ERKAN TAN

ŞU anda Almanya'da resmen, tatil için Türkiye'ye gitmeyin diye kampanya yapılıyor. Ellerindeki bütün araçlarla Türkiye'yi kötülemeye, karalamaya çalışıyorlar. Gece gündüz Türkiye aleyhine çirkin, yalanlardan ve iftiralardan oluşan yayınlar yapıyorlar.Türk ve Müslüman düşmanlığı, Alman devlet politikası gibi olmuş.
Şirketleri, kişileri Türkiye'deki yatırımları askıya almaları konusunda baskı altına almaya çalışıyorlar. Türkiye'ye karşı, Almanya'daki herkesi korkutmaya, ürkütmeye, sindirmeye, çabaladılar... Ama başaramadılar... Türkiye bölgenin de dünyanın da en güvenilir, yatırım yapılabilir, yaşanabilir ülkesidir. Dün yapılan ve bütün dünyanın merakla, ilgiyle takip ettiği YEKA İhalesi bunu bütün dünyanın beynine çakmış oldu.

AJANLAR VE MESLEKLERİ
İnsan hakları, demokrasi, özgürlükler, hukukun üstünlüğü, özgür basın, ifade hürriyeti... Batı denilen Haçlı ve Siyonist ittifakı bu değerleri kullanarak yeryüzünü fitneye boğuyor. Dünyanın geri kalanını bu kavramları kullanarak ve bu iş için kurulmuş dernekler, vakıflar v.s ile karıştırıyorlar. 15 Temmuz'dan hemen önce toplandıkları Büyükada'da suçüstü yakalanan casusların her biri FETÖ ve PKK bağlantısıyla da dikkat çekiyorlar. Her geçen gün, Büyükada'da toplantı yaparlarken suçüstü yakalananlar ile ilgili, yeni suç kanıtları oryaya çıkıyor. Bu isimler, Soros destekli yapıların da üyeleri...
STK görünümlü, dernek, vakıf görünümlü bu örgütler, 'tahliye' kampanyası da yürütüyorlar.
Şeytani üst akıl, gazetecileri, televizyoncuları, bilim adamlarını, yazarları, gezginleri, arkeologları, sanat tarihçilerini ve her çeşit sivil toplum kuruluşunu bir istihbarat aygıtı ve elemanı gibi kullanıyor. Film ve müzik endüstrisi de şeytani üst aklın amaçları için kullandığı alanlar. Hatta en etkili ve yoğun kullandığı alan bunlardır diyebilirim. Daha sonra sadece bu konuyu anlatan bir yazı ile de sizlere durumu anlatacağım inşallah...

ATATÜRK'Ü SEVMEK Mİ?... TAPINMAK MI?...
Başbakan Binali Yıldırım, Anıtkabir'de Atatürk'ün kabrinin başında dua edince malum çevreler yine kafayı yediler. O tabloyu laikliğe falan aykırı bulanlar, çağdaş Türkiye'ye yakıştıramayanlar oluverdi. Ne yazık ki memleketimizde böyle bir insan tipi var. Kardeşim, senin mezhepinde, meşrebinde, dininde, diyanetinde ölmüş birinin kabrinde zil takıp oynamak, halay çekmek, göbek atmak, bağırıp çağırmak, slogan atmak, alkış tutmak olabilir. Sen bütün bunlara çağdaşlık, laiklik diyebilirsin.
Ya da saygı duruşu adı altında tapınma hareketleri sergileyebilirsin. Bu milletin ezici çoğunluğunun dininde, diyanetinde, mezhebinde, meşrebinde ölünün kabri başında Fatiha okunur.... Allah'a arz edilir....
Başbakan Binali Yıldırım da bunu yaptı.
Sen yapmıyorsun. Belli ki yapmak da istemiyorsun... Bari yapana karışma....
Atatürk'ü sev... Ama tapma...