Merkez Bankası'nın faiz kararı belli oldu! Piyasaların beklediği haber
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, eylül ayı faiz oranlarını belirlemek için Hafize Gaye Erkan başkanlığında bugün bir araya geldi. Saat 14.00'te açıklanan PPK toplantısı kararı sonrası politika faiz oranı da netleşti. Gelen son dakika haberine göre; TCMB Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını 500 baz puan artırarak yüzde 30'a çıkardı. Öte yandan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Fiyat istikrarını sağlamak en önemli önceliğimizdir" mesajını verdi. Karar ne anlama geliyor? Piyasaları nasıl etkiledi? Uzman isimler A Haber canlı yayınında konu ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını 500 baz puan artırarak yüzde 30'a çıkardı.
TCMB'den faiz oranlarına ilişkin yapılan duyuruda, Hafize Gaye Erkan başkanlığında toplanan Kurul'un politika faizinin yüzde 30'a çıkarılmasına karar verdiği bildirildi.
Duyuruda, Kurul'un dezenflasyonun en kısa sürede tesisi, enflasyon beklentilerinin çıpalanması ve fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın kontrol altına alınması için parasal sıkılaştırma sürecinin devamına karar verdiği belirtildi.
Enflasyonun temmuz ve ağustos aylarında öngörülenin üzerinde gerçekleştiği aktarılan duyuruda, şunlar kaydedildi: "Yurt içi talepteki güçlü seyir ve hizmet fiyatlarındaki katılık devam ederken, petrol fiyatlarındaki artış ve enflasyon beklentilerinde süregelen bozulma enflasyonda ilave yukarı yönlü baskı oluşturmaktadır. Bu unsurlar, enflasyonun yıl sonunda Enflasyon Raporu'ndaki (Rapor) tahmin aralığının üst sınırına yakın seyredeceğine işaret etmektedir. Son dönemde etkili olan ücret ve kur kaynaklı maliyet yönlü baskılar ile vergi düzenlemelerinin ise enflasyona önemli ölçüde yansıdığı ve aylık enflasyonun ana eğiliminde düşüşün başlayacağı değerlendirilmiştir. Kurul, parasal sıkılaştırma adımlarının etkisiyle dezenflasyonu 2024 yılında Rapor'daki patika ile uyumlu şekilde tesis etmekte kararlıdır."
Duyuruda, doğrudan yabancı yatırımlar, dış finansman koşullarındaki iyileşme, rezervlerde süregelen artış, turizm gelirlerinin cari işlemler hesabına desteği ve Türk lirası varlıklara yurt içi ve yurt dışı talebin artmaya başlamasının fiyat istikrarına güçlü katkıda bulunacağı belirtildi.
"PARASAL SIKILAŞTIRMA GEREKTİĞİ ZAMANDA VE GEREKTİĞİ ÖLÇÜDE KADEMELİ OLARAK GÜÇLENDİRİLECEK"
Politika faizinin enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirleneceği vurgulanan duyuruda, "Enflasyon görünümünde belirgin iyileşme sağlanana kadar parasal sıkılaştırma gerektiği zamanda ve gerektiği ölçüde kademeli olarak güçlendirilecektir." denildi.
Duyuruda, Kurul'un mevcut mikro- ve makroihtiyati çerçeveyi piyasa mekanizmalarının işlevselliğini artıracak ve makro finansal istikrarı güçlendirecek şekilde sadeleştirmekte olduğu kaydedildi.
"KURUL, PARASAL SIKILAŞTIRMA SÜRECİNİ DESTEKLEYECEK SEÇİCİ KREDİ VE MİKTARSAL SIKILAŞTIRMA KARARLARI ALMAYI SÜRDÜRECEK"
Sadeleşme sürecinin etki analizleri dikkate alınarak kademeli olarak devam edeceği belirtilen duyuruda, şu ifadelere yer verildi: ''Bu kapsamda, Türk lirası mevduat payının artırılmasına yönelik düzenlemeler parasal aktarım mekanizmasını güçlendirmektedir. Kurul, faiz artırımının yanı sıra parasal sıkılaştırma sürecini destekleyecek seçici kredi ve miktarsal sıkılaştırma kararları almayı sürdürecektir. Enflasyon ve enflasyonun ana eğilimine ilişkin göstergeler yakından takip edilecek ve Kurul, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir. Kurul, kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede almaya devam edecektir."
Duyuruda, Para Politikası Kurulu toplantı özetinin 5 iş günü içinde yayımlanacağı bildirildi.
BAKAN ŞİMŞEK: FİYAT İSTİKRARINI SAĞLAMAK EN ÖNEMLİ ÖNCELİĞİMİZ
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Fiyat istikrarını sağlamak en önemli önceliğimizdir" dedi.
Bakan Şimşek, sosyal medya hesabından Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'nın politika faizini yüzde 30'a çıkarmasıyla ilgili paylaşım yaptı. Şimşek, "Fiyat istikranı sağlamak en önemli önceliğimizdir" ifadelerini kullandı.
Merkez Bankası'nın kararı ne anlama geliyor? Piyasaları nasıl etkiledi? Uzman isimler A Haber canlı yayınında konu ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
İşte o açıklamalardan satır başları;
Stratejist Cüneyt Paksoy: Beklediğimiz gibi 500 puan geldi. Bu yıl sonunu muhtemelen önümüzdeki senenin enflasyonunun üzerinde bitirecek. Bence doğru olanı yaptı. Şu an piyasada da bunun ilk tepkilerini Borsa tarafında alım yönünde görüyoruz.
Bankacılık sektöründe artış sonrası satış gelse de sanayi sektörü destekli bir yukarı yönlü hareket görsek de bunun geçici olacağını Borsa'nın kendi dinamikleriyle hareket edeceğini öngörelim.
Asıl önemli etki kur tarafında çok minimal bir hareket var. Dolar / TL 27.50 – 28 bandının altında şimdilik kalmaya devam ediyor.
ABD'de gerçekleşen özellikle yabancılarla yapılan görüşmeler Sayın Cumhurbaşkanımızın temasları ve Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in temaslarının sonrasında böylesi bir karar Türkiye'nin hikayesine olan güveni artırdıkça ben hem Borsa tarafında hem kur tarafında hem tahvil tarafında daha farklı bir kompozisyon bekliyorum açıkçası.
ŞAHİN BİR ADIMDIR
Akademisyen Prof. Dr. Abdulkadir Develi: Beklentileri karşılayan bir rakam oldu. Bir kararlılık da var burada. Yeni ekonomi yönetiminin üzerine düşmüş olduğu en önemli hususlardan bir tanesi fiyat istikrarının sağlanması enflasyonun düşürülmesi. Beklenti bu yönde ama şahin bir adımdır.
A Para Yayın Koordinatörü Özlem Doğaner: Türkiye bir yandan her ne kadar bütün dünyada bir zorluk olsa da ciddi olarak pekçok alanda enerjide lojistikte bir üretim üssü olması gayesi var. Dolayısıyla yeni yatırımları yapması gerekiyor.
Çok ciddi bir genç nüfus var ilerleyen bir sanayi var yüksek teknoloji var. İstihdamın ve üretimin sağlam kalması gerekiyor. Bir yandan ihracatın devam etmesi gerekiyor. Enflasyonla mücadele ederken her yere para dağıtmak yerine daha seçici davranarak kredileri buna göre planlayarak adım atmak gerekir. Hükümet ve Merkez Bankası'nın eşgüdümlü bir şekilde yapmaya çalıştığı şeyin bu olduğunu görüyoruz.