Ulusal Risk Kalkanı Modeli! İmar politikalarında hangi değişiklikler yapılacak?
Ulusal risk kalkanı projesinde sadece inşaat faaliyeti odaklı değil aynı zamanda şehirlerin kendine özgü tarihiyle, kültürüyle, sosyolojisiyle değerlendirilmesi, buna uyumlu bir şekilde yeniden planlanıp ayağa kaldırılması ve ileriye yönelik ihya edilmesi de temel öncelik. Ulusal Risk Kalkanı toplantılarına katılan isimlerden Cumhurbaşkanlığı Deprem Bilim Kurulu Üyesi ve kentsel tasarımcı Talha Kös A Haber’e özel açıklamalarda bulundu.
Türkiye 6 Şubat'ta 04.17'de 7,7 ve 13.24'te 7,6 büyüklüğünde, Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremle derin bir yasa boğuldu. "Asrın felaketi" olan bu depremler 11 ilimizi ve orada yaşayan yaklaşık 14 milyon insanımızı etkiledi. Yıkım en az depremin şiddeti kadar büyüktü.
Bu gündem içerisinde, Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Modeli kapsamında acil bir toplantı yapıldı. 3 Mart'ta Dolmabahçe Sarayı'nda gerçekleşen ve 7 saati geçen toplantıya davet edilen çok farklı disiplinlerden uzman akademisyenler, devletin en üst makamlarına deprem sonrası ortaya çıkan durum ve bundan sonra atılması gereken adımlarla ilgili önerilerini detaylı olarak anlattı.
Peki imar politikalarında hangi değişiklikler yapılacak? Yeni kurulacak şehirlerin inşası nasıl olacak? Afet bölgesindeki şehirler yeniden inşası nasıl yapılacak? Türkiye ulusal risk kalkanı modeli nasıl işleyecek? İmar yönetmeliklerinde hangi değişiklikler hayata geçirilecek? Ulusal Risk Kalkanı toplantılarına katılan isimlerden kentsel tasarımcı Talha Kös a Haber'e özel açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanlığı Deprem Bilim Kurulu Üyesi Talha Kös'ün açıklamaları:
Dolmabahçe'de tarihi bir toplantı yaptık. Ben Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açılış konuşmasını yaptıktan sonra toplantıya Çevre-Şehircilik Bakanı Murat Kurum ile devam edeceğimizi düşündüm ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan tüm kurmaylarıyla birlikte tüm Kabine üyeleriyle birlikte toplam 7,5 saat toplantıya başkanlık yaparak her birimizi tek tek dinledi. Şehirlerimiz bizim geleceğimizdir. Bu manada ben o gün şehirlerimiz ve ülkemiz adına mesleğim adına en heyecan duyduğum günlerden biriydi.
Devlet aklının bu işe tamamen odaklandığını gördük. Elimizde 100 yıllık yanlış mazlumesi var elimizde. Bizim şehirlerimiz planlamış şehirler değil. 1900'lü yılların başlarında ilk düğme yanlış iliklenmiş ve bugünlere gelmiş durumdayız. En riskli olanlar da 2000'e kadar olan yapılardır. Elimizde milyonlarca konutluk dönüşüme muhtaç bir sıkıntı var. Bunca yanlışın hayırlı bir müktesebata döneceğini umut ediyorum.
Afet bölgesi olan Gaziantep'te bakanımız Murat Kurum ile 2. bir toplantı yaptık. Herkes ihtisas alanlarına göre farklı kurullarda görevlendirildi. Ben kentsel tasarımcı olarak Şehirleri İnşa ve İhya Kurulu Üyesi görevi yapacağım. Bunun haricinde kültürler, yer bilimleri, tarih ve yeni inşaat teknolojileri ile alakalı 13 tane kurul oluşturuldu. Bundan sonraki süreçte tüm kurumlarımıza bir altlık oluşturulacak her biri yönetmelikler bütün her şey baştan aşağı değişecek. Kentsel Dönüşüm Kanunu Cumhuriyet tarihinin en önemli kanunlarında bir tanesi. 2012 yılında çıkmış bir kanundur.
Bunun dışında kentsel seyretlme, kentsel taşıma var. Kentsel dönüşüm bugüne kadar yaklaşık 10 yıldır yüz binlerce ama elimizde milyonlarca dönüşüme muhtaç konut var. Dolayısıyla kentsel dönüşüm tam olarak yeterli gelmiyor bununla birlikte kentsel seyreltme yapmamız gerekiyor. Örneği İstanbul-Bağcılar gibi lokasyonlarda müthiş bir sıkışıklık var. Sadece İstanbul değil pek çok şehrimiz şişmiş durumda. Bunun içinde kentsel taşıma işlemini uygulamamız gerekiyor. Yeni şehirler ile ilgili ciddi bir çalışma söz konusu.
İstanbul'un kuzeyinde tartışılan yeni şehirler var. Peki şimdiye kadar neden yapılmadı? Burayı iyi anlamak lazım. 1994 yılında Cumhurbaşkanı Erdoğan, İBB Başkanı seçildiği zaman şehirde gaz maskeleri ile dolaşılıyor, su yok çöp dağları vardı. O zamanları göz önüne alırsak kentsel dönüşüm, kentsel tasarım gibi kavramları telaffuz etmek mümkün değildi. Çok ciddi sorunlar vardı; alt yapısı bitmiş gecekondu ile mücadele eden bir İstanbul görünüyordu. Bu tüm şehirlerin bir sorunu olarak önümüze çıkıyordu o zamanlar. Cumhurbaşkanı Erdoğan o zaman KİPTAŞ'ı kurarak konuta yeni bir anlayış getirdi. Bunun akabinde Şehircilik Bakanlığı kuruldu.
İşte bu aşmalardan geçildi ve 2012 yılında kentsel dönüşüm yasası çıktı. Yeni şehirlerden bahsedebiliyorsak İstanbul'un kuzeyinde bir yeni şehirden konuşuyorsak orada yapılan 3. Köprü olduğu için bunlar konuşulabiliyor. İstanbul Anadolu geçişinde Kuzey Marmara Otoyolu gibi güçlü bir aksımız olduğu için biz yeni şehirlerden bahsedebiliyoruz. Bugün Anadolu'da yeni şehir alanlarında bahsedip plan yapabiliyorsak dağları delen tüneller olduğu için binlerce kilometre duble yollar yapıldığı için bunları konuşabiliyoruz.