Cihan Mürtezaoğlu'nun son şarkısının sözlerine dikkat ettiniz mi? İnsan bazen kafayı kırıp şarkının nakaratını küçük kağıtlara yazıp oraya buraya bırakmak istiyor; kendini uyanık sananlar görür de bir kendine gelir belki diye... Nakarat şöyle: "Anlar abdal olan anlar / Değişir zamanlar/ Şimdi abdal olmak / Sanılıyor aptal."
***
Küresel İklim Değişikliği kampanyacıları
sıralarını bekliyorlar. Önce
Covid-19 pandemisinin etkisi zayıflasın,
sonra kurgulanmış (maalesef
öyle, keşke sahici
olsaydı!) "
ırkçılık karşıtlığı"
rüzgarı yapacaklarını
yapsın, bu kez
onlar patırtıya başlayacaklar. "
Sıfırlama" hedefi için plan bu... Neyse ki, bilim çevrelerinde bu kampanyadan şüpheye düşmeye başlayanların sayıları çoğalmaya başladı. Sadece bilim insanları değil, eski iklim aktivistleri de itirazlara başladı. Son örnek Avustralya'dan geldi. Ünlü aktivist Michael Shellenberg "
Arkadaşlarımın küçük çocukları terörize etmelerine artık akıl erdiremiyorum, yarın kıyamet kopacakmış gibi davranıyorlar, kampanya çığırından çıktı" açıklaması yaptı. Peki bu haberi medyada gördünüz mü? Hayır. Çünkü oturduğun yerden dünya için dertleniyormuş gibi yapan tuzu kurulara duygu servisi yapan uluslararası medya bu türden haberlere karartma yapıyor.
***
26 Haziran'da yazdım. Bir daha tekrar ediyorum.
İspanyol gribine dair yenilenmiş ansiklopedik bilgiler hiç inandırıcı değil. Kayıt yok ama uyduruk çok! Düşünebiliyor musunuz, yüz milyon kişinin öldüğü bir salgından yüz yıl boyunca hiç söz etmediler ama salgının çıktığı tarihte biten ve on beş milyon kişinin öldüğü savaşı anlata anlata bitiremediler! Korkarım, gerçek şu ki,
bugün yaşadığımız pandemiyi yenilir yutulur hale getirmek ve korkuyu büyütmek için İspanyol giribinin tarihiyle
oynanıyor. Şunu da not edeyim; 1920'lerin
büyük Amerikan yazarları John Dos Passos, F.Scott Fitzgerald, Ernest Hemingway ve daha birçoğu bu gripten eserlerinde ve hatıratlarında özel bir vurguyla bahsetmemişlerdir. Garip değil mi?
***
Sıra benim balkondan haberlere geldi... Kendi saksısında çok cılız kalan
dereotu sardunyayla sarmaş dolaş olunca öyle boy
atmaya başladı ki, her sabah hayretle bakıyorum. Daha dokununca mis gibi kokuyor üstelik. Bu sardunyalarda var bir keramet!