Aylardır yazıya oturduğumda...
"Hadi Haşmet eski günlere dön, biraz insandan bahset" diye içimden söyleniyorum; "gündelik hayattaki
çözülmelerimizin üzerine git, kırılganlıklarımıza
ve avuntularımıza bak..."
Ama global patlamalar, güncel gelişmeler
her seferinde sözümü kesiyor, elimi bağlıyor...
Korkarım kaçış yok!
Bu arada bir şey özellikle dikkatimi çekiyor...
Konu siyaset, savaş, Ortadoğu falansa...
Çok atıp tutuyoruz, tezlerimizden çok eminiz, lakin gerçek şu ki, dersimizi hiç çalışmamışız...
2000'lerin başından beri bölgeye ne yapıldığına dikkat bile etmemişiz; üstünkörü ve aşırı medya enjeksiyonlu birkaç bilgi, hepsi o kadar!
***
Mesela İran'a kızgınız...
Vekil güçleriyle Ortadoğu'nun Sünni halklarına çektirdiklerini affedemiyoruz.
Anlaşılır mı? Elbette...
Siyonist bombalar Tahran'ı harap ederken bile yakın tarihten hafızamıza
kazınmış kötü hatıraları kovamayanlar
var...
Tamam da...
Arap devletleri ne yaptı o dönem; daha doğrusu o yıllar boyunca Batı
hegemonyası bu devletleri nasıl hamur gibi
yoğurup dönüştürdü, soruyor muyuz?
Kabul edelim ki...
Madalyonun o tarafına bakışımızda fena hâlde
hileli bir cehalet var!
***
Daha geçenlerde...
Batılı bir aktivistin Refah sınır kapısında Gazze'ye yardımı engelleyen Mısır polisi ve Mısırlı saldırganlara karşı
"Kalbiniz yok mu sizin?" diye haykırmasını içeren video sosyal medyada döndü durdu...
Peki soruyor musunuz Mısır nasıl adım adım o hâle getirildi? Ne oldu o "kalbe", merak ediyor musunuz?
***
Gazze'deki soykırım apaçık hâle gelmişken bile İsrail ile güçlü bağlarını kesmeyen BAE neyin nesidir, öğrenmeye kalkıştınız mı mesela?
Dubai çikolatasını atıştırmak daha lezzetli, bu konuları araştırınca ortaya çıkanlar çok tatsız biliyorum...
Gazze'yi İsrail'in gözetimi altında imar eden Katar nasıl birdenbire bölgede sessizliğe itildi mesela?
Vehhabi Suudi Arabistan nasıl oldu da iki üç yılda neredeyse bütün örf ve âdetlerini terk edecek noktaya kadar geldi?
Bu soruların cevapları geleceği anlamamıza yardımcı olacak...
Ama ders gibi çalışır, gerçeklerle yüzleşmeyi istersek...
***
NOT DEFTERİ
Çok şaşarım Şiir sevenlere, okuyup geçenlere kitabı kapatıp yemek yiyenlere, O bakışla yaşayıp da ölmeyenlere Şiir sevilmez ki, öyle duyulur öyle bakılır, hastalanılır, zehirlenilir, ölünür. (ŞULE GÜRBÜZ / Zamanın Farkında)