrom yaşayacaksınız, ya da farklı bir yolla dışa vurup omuzlarınızdaki yükü hafifletmeye çalışacaksınız. Benim yöntemim öykü oldu. Kitap, salt travmatik öykülerden oluşmuyor. Yazma sürecinde, aslında en azından benim açımdan görünen hikayelerin çoğu böyleydi. Biraz da hiç değilse tebessüm ettirebilecek cinsten öykülere yer verdim. Ancak kabul etmem gerekir ki, çatışmalar trajedilerin yanı sıra mizah da yaratıyor. Okuyucu o mizahın izlerini de bulacak.'' Yirmi bir öykünün yer aldığı ve ilk olarak TÜYAP Diyarbakır 2. Kitap Fuarı'nda görücüye çıkan kitabın arka kapağında şu ifadeler yer alıyor: ''Yakın tarihi merakınıza mucip olursa, biraz matbuat, biraz tanıklık ve elbette kazma ve küreğe ihtiyaç duyacağınız bir garip yer Güneydoğu. Zira, biraz kazıdığınızda toprağı, patates çıkıyorsa ülkenin batısındasınızdır, ancak elinize gelen insan kemikleriyse doğru iz üzerindesinizdir. Savaştan yeni çıkmış, yaralarını kendince ve yettiğince sarmaya çalışan, ancak bir yanıyla da travmatik bir süreci hala her köşesinde hisseden ülkenin doğusundan matbu tanıklıkları elinizde tutuyorsunuz; ötekilerin öykülerini. Kim mi ötekiler? Tren raylarının üzerindeki bozuk paralar gibi ezilen ve bununla olsa olsa daha fazla bilenen ancak, o keskin kıyılarıyla birilerini incitmek yerine hikayelerini cömertçe bağışlayanlardır ötekiler.'' (AA)