ERGÜN DİLER

RUSYA ÖTEKİ olmaya, manşetlerde kalmaya tüm hızıyla devam ediyordu, edecekti. Dengenin bir ucunda çok kişi göremese de MOSKOVA vardı... Rus muhalif lider Aleksey Navalny tutuklu bulunduğu buzlarla kapalı cezaevinde öldü.
Öldürüldü!
Navalny, PUTİN'e, partisine, sisteme karşıydı.
BATI tarafından tamamen desteklenen bir muhalifti. Önce yolsuzlukları yazıyor, sosyal medyadan paylaşıyor ve zamanla Putin'in başına dert açacak hale geliyordu. Moskova Belediye Başkanlığı seçimlerine giriyor kaybetse de PARLAYAN YILDIZ olarak yoluna devam ediyordu...
Sistemin yakından takip ettiği isim haline gelen Aleksey Navalny, Tomsk şehrinden Moskova'ya gitmek üzere 20 Ağustos 2020'de uçağa bindi. Uçuş esnasında Navalny fenalaştı.
Bunu üzerine uçak Omsk şehrine iniş yaptı. Omsk'taki hastaneye kaldırılan Navalny'nin çayına karıştırılan bir maddeyle zehirlenmiş olabileceği belirtildi. O zaman 44 yaşında olan Navalny, 22 Ağustos'ta Omsk'tan özel uçakla Berlin'deki Charite Hastanesi'ne nakledildi.
BATI ile arası iyi olduğu için ALMAN DEVLETİ hemen olaya el koydu.
Alman Hükümet Sözcüsü Steffen Seibert, 2 Eylül'de Navalny'nin sinir hastalıklarıyla mücadelede kullanılan Noviçok grubuna ait bir kimyasalla kesin olarak zehirlendiğinin tespit edildiğini açıkladı.
Seibert, 14 Eylül'de de Navalny'nin zehirlendiğinin İsveç ve Fransa'daki 2 ayrı bağımsız laboratuvar tarafından daha doğrulandığını kaydetti.
Charite Hastanesi, 7 Eylül'de Navalny'nin sağlık durumunun iyiye gittiğini ve komadan çıktığını duyurdu.
Navalny'nin ekibi, Noviçok grubuna ait kimyasalın daha önce Tomsk'taki otel odasındaki su şişesinde bulunduğunu ileri sürdü. Navalny, 23 Eylül'de Berlin'de tedavi gördüğü Charite Hastanesi'nden taburcu edildi. Rus muhalif isimden alınan kan örneklerinde zehirli madde Noviçok'a rastlandığı resmen belgelendi.
Bu madde 2018'de İngiltere'de zehirlenen Rus ajan Sergey Skripal ve kızının vücudunda da bulunmuştu.
Skripal olayı İngiltere ile birlikte 20 BATILI ülkenin Rusya'ya yaptırım ve tepki koymasını beraberinde getirmişti. Benzer gelişmeler Navalny olayında da yaşanıyordu. Yaşanacaktı...
Muhalif isimler ile zehirlenme yan yana geldiğinde gözler doğal olarak RUS İSTİHBARATI FSB'ye dönüyordu. Bunun haklı yanı vardı.
Mesela 2006'da Kremlin tarafından 'vatan haini' ilan edilen eski KGB subayı Litvinenko'nun Londra'daki bir hastanede radyoaktif Polonyum zehirlenmesinden acı çekerek yaşamını yitirmesi hafızalardan çıkmıyordu.
Litvinenko gibi başka isimler de vardı. Bunlar PUTİN ve getirdiği sistemle savaşan isimlerdi.
Tek tek hayatlarından oluyorlardı. BATILI istihbarat servisleri destek veriyor ve MEDYA, FSB üzerinden NAVALNY olayını araştırıyordu.
Alman Spiegel dergisinin medya kuruluşları Bellingchat, CNN ve The Insider'la ortaklaşa hazırladığı araştırmada, FSB ajanları Stanislaw Makschakow, Oleg Tajakin, Alexej Alexandrow, Iwan Ossipow, Wladimir Panjajew, Michail Schwez, Alexej Kriwoschekow ve Konstantin Kudrjawzew'in, muhalif Navalny'yi zehirlemek için 1 yıl boyunca takipte bulunduğu belirtildi.
FSB bu iddialara hiç cevap vermedi. Daha sonra İngiltere bu isimlere YAPTIRIM uyguladı...
Özellikle İngiltere önceden de sert ve net tavır gösteriyordu. Ajan Skripal'in zehirlenmesinden sonra 20 ülkeyle birlikte 100'den FAZLA RUS AJANI ülkelerden sınır dışı edilmişti. İngiltere ise daha da ileri giderek Moskova'yı şaşırtıyordu.
Londra SINIR DIŞI listesini sunduğunda Moskova şaşırıp kalıyordu. Kremlin'in İngiliz iç istihbarat örgütü MI5 tarafından bilinmediğini düşündüğü çok gizli ajanlar bile o listede yer alıyordu...
Tüm bunlar NAVALNY'nin hayatta kalmasına yetmiyordu.
Muhalif isim Navalny "Kutup Kurdu" kolonisi olarak bilinen, ülkedeki en ağır şartlara sahip hapishanelerden birinde kalıyordu.
Moskova'ya 1900 km mesafedeydi. Aşırı soğuk tanımı sanki o bölge için yapılmıştı! Kuzey Kutup Dairesi'nin yaklaşık 60 km kuzeyindeki cezaevi, 1960'larda Sovyet çalışma kampları olan GULAG sisteminin bir parçası olarak kurulmuştu.
BATILI istihbarat servisleri Navalny'yi PUTİN'in alternatifi olarak canlı tutuyorlardı. Putin de bunu bildiği için TASFİYE için doğru zamanı bekliyordu.
Hatta bir soru üzerine Rus Devlet Başkanı muhalif isimden gülerek bahsetti ve "Navalny bizim için hiç kimseydi. Eğer Rus güvenlik güçleri ölmesini isteseydi, ölmüş olurdu" cevabını vermişti...
Rusya'nın hamlelerinden korkan AB de NATO karşısında yumuşuyordu!
"NATO'nun beyin ölümü gerçekleşti" diyen Macron'un Savunma Bakanı Sebastien Lecornu, Brüksel'de Fransa'nın NATO tarafından belirlenen bütçeyi karşılayacağını duyuruyordu.
Rusya bastırıyor AVRUPA titriyor, savunma bütçeleri uçuyor, enerji maliyetlerinden dolayı rekabet güçleri azalıyor ve ABD tek KORUYUCU olarak öne çıkıyordu.
SİSTEM tüm hızıyla devam ediyordu. Bir Trump bir Putin kendini savunamayan AB'yi sarstıkça sarsıyordu...
İYİ POLİS KÖTÜ POLİS kurgusu sahnedeydi.
Türkiye bu dengenin meyvelerini toplayacaktı.
Bölgede büyük güç kullanan ülke olarak en tepede yer alacaktı. AVRUPA inerken yükselen TÜRKİYE olacaktı.
Büyük kurgu bu...