HAŞMET BABAOĞLU

Önce insanların ilgisini ne yediğinden uzaklaştırdılar, ne tattığına odaklandırdılar...
Sonunda ne oldu?
İçinde meyvenin "m"si bile olmayan meyve suları içer olduk.
Ama kimin umurunda?
Meyve tadıyor ya, daha ne istiyorsunuz diyor endüstri...
Biz de uyuyoruz.
Aslında hayatımız aroma!
Tadı var, kokusu var, kendi yok!

***

Dün kalktım, ünlü bir burger zincirine gittim.
Ocak 2021'den beri global ölçekte menülerine koymaya başladıkları "etsiz et burger"lerini tatmak için...
"Bitki bazlı burger" diyorlar tabelalarında...
Kasadaki kız "Vejetaryen menü mü istediniz?" dedi hatta.
Ama dikkat!
Menülerinde epeydir yer bulan "sebze burger" değil olay.
Bitki bazlı maddelerden üretilmiş fakat asıl önemlisi "et tadında" bir köfte bu.
Sopanın ucuna takılmış ilk "havuç" şu:
Burgerin boyutları zincirin diğer burgerlerinden daha büyük.
İkinci ve esas "havuç"a gelince...
Bütün burgerleri zaten etten çok sentetik bir tat taşıyan zincirde et tadına en yakın burger bu...

***

"Yeni dünya" diyoruz...
"İnsanlık tarihinin binlerce yıllık karakteristikleri değiştiriliyor" diye çırpınıyoruz.
Ama dikkatimiz gündelik harala gürele ile dağılıp duruyor.
Eh, bu işlerin aslında bütün üretim süreçlerini kökten değiştirmek için tezgâha koyulduğunu anlamak da iyice zorlaşıyor.
Korkarım ki...
Değişim geldiğinde çoktan "uygun" hale getirilmiş olacağız.

***

Etsiz burger bir fantezi değil...
Et endüstrisinin ve dolayısıyla et yeme alışkanlığının asgari düzeye indirilmesi için üretilmiş bir icat.
Nestle ve Danone gibi dev şirketler bitki bazlı protein üretmek için muazzam yatırımlar yaptığında ve burger zincirleri 2020 yılında ilk etsiz-et burger hazırlıklarını yaptıklarında küreselcilerin medyası alkışlarla ayağa kalkmıştı.
"Vegan" terimi ilk olarak 1944'te kullanılmıştı.
Şimdi dünya nüfusunun yüzde 10'unun bilinçli olarak vegan tüketici olduğu söyleniyor.
Sürati düşünebiliyor musunuz?

***

NOT DEFTERİ
Biz otoriter komünist rejimin kurbanlarıydık, sizler liberal sistemin kurbanlarısınız. Bugün bambaşka gibi görünen ama aynı ruha sahip küresel liberal rejimin pedagojisinden geçiriliyorsunuz. Bunu yapanlar devlet değil, özel şirketler. (AKAN ABDULA / Öngörülemeyenler)